karaköy'deki mekanlar

1. Hipster akımıyla birlikte, hipster özentilerinin (gizlinot: yani özentinin özentisi) instagram fotoğrafı çektirme mekanlarıdır. Umut sarıkaya'ya bol ekmek çıkar buralardan.

2. ben mi karaköyü yanlış biliyorum dediğim şeydir. ya orda vapur iskelesi yok mu gayet kötü görünüyor ara sokaklara girme falan diyor erkek arkadaşım sanırım genelevler falan varmış, başka bir yer varda ben mi bilmiyorum ay kendimi çok cahil hissettim. :(

3. ofisime komşu mekanlar :)

- genelev falan yok. korkmayın. gece müthiş güzel, çünkü herkes sokaklarda, ışıklar müzikler çok keyifli.

- bütün yeni ve cool mekanlar burada açılıyor: yeni nesil kahveciler (twins'i öneririm, baristası da sahibi de öyle tatlı ki laflamaktan dükkandan çıkamazsın), dem gibi 80 meksen bişey çeşit çaylı yeni fikirli cafeler, mum's gibi gözünün önünde tazecik yapılan tatlılarla hem gözünü hem karnını doyuran mutlu cafecikler..

- çok iyi şef restoranları var. lokanta maya, zelda zonk, ferah feza ilk aklıma gelenler. öğlen bile kaçıp kaçıp gidiyorum arada, kafam sıfırlanıyor.

- ayak üstü bir kokteyl içeyim dersen ister ferah feza'nın güzeller güzeli manzaralı terasına, barına git, ister kaldırım üstüne tüneyerek unter'e. pulled pork sandviç de ye bari gitmişken.

- saatler iyice iyice geç olduğunda, gaspar var. kendini kaybedene kadar dans et. istanbul'da tanıştığım en garip insanların bir kısmıyla gaspar'da tanıştım.

- yok ben gündüzcüyüm dersen namlı istanbul'un en güzel kahvaltılarından malum, karaköy güllüoğlu'nda da tatlı yersin çıkışta, karabatak'ta türk kahvesi içersin. (link: https://www.etsy.com/shop/SeldaOkutan selda okutan)'in müthiş atölyesine uğrarsın, fransız pasajındaki kağıtçıdan kucağın lüzumsuz ıvır zıvırlarla dolu çıkarsın, bitişiğindeki vintage gözlükçüde yüzlerce gözlük arasında kendini kaybedersin. geri dönerken balık ekmek yemezsen hatrı kalır.

4. okulumun (bahçeşehir üniversitesi/iletişim fakültesi) olduğu semt. önceden beşiktaş çırağan cd.'ndeki kampüsteydik, 2. sınıftayken iletişim fakültesinin karaköye taşınacağı kararı alınınca eylemler, protestolar neler neler yaptık. 2 yıldır karaköydeyiz şimdi ve resmen beşiktaşa adımımızı atmıyoruz :) cafeleri, sokakları, havası bile artık resmen "şık".

en güzel cafeleri; dem, mums, karabatak, ops, bej ve muhit'tir.

insanlar bu cafelerde otuturken, takılırken "rahat" edebiliyor. etrafta piyasa yapmaya gelen gereksiz kalabalık yoktur, çantasının bilmemnesinin markasını göstermeye çalışan ya da light marlboro sigarasını ve arabasının anahtarını masanın üstüne koyan insan yoktur, ya ders çalışmaya, ya arkadaşlarıyla sohbet etmeye, ya da değişik tatlar denemeye gelen insanlar vardır bu mekanlarda.

bi de ara sokaklarında yürürken moda dergisi çekimlerine rastlarsanız şaşırmayın, artık sık sık mekan olarak kullanılan bir yer oldu dergiler için. ayrıyetten yine ara sokaklarında efsane tasarım takıcılar, aksesuarcılar görebilirsiniz, denk gelirseniz kesinlikle içeri girip ürünlere göz atın derim.

5. başıma bir şey gelmeyecekse neden bu kadar abartıldığını anlayamadığım mekanlardır. bir kere her şeyden önce yerleri çok kötü. tıkış tıkış sokaklarda bir yığın mekan & insan. ikincisi de fiyatlar çok yüksek. bir örnek vereyim, muhtemelen seveni çoktur taşlanacağım ama "dem" diye bir mekan var ya burda, o ne saçma bir yer ya? bakın çay temalı bir mekan olması süper, teoride iyi ama pratikte kötü. bir kere çaylar üç dakika demlenene kadar buz gibi oluyor. demliğin altına mum gibi bir şeyler konabilir. ikincisi de çalışanlar çok garip. yani rahatlar, ama aşırı gevşekler, hiçbir şeyi sallamıyorlar. biraz da kabalar bence. ama bu şahane hizmete deli gibi de para alıyorlar.

illa değişik çaylar içmek istiyorsanız şişhane'de "cha'ya galata" diye bir mekan var. konsept aynı. ama çalışanlar çok güler yüzlü ve her şey çok lezzetli. dem'e gidene kadar oraya giderim.