yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (44)
    • medya (1)

    1. Makyaj kazaları kapsamına girmediğini düşündüğümden ayrıca tanımlamak istediğim kazalar türü.

    Geçen hafta rossmann’dan fußwohl marka bir ayak törpüsü aldım. Bu dediğim törpünün içinde jilet var ama. Rendeye benzeyen ya da ince film gibi zımparamsı materyal ile kaplı olanlardan değil. Youtube’da acayip pedikür videoları görmüştüm, patates soyacağı ile soyar gibi kilolarca ölü deriyi ayaktan soyabilen bir aletti gördüğüm kadarıyla. Leğenimi doldurdum, sıcak suyun içinde iyice beklettim ayaklarımı. Hatta normalden daha sıcak su hazırladım ki iyice kabarsın ölü deriler. Aleti aldım, başta temkinlice bir iki denedim. Oww aynı videolardaki gibi kabuk kabuk beyaz beyaz deriler gelmeye başlayınca keyfim yerine geldi. Asmr gibi bir nevi. Hart hart diye tıraşlıyordum topuklarımı ki leğene şıp diye damlayan kanımı gördüm. Bingo, topuğumu kesmiştim. Başta hiç acı hissetmemiştim ama sonra nasıl oldu bilmiyorum, o leğen kan gölüne döndü. Çok kanıyordu, üstüne basmak acı veriyordu, kendi yaptığım pansumanlar nafileydi, kaç kat gazlı bez ne biçim kan oluyordu. Mecburen aile hekimliğine gittim. Daha profesyonel bir pansuman ve antibiyotikli merhem vererek yolladılar. Bir hafta yürümek çileydi benim için. Benim çıkarımım şu oldu; ölü deri ayağa lazım olan bir şey. Bebek gibi topuğum oldu tıraşlayınca diye düşünmeyin, iki günde eskisinden beter sertleşiyor her yanı.

    ilgili medya:
    1
    24 temmuz 2020 01:56

    2. İpek kese: kuru bir cilt tipine sahibim ve bir dönem cidden cildim pul puldu ve geçmiyordu. Ben de ipek kese aldım, banyoda uyguladım ama canım da yanmıyor ya hatır hutur giriştim. Çıktığımda yüzüm kıpkırmızı idi ve yer yer kanamalar oldu ve tabi ki cildim kabuk bağladı. Hametan ve fito krem ile anca toparladım. Şimdi o kadar kuru bi cilde sahip değilm şükür, asitlerle yoluma devam ediyorum.

    Ağda: ilk defa bikini bölgemi ağda ile almaya kalktım ve cahillikle tüm bölgeyi ağda ile kapladım ve öyle çekmeye kalktım. Tabi sonuç olarak kabaran ve kanayan bi deri. Üstelik 1 tek kıl bile çekmedi Swh.

    Epilatör: yine ergenlik zamanları ve kıl tüy meseleleri... Koltuk altımı makinaya sıkıştırmak ve korkunç bir morluk. Bir daha da aleti elime almadım. Lazer ile koltuk altı kıllarımdan kurtuldum.

    Rimel: kirpiklerim kısa olduğu için bol bol maskara uygularım. Gözüme kaç kere lönk diye maskarayı soktuğumun haddi hesabı yok.

    Saç boyası: annemin saçını ben boyuyorum. Bir gün eldiven yırtılmış ve hiç fark etmemişim. o simsiyah boya eldiven içine dolmuş ve sol elim tamamıyla boyanmış. Derimdeki boya çabuk geçti ama tırnaklarıma öyle bi tutmuş ki ne yapsam gitmedi. kirli iğrenç bir görüntü oldu tahmin edersiniz ki. Geçene kadar kadar siyah oje kullandım ve boya asla çıkmadı. Tırnaklarım uzadıkça kese kese kurtuldum şükür.

    24 temmuz 2020 12:21

    3. geçmişte hiç ambalajına bakmadığım bir ürünü yüzüme sürmüştüm. cildime o kada iyi geldi ki cildim parlamaya başladı pürüzsüzleşti. arkadaşlarıma söyledim. onlar ürüne bakarken fark ettim... el kremiymiş.

    24 temmuz 2020 22:59


    4. İç yanaklarımda kuruluktan egzama çıktı diye arko yeşil kapaklı vücut kremini oralara boca etmem ve yüzümün daha da berbat olması...

    24 temmuz 2020 23:57

    5. Bir gün uzun uğraşlar sonucu ilk defa hindistancevizi yağı çıkardım, kavanoza koyup buzdolabına kaldırdım. Ertesi akşam dur şunu süreyim dedim gittim aldım, banyoda bir güzel bütün yüzüme sürdüm; kaşlarım, kirpiklerim, dudaklarıma kadar.

    Odama geçtim film izliyorum, bir saat sonra mutfaktan bir anne fırçası yükseldi "benim yaptığım kemik suyunu kim açtı kullandı" diye. Benim olayı idrak etmem, banyoya kendimi atıp yüzümü ova ova yıkamam dişlerimi fırçalamam falan üç saniye sürdü sanıyorum. Meğer annem de o gün kemik kaynatmış, suyunu kavanoza doldurup benim hindistancevizi yağımın yanına koymuş. Allah bir daha yaşatmasın. 

    25 temmuz 2020 00:34

    6. Evdekilere sinirlenip kendimi banyoya attığım bir gün o sinirle şampuan yerine Yüz yıkama jeliyle saçlarımı yıkadım. Olayı Saçlarım tahta gibi olunca idrak edebildim.

    25 temmuz 2020 01:28

    7. ergenliğimde bile sivilce çıkmayan yüzümde 20 den sonra akne vulgaris çıktı bunun telaşı ve cahilliğimle milyon tane yüz soyucu ilaç kullandım. daha kötüsü bu yüz soyucu ilaçları kullanırken yüzüme asla nemlendirici kullanmadım :(

    sonuç: cilt bariyeri bozulmuş, incelmiş, kılcal damar görüntüsü artmış, hassas oğlu hassas olmuş, iri-siyah gözenekli, lekeli, deli gibi yağlı ve ağrılı sivilceler çıkaran bir yüz...

    tabi sonrasında bir şekilde düzelttim ama hala cilt bariyerim tam olarak onarılmış değil. oofff aklıma geldi sinirlendim kendime yine

    25 temmuz 2020 01:35


    8. Bazı kazaların sonucu sizde kalıcı hasar bırakabilir, doğal diye her şeyi yüzümüze gözümüze sürmemek lazım. 

    Hemen başıma gelen kazaya geçecek olursam, kaşlarımın arasındaki seyreklikler kaybolur kaşlarım daha da kalın olur umuduyla herkesin bildiği sarımsak zeytinyağı karışımını uygulamıştım kaşlarıma lise 1-2 yıllarında. e tabi 15-20 dk beklemeye başladım. Sol kaşım bir fazla yandı ama aldırış etmedim beklemeye devam ettim.

    Süre doldu kaşlarımı temizledim ve kaşımın hemen altı kıpkırmızıydı. Hala duruma ayılamadım tabi gittim yattım kaşlarım gürleşecek umuduyla, belki o an bi krem sürsem bu kadar kötü olmayacaktı. O karışım derime her ne kadar zarar verdiyse üstünden 6-7 yıl geçmesine rağmen hala benimle. Derimi resmen eritmiş damarlarım görünüyor o bölgede

    25 temmuz 2020 02:58

    9. düzenli olarak uzamış kaşlarımı tarayıp makasla kesiyorum, elimin ayarı olmadığı için her ay bir kaşımın başlangıcı yarim oluyor. bu ayki yarım kaşım sol kaşım.

    25 temmuz 2020 11:25

    10. bir keresinde yüz temizleme jelini nemlendirici diye tüm yüzüme yedirip bilmem kaç saat öyle gezmiştim. İnsan hiç mi fark etmez ya? vallahi etmedim. nemlendirici ile jelin paketlemesi birbirine benziyordu. (gizlinot: aynı marka) yeni de almıştım, pek dikkat etmedim. banyodan sonra sürdüm çıktım hemen. O gün yağmur falan yağsa köpürür müydüm acaba?

    Neyse eve geldim, yüzümde bir gerilme, hafif bir kaşıntı var. aynaya baktım ki, bazı yerler hafif hafif kızarmış. Hemen nemlendiriciye suç buldum. sürdüğüm kutuyu elime alıp bakmayı akıl ettim. bingo! Nemlendirici diye, temizleme jelini sürmüşüm. Yarınlar yokmuşçasına lavaboya koşuşumu hatırlıyorum.

    Bir iki sivilce ile atlattım neyse ki. o değil de yine iyi markaymış. temizleme jelini yüzüme yedirip kaç saat öyle gezdim. bedeli iki sivilce oldu. ben yüzümü komple elime alırım diye bekliyordum.

    25 temmuz 2020 11:49