1.
bir proteindir. doğadaki canlılarda özellikle memelilerde bulunur. yaş ilerledikçe kolajenin üretiminin azaldığı ve hücre yapısının zayıfladığı bilinir. hücrelerde yapıştırıcı etkisi vardır. elastikiyet bu proteinin azaldığı yerlerde minimuma düşer. ciltteki elastikiyeti korumak için kolajen takviyesi yaygındır.
2.
Şeker tüketimiyle kolajen üretimi azalmakta ve cildin altındaki yağ tabakası kaybolmaktadır. Dolayısıyla yaşlanma gözlenir, yanaklardaki şekiller bozulur ve ileride botoksa ihtiyaç duyulur.
3.
elastik bir madde değildir. ve 1. yorumda söylendiğinin aksine bulunduğu yerlerde elastikiyet azalır. kıkırdak ve kemik kolajen bakımından çok zengindir mesela. elastiklik aranan yerlerde (gbkz: elastin) bulunur.
bu maddenin asıl işi dokular ve hücreler arası bağ kurmaktır. bunu da hücreler üzerindeki özel plaklara bağlanarak yapar. bundan başka, hücreler arasında tight junction ve zonula adherens denen başka bağ türleri de vardır. onlar genelde epitelde bulunur. kolajen daha geniş alanlarda, içeriden sıvı akışına izin verecek şekilde bağlanma sağlar.
yani basit denklemle, ne kadar cok kolajen varsa o kadar gergin bir yüzünüz vardır çünkü kolajen yapıları bir arada tutar. yaşlanmayla birlikte kolajen üretimi sekteye uğrayabilir o da ciltte sarkmalara, kıkırdak ve kemiklerin zayıflamasına sebebiyet verir.
4.
Voonka tablet formundaki kolejeni 1 ay kadar kullandım, ben özellikle tırnaklarımdaki kırılmalar ve saçlarımdaki dökülmeler nedeniyle deneyimlemek istedim. Bir ayın sonunda tırnaklarımda farkedilir bir gelişme oldu, 2. ay için solgar kollajene geçtim ancak onu düzenli olarak kullanamadım. Tavuk ya da balık kollajeni olmasına dikkat etmek gerekebilir..
21 aralık 2020 19:26
21 aralık 2020 19:27
5.
Son zamanlarda çok popüler bir besin takviyesi. Reklamlarda görüyoruz ünlüler tanıtımını yapıyor, anlatıyor her marka her gün yeni bir kolajen çıkarıyor. Bana da çok soruluyor kullanalım mı, hangisini kullanalım diye. En anlaşılır şekilde özetlemeye çalışacağım.
Kolajen bir proteindir ve deri, eklem gibi bir çok yapıya katılır(gizlinot: Yanında bir çok şeyle tabiki, bunun önemini ilerde anlatacağım ). Kendi içerisinde tipleri vardır ve gördüğümüz takviyelerde karşımıza en çok tip 1,tip 2, tip 3 şeklinde çıkar. Tip 2 en çok eklem kıkırdağında bulunurken tip 1 ve 3 için cildimizde daha etkilidir diyebiliriz. Peki tip 1 kolajen içeren bir ürün ekleme iyi gelmez mi? Gelir tabi ki. Bu kolajenler arasında çok minik farklar var. Biz dışarıdan zaten hidrolize edilmiş halini alıyoruz onları vücut bir araya getiriyor. O eksik aminoasiti de başka yerden alıyoruz ve tepkime tamamlanıyor. Gelelim diğer bir soruya, balık mı sığır mı? Etki açısından ikisi arasında anlamlı bir fark yok. Sadece sığır kolajeni çiftlik hayvanlarından elde edildiği için o hayvanlara da dışarıdan çok fazla ilaç, hormon, antibiyotik verildiği için daha düşük kalitede kolajen diyebiliriz. Yoksa balık kolajeni cilde, sığır ekleme iyi gelir diye bir genelleme yapamayız, böyle bir çalışma da yok.
Peki kim kolajen kullanmalı, herkes fayda görür mü? Kolajen üretiminin yaşla azaldığı bir gerçek bu nedenle 30 yaş altı hiç kolajene bakmasın bile. 30 yaş üstü için de yaşlanma sebebi önemli. Kuruluktan kaynaklı yüzde kırışıklık donukluk varsa kolajenin hiç bir faydası olmaz örneğin. Ama her bakımı yapıyorsunuzdur, anti aging ürünler nemlendiriciler ama hala bir gevşeklik vardır o zaman kolajen evet işe yarar. Yani cilt probleminin kaynağını bulmak önemli. 34 yaşında birinin hafif kırışıklıklarının sebebi kolajen eksikliği olamaz. 50 yaşında her türlü bakımı yapan kadın ise kolajenden max verim alıp gözlü görülür sonuçlar elde edebilir. Demek istediğim işte cildin neye ihtiyacı olduğunu bulmak gerekli.
Çoğu kolajen takviyesinde hyalüronik asit, biotin, çinko vb içerikler de oluyor bunlar zaten cilt saç tırnak sağlığına etkisi kanıtlanmış şeyler. O yüzden kolajen kullanalım mı diye sorulduğunda ilk sorduğum şey cildiniz için şu an hangi ürünleri kullanıyorsunuz oluyor. Kendim kullandım mı, hayır. Anneme kullandırdım mı, evet. Zaten düzenli bakımını yapan bir kadındı ve faydasını hem cilde hem ekleme gördü.
6.
bu kadar çok ünlü reklamını yapıp piyasada çoğalınca yine güvenmedim tabi :)
cildiye doktoruna sordum, henüz cilde faydası ile ilgili bir klinik çalışması yok dedi. kullanabilirsin zararlı diyemem ama faydalı da diyemem dedi.
paça çorbası ve kemik haşlaması ile elde edilen doğal kolajen dururken hap kullanmak mantıklı gelmiyor.
7.
geçtiğimiz yaz kullanmaya başlayıp, doz azaltarak kullanmaya devam ettiğim takviye edici gıda.
yaş 43. cildimde belirgin kırışıklık yok ancak alnımda görece belirgin ve kaz ayaklarımda ince çizgilerim, yanaklarımda bir miktarda sarkma diyemem ama gevşemiş hissi veren kısımlar var.
zaten pek çok girdimde bahsettiğim üzere, beslenmenin cilt ve saça doğrudan etkisi olduğunu düşünenlerdenim.
yaz başı karar verip, kullanmaya başladım.
toz formunda satılan 300 gr.lık ürünleri tercih ettim.
ilk kullandığım marka voonka collagendi. 1 ölçekte 10.000 mg kolajen bulunuyor. servis miktarını düşürerek, bir kutuyu yaklaşık 1,5 ayda tükettim. zaten tavsiye edilen miktar 5.000 mg üzeri. sonrasında ise hyaluronik asit de içerdiği için Suda Collagenin yine toz formundaki ürününü edindim. Bunda 8.000 mg hidrolize kolajen bulunuyor. aynı mantıkla yaklaşık 1,5 ay da bunu tüketerek 3 aylık kür yapmış oldum. normalde tavsiye edilen yılda 2 defa 3 aylık kür ancak birkaç yerde 1.000 mg ile devam edilebileceğini okumuştum. kışın dermaroller yaptığım için kullanmamın iyi olacağını düşündüm ve çeyrek ölçek ürünle yaklaşık 2.000 mg alıyorum.
toz ürün fiyat/içerdiği kolajen miktarı olarak en hesaplı olanı.
tabletlerin kullanımı kolay ancak bir tablet ortalama 1.000-1.500 mg kolajen içeriyor.
gelelim faydalarına, ben oldukça fayda gördüm. bahsettiğim sorunlar tamamen yok olmadı ama cildim daha pürüzsüz, daha sıkı görünüyor. parmağımda hafif bir esnememe sorunu vardı o da büyük oranda düzeldi.
birçok girdide bahsedildiği gibi kolajen üretiminin devam ettiği genç yaşlarda kullanmanın hiç gereği yok.
edit: voonka toz ürünü aroma, tatlandırıcı içermiyor. suya 1 damla yağ, 1 damla limon damlatmış gibi bir tat algılanıyor ancak ben hiç rahatsız olmadım.
suda collagen toz ürününün farklı aroma seçenekleri var. tatlandırıcıyı fazla koymuşlar görece içimi zor ama içilemez değil.
21 aralık 2020 22:38
22 aralık 2020 02:16
8.
kilo verme sürecinde sarkma olmasın, mevcut bağ dokuya destek olması amacıyla doktorumun önerdiği takviye. yaklaşık 40 kilo verdim ve sporla birlikle kolajen tükettim bu süreçte. etkisi var mıdır bilmiyorum ama sarkmam olmadı.
ilikli kemikleri önce fırınlayıp, sonra saatlerce haşladıktan sonra jöle gibi yağlı bir su elde ettim. içine hafif su katıp her öğlen 1 kupa içtim çorba niyetine. ben toz ya da tablet formunu kullanmak istemiştim, doktorum bu yöntemi tavsiye etti ısrarla.
9.
Şimdi hangi başlıktaydı bilemiyorum ama birisi bilimsel kanıt yok vs. demiş, ben de üşenmedim baktım. Böyle bir 2020 yılına çıkmış review makalesi buldum.
(link: https://www.researchgate.net/profile/Bharat_Kwatra2/publication/341132150_COLLAGEN_SUPPLEMENTATION_THERAPY_FOR_SKIN_DISORDERS_A_REVIEW/links/5eb041fb299bf18b9594bc1a/COLLAGEN-SUPPLEMENTATION-THERAPY-FOR-SKIN-DISORDERS-A-REVIEW.pdf review)Bunun sonucuna göre kolajen cidden faydalı.
Tabii bu likit, toz gibi alma şekilleri vs. o konuda çok bilgili değilim.
Yine de kendim ne yaptığımı söyliyim.
Öncelikle toz jelatın aldım, parfe falan yaparken de güzel oluyor ama her yemege çok az atıyorum.
İkincisi ilikli kemik kaynatıp ( 10 saat vs. en kısık ateşte, ve ev iki gün berbat kokuyor) buzlukta kağıt bardaklara doldurup saklıyorum. Bütün sulu yemeklere koymaya gayret ediyorum. Bazen sulandırıp ısıtıp tuz karabiber ekleyip içtiğim de oldu.
Geçen pilates dersinde ters duruş hareketinde dizlerimin üzerine bir düştüm, eğer bunları kullanmamış olsaydım kesin gitmişti dizlerim.
Üçüncü olarak da önce Day2Day 14 günlük kiti kullandım, sanki çok su içtim o dönemde. Belki yüzümde çok bir değişiklik hissetmedim sanki sadece biraz canlandı ama tırnaklarım saçlarımdaki farkı hemen hissettim.
Su anda süslü'de gördüğüm bir öneriye göre toz kolajen kullanmaya karar verdim. Vital proteins beauty collegen aldım. Bugün ikinci günüm. Yanında ek C vitamini de kullanıyorum. Kolajenin etki etmesi için gerekli diyorlar.
10.
son dönemde revaçta olması ve popülerleşmesi ile birlikte fiyatları arşa çıkan vücut yapıtaşı. eğer cilt için kullanılacaksa
tip 1 ve tip3 olmalı.
c vitamini ve hyaluronik asit içermeli.
Vücudun kolajeni kullanabilmesi için hidrolize kolajen olmalı. yani molekül boyutu 3000 daltondan küçük olmalı. vücut tarafından emilebilir olması için bu değerler sağlanmalı.
ayrıca yaşa göre tüketilen miktar değişkenlik gösteriyor. çünkü yaşla bilikte her yıl vücut tarafından üretlen kolajen miktarı %1-2 civarında azalıyor. yani 50 yaşındaki bir kişinin ihtiyaç duydugu kolajen miktarı günlük 10bin mg iken 30 yaş sonrası için 3bin mg ve bir tık üstü uygun olacaktır.
kolajen tüketimiyle ilgili yapılmış bilimsel çalışmalarda anlamlı farklılık bulunmuş. yani uygun tip kolajen tükettiğinizde cildinizin daha nemli ve sıkı olduğu kanıtlanmış. bu durumda kullanılması durumunda fayda sağlanacaktır.
Bende kolajen kullandığım dönemde daha fazla su tükettim ve cildim daha parlak ve dolgun oldu. ama bunda diğer kullandığım cilt bakım ürünlerinin de faydası vardır muhakkak.
ben ilk olarak suda collagen markasının tablet formunu aldım. ancak yutması çok zor arkadaşlar. çok zorlandım içemedim ve kutunun tamamını arkadaşıma verdim. sonra yine aynı markanın toz versiyonunu aldım. 1 paketi 8bin mg kolajen. ben ikiye bölerek içiyorum. günlük 4bin mg benim için yeterli bir miktar oluyor. ben akşamları spordan sonra yatmadan önce alıyorum ve memnunum.
araştırırken day2day'in içeriğini çok beğenmiştim içinde glutatyon yeşilçay ektresi falan da vardı ancak ben 8bin mg 30lu sudacolageni 179tlye aldım. day2 day 300 tl civarıydı. önemli olan kolajen olduğu için fazla para vermek istemedim.
ayrıca ben de kasaptan inek ayağı alıp 18 saat civarı kısık ateşte kaynatıyorum. jole kıvamına gelince küçük kutulara doldurup dolapta saklıyorum. çorbalara ve uygun yemeklere ekliyorum. eskiler ayağı sakatlananlara bu şekilde çorba yaparlarmış ve oldukça iyi gelirmiş. bunu daha çok cilt için değil de eklemler için yapıyorum. allaha çok şükür yoğun spor yapmama rağmen herhangi bir sakatlık yaşamadım. eklemlerimi güçlü tutuğunu düşünüyorum. bazı konularda geçmişten gelen bilgileri değerlendirmek gerekiyor galiba.