8.
2 yıl önce merak salmıştım, temiz içerikli ürün ararken karşıma çıktı. 10 adımda kore cilt bakımı ismi fazla uğraştırıcı gibi gelse de ilgilendiğim bir alan olduğu için araştırmaya devam ettim. İşin içine girdikçe çıkamadım, araştırdıkça devamı geldi ve bu uygulama biçimini kendime çok yakın buldum. Kore kültürü, makyaj tarzı, dizileri, müzikleri veya herhangi kültürel bir öge buna sebep olmadı. Burada şunu belirtmek istiyorum, bu sadece cilt bakım tekniği olarak düşünülmeli, illa kore ürünü kullanmanız gerekmiyor. ayrıca 10 adım uygulamanız da gerekmiyor, neye ihtiyacınız varsa ona yönelirsiniz. Yani sadece yüzünüzü yıkarsınız, nemlendirirsiniz ve güneş kremi kullanırsınız bu yeterlidir.
Beni bu kadar etkilemesinin sebebi içerik listelerinin işe yarar içeriklerden oluşması ve insanı daha da bilinçli kullanıma itmesi. Bu ürün şuna iyi gelmiş ah ben de kullanayım değil de, benim cildimin neye ihtiyacı var, ne sever, ne ister diye düşünüp kendi yolunuzda, kendi cildinizi gözlemleyip ihtiyaçlarınıza yönelmenizi sağlıyor. Müthiş ucuz ürünler değiller ama önemli olan içerik, siz bu işin matematiğini çözdükten sonra uygun fiyatlı alternatifleri bulunabilir. Ama ben kore ürünü kullanmak istiyorum diyenler için de şöyle ki; Kore ürünlerinin içerik listesine baktığımızda, diğer avrupa markalarının içerik listelerinden çok daha kaliteli olduğunu ve daha uygun fiyatlı olduğunu görebiliyoruz. Talebin artması ile bu markaları ülkemizde daha çok göreceğimize inanıyorum. Misal önceden yağ bazlı temizleyiciyi ben body shopta bulabiliyordum ama şimdi hem çok alternatifi var hem de uygun fiyatlı olarak sayabildiğimiz markalar da üretmeye başladı. Bir çok ürün deneme şansım oldu, sözlükte yeni yazarım. Zamanla ilgili girdilerde tecrübelerimi paylaşacağım. Kendi rutinimde genel olarak:
-yağ bazlı temizleyici: ten makyajı yapmıyorum, güneş kremini ve göz makyajımı temizlemek için kullanıyorum. Misel su kullanmayı zaten sevmiyordum, hem o kadar pamuk tüketmek hoşuma gitmiyordu hem de bıraktığı hissiyat iyi değildi. Pamuk kullanmamak için elime döküp yüzüme uygulamaya çalışmak da pek olmadı. Gereksiz çöp çıkartıyordum. Yağ kullanmak gayet nazik bir temizleme yöntemi, hiç çöp yok, temizlemesi gayet iyi. Sadece akşamları kullanıyorum.
-su bazlı temizleyici: sülfatsız ve düşük ph olan ürünleri kullanıyorum. Sırf ph değeri düşük diye kore cilt bakımına sarmadan yıllar önce sebamed kullanmıştım, hiç beğenmemiştim. Şimdi bu ürünler çok rahat bulunabiliyor. Gündüzleri ihtiyacım olmadığı için sadece akşamları kullanıyorum. Gündüzleri suyla yıkayıp tonikle üstünden geçiyorum.
-tonik: bu bizim için yeni bir ürün değil, zaten bakımımızda vardı, tonik almayanlar gül suyunu tonik diye kullanırdı.
-nemlendirici: cildi yağlı olan insanların dahi nemlendirici kullanması gerektiğini tekrardan gösterdiler ve bizim ülkemizde çok yaygın olan bu durum karşısında insanlar daha da bilinçlendi.
-güneş kremi: Avrupa markalarındansa kesinlikle Kore ürünü olmasını istediğim tek kategori olabilir, Kore'deki kimyagerler buna nasıl kafa yordularsa denediğim en iyi güneş kremleri bu ülkeye ait, hiç kafa yormadan hep Kore ürünlerinden alıyorum.
-geri kalan asit, esans, ampul, serum vb.: bunlar tamamen cilt ihtiyacına bağlı. Kırışıklık, sivilce, siyah nokta, cilt lekesi, nemsizlik gibi ne derdiniz varsa hepsi için ayrı ayrı çalışmalar yürütülüp aktif maddeler kullanılmıştır bu kategorilerde. Bu kategorilerden ürün kullanmak için cildinizi ve içerikleri iyi tanımanız önemli.
Gelelim tecrübelerime;
Bebek gibi bir cilt herkesin hayali ama Kore cilt bakımı benim için düzen demek. Yaşım genç olduğu için çok fazla cilt problemim de yok. Karma ciltliyim ve T bölgem çok yağlanırdı, uyandığımda o sebum tabakasını hissetmemem mümkün değildi. Yüzümü yıkardım, yine yağlanırdı, nemlendirirdim, nemlendiriciyi kusardı. Şimdi cildim çok sakin, asla gereksiz yağlanmıyor. Dediğim gibi sabahları sadece su ile yıkamak yeterli oluyor. Sebum dengesini bu yönde sağlamak elbette sivilce ve gözeneklerde büyük etki gösterdi. Siyah nokta problemim için asitli ürünler kullandım, çok küçük yaşlardan beri muzdarip olduğum derdime çok iyi geldi. Gözeneklerim gün geçtikçe silikleşti ve eskisi kadar siyah olmadı bir daha. Sivilce konusuna değinecek olursak, asla büyük bir sivilce problemim olmamıştı, ergenlik sivilcem de çıkmazdı. Üniversitede hormonal olarak dönemsel sivilce çıkartmaya başladım ama bu sivilceler genelde kapalı komedonlar şeklinde olur. Yani ağrılı, deri altında bulunan ve kızaran tipler. Patlatma alışkanlığınız varsa zaten patlatamazsınız. Uğraşırsınız bütün yüzünüz morarır, sivilce geçmez. Sivilce geçse de mıncıkladığınız cildinizdeki izler geçmez. Kore cilt bakımına geçtikten sonra başta sivilcelendim, umarım ürünlere cildim olumlu tepki verip kusuyordur, umarım yanlış yapmıyorumdur diye düşünüp devam ettim, iyi ki de etmişim. Artık sivilcelerim o kadar inatçı olmuyor, yolmama gerek kalmıyor, oldu ki yoldum, izleri çok uzun süre kalmıyor. Zaten artık her ay çıkarttığım sivilceler, karantinaya kadar 3-4 ayda bir çıkar hale gelmişti. Yüzüme bir canlılık geldi, sanki sildim önceden griymiş de şimdi kan gelmiş gibi. Bunlar gözlemlediklerim. Mimik çizgilerim belirginleşti, çok güldüğüm ve mimik yaptığım için burun kenarımdan dudak kenarlarıma doğru uzanan çizgilerim var, onlar çok derinleşmeden müdahale etmek istiyorum. Ürünlerimi bir kaç hafta önce aldım, bölgesel uygulama yapmaya başlayacağım. Dediğim gibi çok problemli bir cildim olmadığı için malesef bu yöndeki tecrübelerimi paylaşamıyorum. Benim amacım cildime iyi bakmak ve iyi halde olan cit durumumun devamlılığını sağlamak. Olabildiğince genç kalmaya çalışıyorum işte. bu ülkede stresten yaşlanıp bakımla gençleşeceğim galiba.