yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (365)
    • medya (7)

    361. hayatta bir amacım olmadığı durumlarda bende de baş gösteriyor. aldıkça alasım geliyor. bir tane yüzüm var bir dolap dolusu açılmamış ürünüm var. ne zaman kullanacağım ben de bilmiyorum. mutsuzken, hayatım çıkmaza girdiğinde kendimi kozmetik sitelerinde buluyorum. cilt bitse saç var, saç bitse vücut var, sürekli alacak bir şey buluyorum. renkli kozmetik almayı bıraktım, ama cilt bakımı bir bağımlılık seviyesine ulaştı.

    20 eylül 2022 15:47

    362. Bende özellikle geçen kış tavan yapan, temmuz gibi anca dizginleyebildiğim lanet. 1 kutu dolusu ped, 1 kutu vücut losyonuyla ıslak mendil, 2 çekmece dolusu sabun ve cilt bakım ürünüm mevcut. Diyecekseniz ki o kadar paran mı var, Yememden kıstım, harçlığımdan kıstım indirim zamanı geldiği an kendimi kozmetik marketlerine ve alışveriş sitelerine attım. Yaklaşık 1-2 senede biriktiler. Ne kadar uzun sürede ürün bitirdiğimi ve elimdekilerin fazlalığını görünce ancak yeter diyebildim. Şuan kaldığım yere bir kısmını getirdim, dönerken yanıma almayacağım evdekileri kullanacağım. Yine de iyiki stoklamak diyorum bu ekonomide...

    20 eylül 2022 16:02

    363. lipstick efekt denilen hiçbişeye paramızın yetmediği dönemlerde en azından iyi hissetmek için paramızın yettiği makyaj malzemelerinden almamız ile açıkanabilecek durum.

    21 eylül 2022 17:19


    364. bu ekonomik koşullarda uyuşturucu bağımlılığından farksız olduğunu düşündüğüm olay... hayır yani gerçekten bağımlılıksa, psikolojikman sorunlu bir durum olduğu gibi, iş dior fondöten alabilmek uğruna böbreğini satmaya kadar gider...

    insanı ekonomik ve psikolojik olarak zor duruma sokmayacaksa desteklediğim "bağımlılık".

    "alışveriş yapmazsam rahatlamıyorum, kendimi kötü hissediyorum, zorlanımlı bir alışveriş yapma duygum var" diyorsanız iş kötü...

    bir dönem ben de parfüm alışverişi bağımlılığına tutulmuştum. alışveriş yaptığımı gizliyordum. gizlemek bağımlılıktaki ana gösterge ve red flag zaten... bir parfümü beğendiysem, hemen o anda sahip olmak istiyordum. bekleyemiyordum, hatta beklemek hiç hoşuma gitmiyordu. hani bugün değil de yarın olsa olmaz mı, olmaz modundaydım... bir gün erkek arkadaşım market alışverişi yapmak için dışarıya çıktı. bu iş 40 dakika filan sürecekti. bunu hesaplayıp o esnada ben de kafaya taktığım bir parfümü almak için koşa koşa mağazaya gittim... ben geldikten 5-10 dakika sonra o eve geldi ve "bir şey mi oldu, sende bir gariplik var" dedi. yalan söyledim, "yok ne olacak" dedim. vee, işte bu olay da hiç iyi bir yerde olmadığımı anlamamı sağladı. "bu böyle gidemez" dedim... hemen ertesi gün kredi kartımı iptal ettirdim. o günden sonra da hep nakit kart veya nakitle gerçekleştiriyorum tüm alışverişlerimi. sonrasında da bir daha zorlanımlı diyebileceğim bir parfüm alma isteğim olmadı. demek ki idrak çok önemli bir şey...

    kredi kartı kullanmak, bana göre evi arabası ve kendine ait aylık iyi de bir kazancı olan insanın harcıdır. ve o halde bile dikkat etmezseniz hududu aşmanız, batmanız, borç batağına saplanmanız olası... borcun olduğu müddetçe, kendini herhangi bir yere "borçlu" hissettiğin müddetçe asla belini doğrultamazsın... zengin olmak istiyorsanız borçlanmayın. borcunuz varsa da hemen kapatın. siz o borcu ödeyene kadar, parfümün de, çantanın, kozmetiğin, evin arabanın da sahibi (gbkz: banka); bunu unutmayın, ve tüm masraflarınızda -kredi çekseniz bile- bu bilinçle hareket edin.

    23 eylül 2022 20:54 23 eylül 2022 21:01

    365. devamlı bunun içinde olan var mı bilmiyorum, benim durumumda kendi paramı kazanmaya başladığım ve birisi yaptığım makyaja iltifat edince içine düştüğüm kuyudur. bugün oturup 2 evimden bir tanesinde bulunan makyaj koleksiyonumun seceresini çıkardım. (diğer evde bir şey olmadığını sanmayın sakın, bunun kadar olmasa da orada da birkaç şey var..) ve inanamadım! sadece tek bir suratım, 2 gözüm ve bir ağzım yokmuşçasına almışım! medyada görsel olarak da paylaşırım listeyi ama okuyamayan olacaktır o yüzden aşağıda da listeleyeyim:

    dudak balmı_6 tane

    dudak kalemi_2 tane

    ruj_15 tane

    gloss_3 tane

    likit ruj_4 tane

    tekli far_13 tane

    far paleti_7 tane

    göz kalemi_8 tane

    eyeliner_2 tane

    maskara_3 tane

    kalem far_1 tane

    baz/primer_2 tane

    likit far_1 tane

    kapatıcı_3 tane

    kaş jeli_2 tane

    allık_5 tane

    aydınlatıcı_3 tane

    güneş kremi_3 tane

    bb krem_3 tane

    pudra_1 tane

    bronzer_1 tane

    parfüm_4 tane

    şimdi bunlardan bazıları normal sayıda çünkü hayatımda birkaç kere kullandığım ve sonra da devamını getirmediğim ürünler ama göz ve dudak kategorisinde kendimi aşmışım. allık ve aydınlatıcı konusunda da hakkımı yemeyelim, onlarda da paramı harcamayı seviyorum gibi görünüyor. aile evimdeki koleksiyondan da her birine en az birer tane ekleme yapabileceğimi düşünüyorum. bu şekilde bir ömür boyu bir şey almadan elimdekileri bitirebilecek kadar makyaj malzemem var gibi görünüyor. peki neden hala sephora veya mac'in önünden geçerken içim kıpırdanıyor? neden daha dün kiko'daki indirim yazısı beni cezbettiği için az daha bir far daha alıyordum? hem de 500₺'ya??? daha 2014ten beri duran ve değil bitmek, dibi bile görünmemiş farlarım varken hem de... bu bir hastalık ve bağımlılık! kendimden utanıyorum ama önüne de geçemiyorum. önüne geçmenin tek yolu satış mekanlarının önünden geçmemek gibi görünüyor. en sonunda da terapinin yolu görünecek gibi... bence hepimizin bu listeden bir tane çıkarıp biraz farkındalığını arttırması gerekiyor ey bağımlı süslülerim! ben bu listeyi cüzdanımda taşıyacağım.

    ilgili medya:
    1
    8 mayıs 10:29