yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (4)
    • medya (0)

    1. ukte (yazar: tubilokko)

    kötü bölüm yoktur, istenmeden okunan bölüm vardır.

    bölümlerin tercih edilirliği mezun olduktan sonra kazandırdığı statüye, paraya, iş bulma olasılığına, ve daha bir çok sebebe bağlı olarak değişir ancak tıp her doktor için "iyi bölüm" değildir ne yazık ki. aynen öğretmenliğin herkes için iyi bir bölüm olmadığını iki gündür yeniden görmüşken.

    aslında olması gereken yeteneğe ve isteğe bakarak mesleki bölüm seçebilmektir ancak bizim gibi gelişmemesi için çaba harcanarak yönetilen ülkelerde pek mümkün değildir.

    siz gene de hem para kazanabileceğiniz hem de asgari müşterekte sevebileceğiniz bölümleri tercih edin :)

    23 şubat 2016 17:06

    2. istemediğin bir bölümde işkence çekerek okumak zordur elbet ama bunu bir kenara bırakıp yazmayı planlıyorum.

    çoğumuz üniversite tercihlerimizi yazarken ne istediğimizi bilmeden hatta bazen yeteneklerimizin farkında olmadan tercih yapıyoruz. bazılarımız tıp örneğinde olduğu gibi mezuniyet sonrası iş garantisi diyerek prestijli ya da daha düşük puanlı olmasına rağmen talebin fazla olduğu bölümlere giriyor. bazılarımız da kötü bir bölüm olsa da en prestijli okulda mezun olayım diyor, hatta bazen ilk senenin sonrasında yatay geçiş yapma hayalleriyle tercih yapıyor. tabi ki tercihlerden sonra pek çok olası senaryo mevcut. ama ben şunu gördüm ki, insan ne istediğini bildikten sonra diploması çok da kısıtlayıcı olmuyor. mühendislik mezunu olup da yazar sunucu olan pek çok örnek var, bir kısmını siz de biliyorsunuzdur ancak birbirine yakın bölümleri puanınız yetmediği için kazanamayıp çok da üzülmemek gerekiyor bence. üniversite hayatında önemli olan kendini geliştirmek, geliştireceğiniz konuları da yine kendi hedeflerinize göre seçebilirsiniz. hedefleriniz net değilse size temel kazandırıp daha sonra uzmanlaşabileceğiniz bölümler seçebilirsiniz.

    çevremde daha çok mühendis olduğu için örneklerim bu konulardan olacak ama mesela makina mühendisi hatta matematik öğretmeni olup bankada genelde endüstri mühendislerinin tercih edildiği pozisyonlarda çalışan arkadaşlarım var. petrol mühendisi olup elektrik mühendisinin çalıştığı pozisyonda çalışan arkadaşlarım var. ya da mimar olup bir bakıma pazarlamacı olarak çalışan arkadaşlarım var. yine mimar/mühendis olup tasarım yapan kişiler tanıyorum. buna verebileceğim bir diğer örnek de işletme. işletme mezunu bir insan çok geniş yelpazede işlerde çalışabiliyor.

    üniversite eğitimi hayatımızın sadece 4 (ya da okulun uzaması durumunda 4+) yıllık bir dönemi, mesleğiniz ise hayatınız boyunca sizinle; o yüzden bölüm değil meslek odaklı düşünmek gerekiyor bence. istemediğiniz bir bölüme gitmek zorunda kalacaksanız da yine kendi istekleriniz doğrultusunda yönlendirebileceğiniz bir bölüm olsa yeter bence. ancak bu bahsettiğim örnekteki insanların hepsi altyapılarına, kendilerine kattıkları şeylere, bazen okulda aldıkları şeçmeli derslere göre bu yolu seçtiler. bunlar da çoğu zaman okulun ya da çevrenizin size sağladığı imkanlarla oluyor. maalesef ki bütün okullar bu imkanları sağlayabilecek yeterlilikte değil. o yüzden kötü bölüm değil de eziyet çekmeyeceğiniz bir bölüm, iyi bir üniversite diyorum ben.

    sözlerim tıp için geçerli değil tabi ki. tıp istiyorsanız ve en iyi üniversiteyi kazanamadım diye başka bir bölüm tercih etmezsiniz sanırım.

    23 şubat 2016 17:47 23 şubat 2016 18:05

    3. ben lisede hatta üniversitede bile, "iyi bölüm kötü üniversite" ve "kötü bölüm iyi üniversite" arasında kaldım. çok zordu karar vermek, ki kararsız yapım vardır. ailem bana karışmamak için anlaşmıştı ve ne sorarsam sorayım sen bilirsin dediler. tercihlerime hiç karışmadılar.

    danıştığım hocalar genelde "kötü bölüm iyi üniversite"yi savunsa da ben tercihimi yıllardır hayalimde olan bölüm için kullandım. ve şuan kötü bir şehirde kötü bir üniversitedeyim. ayda bir dışarı çıkıyorum, yine ayda bir alışveriş yapabiliyorum. bunlar not ortalamam ve cüzdanım için iyi şeyler gibi görünse de, sıkıntıdan depresyona girmediğim zamanlar olmuyor değil.

    yine de pişman mıyım, değilim. çünkü hayalimdeki bölümü okuyorum. isterdim ki, bu bölümü o kadar istemeyeyim, gideyim istanbula izmire, daha az ders çalışabileceğim daha çok gezebileceğim bir bölümde okuyayım. ama maalesef ben buyum ve mezun olduğum zaman dönüp baktığımda keşke demek istemiyorum. sanırım anı yaşamaktan çok geleceğimi düşünen, duygularımdan çok mantığıma önem veren biriyim. bunlar desteklediğim şeyler değil, o yüzden ben kötü bölüm iyi üniversite olayını onaylıyorum. en güzel (gizlinot: fiziki olarak da) yıllarınız üniversite kızlar. o yüzden kötü şehirlerde harcanmayın derim ben.

    yazının özeti olarak bir klasik : (gizlinot: carpe diem)

    23 şubat 2016 18:04


    4. Kötü bölüm demeyelim de istemeden girdiğiniz bir bölüm okuyorsanız üniversite hayatınız kabusa dönebilir. Öss tercih döneminde babam, kuzenlerim, amcalarım baya bir kanıma girerek iş sebebiyle bana baştan sona makine mühendisliği yazdırdılar. tercihlerimin çoğu makine mühendisliğiydi, birkaç tane elektrik mühendisliği vardı diye hatırlıyorum. Asıl sorun şu ki, sizi lise de ya da dershane de bölümlerin ders içerikleri konuları vs hakkında bilgilendirmiyorlar. İşte sizde hocalarınız anneniz babanız vs dedi diye ya da toplum size öyle olduğunu söyledi diye iyi olarak kabul görmüş bölümleri yazıyorsunuz.

    Neyse Öss sonuçları açıklandı. Beklendiği üzere koç makineye girmiştim. Hazırlığın ardından, bölüme başladıktan sonra ve de gerçekten bölüm dersleri almaya başladığımda aman allahım dedim bu nedir ? Gerçekten çok zorlandım ve nefret ettim. Her allahın günü okula küfrederek geliyordum ya . Bölüm derslerinden ya kalıyordum ya da ucundan geçiyordum. Hocaların suratsızlığı, sınıftakilerin suratsızlığı, asistanların uyuzluğu derken gerçekten canıma tak etmişti. Gerçekten makine müh. sınıfı o kadar garip bi sınıftı ki. Diğer core dersler böyle değildi. Sınıfta olmayan kesinlikle anlayamaz. Bölüm değiştirmek istedim, 3,70 ortalama dediler. Dedim ben 3.70 i yapsam niye bölüm değiştireyim? Neyse geçen sene, Yök, Öss puanıyla bölüm değiştirmeye hak tanıdı. Bende Öss puanımla koç un kendi içinde makineden endüstri mühendisliğine geçtim. Noldu, azda olsa var olan bursum yandı ve tabi okul iki sene daha uzadı. Ama pişman değilim. Bölüm değiştirince kendime güvenim geldi. Kesinlikle konusu bana daha çok hitap ediyor, fazla zorlanmıyorum. İnsanlar da makineye kıyasla çok daha sıcak. ileride kendi işimi yapacak olsamda, eğer bunu istemeseydim modadan tutun, gemi sektörüne kadar her sektörde çalışabilirim. Ancak makine mühendisliğinin de alanı çok geniş olmasına rağmen çalışacağınız sektörler belli.

    Sonuç olarak diyeceğim şu ki, annenin, babanın, dersanedeki hocanın, akrabanın, kısaca kendiniz dışınızda başka kimsenin sözünü dinlemeyin.Bir de bölümleri yazmadan önce kesinlikle bölüm derslerinin konusu, içeriği hakkında öğrenci olan birinden çok net bilgi alın. birde ders notlarını isteyin ve onları inceleyin. Bakalım yapabilecek misiniz ? Bunu öğrenmeniz lazım.

    23 şubat 2016 22:42 8 nisan 2017 00:37