1.
İncinmek. İnsanın yüreğini dağlar.
Bazen neye kırıldığını bile anlayamazsın ancak içinde çoktan bir yangın çıkmıştır bile.
Ne çok şeye kırılıyoruz, ne farklı şeylere alınıyoruz, neler acıtıyor canımızı...
(yazar: Femme) uktesiymiş.
Kırgınım.
2.
Kırma işine konu olmak, bir veya birden çok parçaya ayrılmak. Birine karşı kırgın duruma gelmek, gücenmek incinmek demiş TDK
Benim için kırılmak, kırgın olmak artık hayatımın bir parçası haline gelmiş, sıradan bir eylem. Baba parası/koca parası yiyip bunu ballandırarak sunan, bununla hava atan insanlar hayalini kuramayacağım hayatlar yaşarken ben her gün devam etmek için, kendi sırtımı kendim sıvazlamak, "bir gün daha bitti minnosluque, kaç gün kaldı geriye bilmiyorum ama bu bok çukurunda geçirmek zorunda olduğun bir gün daha azaldı güzel kızım" diye kendimi avutmak zorunda olduğum bu hayata kırgınım. Kimseden bir güzel söz, bir teselli duymayı beklemeyecek kadar kırgınım
(yazar: femme) sayesinde içimi dökmüş oldum
3.
Şöyle oluyo ...
Kırıla kırıla kırıla en sonunda çok kırıcı bir insan oluyorsun.
Evet, ben tam da buyum.
4.
Sessizce olandır.
Kızdığımızda tepki vermek isteriz fakat kırıldığımızda içimize kapanırız. İncinmişizdir, canımız yanmıştır. Doğru bir cümle bulup da söyleyemeyiz. Sanki kelimelerimiz bitmiştir. bu bir üzüntü halidir. İçten içe ‘neden böyle yaptı?’ Ya da ‘neden böyle söyledi?’ gibi bir çok soru işaretleriyle dolarız. Yakıştıramamışızdır o kişiye bu davranışı ama hesap da soramayız. Çünkü sessizleşiriz, kırgınlığımızla baş başa kalıp anlamak isteriz. Bazen karşı tarafa belli de etmek istemeyiz. Kızgınlık, bir odayı dağıtıp eşyaları etrafa fırlatmaksa; kırgınlık, odaya sessizce girdikten sonra pencere kenarına oturup dışarıya bakarken dalıp gitmektir.
5.
Önceleri kırılıyordum artık paramparça oluyorum.
Geçmiyor süslüler.kıranlar kırılanları anlamıyor, kırılan kırıldığıyla kalıyor.
Affetmeyin, babanızın oğlu bile olsa affetmeyin
. Ben yandım siz yanmayın..
6.
galiba bu duyguyu kim ne derse desin üzerinden atamaz. Başıma gelen onca kötü olay karşısında biraz daha duygusuz, ketum olmayı isterdim. Ancak hala sanki hiç daha önce üzülen ben değilmişim gibi yaşadığım olumsuzlukları bir kenara bırakıp (beni kıran) insanlar ile normal muhabbetime devam ediyorum. Kendi kendime yalnız kaldığımda " nasıl olur ya kalbimden resmen çatır çutur sesler geldi, kırılmakta ne kelime efendim paramparça olmuştum." ama şunu anladım ki (gizlinot: sürekli görmek zorunda olduğunuz) (gizlinot: Birisi var ise eğer ki ) "Atsan atamazsın, satsan satamazsın katagorisinde olan bir kaç insana karşı halen gülümsemeye devam ettikten sonra anladım. insan kendi kendine kırılır, kendi parçalarını yine kendisi toplar.