kıvırcık saç bakımı

51. Saçlarım kıvırcığa yakın dalgalı ve saçlarımı omuz üstü kestirdiğimden beri hep düz fön çekerek kullanıyordum ki yazın bunun nasıl bir eziyet olduğunu çeken bilir. Neyse saçlarımı da sarıya boyattığımdan artık ısıya biraz ara vermeye karar verip dalgalarımı belirginleştirmek için türlü türlü ürünler alıp kullandım high end - drug store ürünlerin sonunda çok memnun kaldığım yıka çık ürünlerimi buldum. Duştan sonra pantene onarıcı ve koruyucu yağ 3-4 pompa yediriyorum. Sonra cosmed keratin spreyi sıkıp üzerine pantene belirgin bukleler bakım kremiyle buklelerimi sıkıp üzerinden got2b twisted köpükle geçip kendi halinde kurumaya bırakıyorum biraz kuruduktan sonra hacmini kaybetmesin diye vigoyla hafif diplerini kurutunca harika belirgin elektriklenmeyen bukleler kısa sarı saçta resmen kurtarıcım oldu. Mutlaka deneyin ben bu ürünleri oturmak için çok uğraştım maksat herkesin işine yarasın. 

Düzenleme: yabancı kıvırcık saçlı kızların rutinlerinde görmüşsünüzdür curl refresher spreyler ikici üçüncü gün duş alamadan bukle belirginleştirmek için ne yazık ki ülkemizde bu segmentte ürün yok ve bugün tamamen kafamdan göz kararı yapıp buklelerimin üçüncü gün halini muhteşemleştiren tarifimi paylaşıyorum; küçük sprey şişesinin yüzde seksen civarına kadar içme suyu koydum üzerine biraz gül suyu ekledim yüzde 15 civarı biraz da pantene belirgin bukleler bakım kreminden ekledim şöyle bir çalkalayıp bozulan buklelere sıktım sonuç inanılmaz mutlaka mutlaka!!

52. mayonez maskesi.

5 6 yıl sürekli düzleştirdim ve sonunda buklelerimi kaybettim. Kıvırcık saçlı halimi bilmiyordum bile, annem hep saçımı ferihanın annesi gibi örerdi. Ergenlik zamanlarımda düzleştirip durdum, düzleştirici yıpratıyor diye fön çekmeyi öğrendim. Ama bi süre sonra aşırı yorucu gelmeye başladı hem benim için hem saçlarım için. Bıraktığımda saçlarım aşırı şekilsizdi, uçlar dümdüz boylar dalgalı alt kısımlar kıvırcık falan. Sonra youtube dan afrika kökenli kadınların nasıl bakım yaptığını araştırmaya başladım ve get back your curls diye saçına mayonez süren kadınları gördüm. Denedim ve saçlarım parladı, inanılmaz nemlendi ve devam ettikçe hatırlamadığım kadar kıvırcık saçlı olduğumu öğrendim. Hala özel bi günde fön çektirmek zorunda kalmışsam mayonez maskesini yaptığımda fönün negatif etkilerinden kurtuluyorum. 

53. 3b-3c arası kıvırcık saçlarım var. 

her zaman beline kadar uzatabilen, binlerce kez boyatıp da yumuşacık saçlara sahip olabilen instamodeller görüyorum ve çok kıskanıyorum açıkçası, ben daha saçımı kelimenin tam manasıyla tarayamıyorum bile. nedenini bilmediğim bir biçimde uçlarında hiç kırık olmamasına rağmen (2 hafta önce kestirdim daha) karışıyorlar, taranırken çok fazla saçım dökülüyor. 

sanırım şöyle bir olay var, istersem john frieda’nın kendisini saçlarıma bakmam için getirtsem buranın suyunu değiştirmedikçe saçlarım sürekli taranamayacak bir biçimde karışacak, burada bir musluk takıldıktan 1-2 ay sonra kireçten renk atıyor. 

neyse. türkiye’deki hayli kısıtlı içeriğe rağmen curly girl method uygulamaya çalışıyorum. sülfatsız şampuan olarak unibaby kullanıyorum. saç kremi olarak silikon içermeyen herhangi bir şey kafi geliyor bana, en son 90% doğal içeriğe sahip çilek ve naneli bir şey kullanmıştım. 

uzun saplı tangle teezer kullanıyorum. ama daha önce belirttiğim gibi tarayamıyorum eğer gözüm dönüp saçımı yolacak raddeye gelmediysem. 

benim genel olarak diğerlerinden farklı yaptığım bir şey var. kendi refresher spreyimi hazırlamak. birçok benden daha bilgili süslü yol göstermiş pantene belirgin bukleleler ile suyu, şunu ve bunu karıştırın diye ama benim saçlarım onu kullandığım takdirde mantar gibi kökten yana doğru açılıyor. 

ben şöyle yapıyorum: 

dolduracağım şişenin yarısı su. 

evdeki aloe veramın bir yaprağı. 

1/2 tatlı kaşığı jojoba yağı. 

birkaç damla çay ağacı yağı. 

birkaç damla lavanta. (koku vermesi ve mikrobu kırması için. başka bir yağ önerisine de açığım) 

üç damla nane yağı. 

altı damla badem yağı. 

ikinci gün bukleleri yenilemek için de bu spreyi kullanıyorum. 

ayrıca bu başlığın en beğenilen girdisindeki yöntemi uygulamaya başladım bugün, pek beceremedim mikrofiber havlu eksikliğinden ama olsun. cidden yumuşattı saçlarımı birazcık. 

bir de saç kurutma balonu buldum sonunda bir yerden, gelince de onu deneyeceğim. sonuçlar yüz güldürücü olursa eğer, burayı bir reçete edasıyla editlerim ve sınıflarım. 

54. Kendi tecrübelerimi anlatacağım, ancak bir kıvırcık saç sahibi herkes bilir ki kıvırcık saçın günü gününe uymaz, her kıvırcık saç da aynı değildir. Benim tavsiyelerim daha çok her kıvırcık saç tipine uygulanabilir, her durumda ve koşula uyarlanabilir tavsiyeler olacak. Tabi bu tavsiyelerin tam tersini yapıp mutlu olan da vardır, her zaman olduğu gibi (gizlinot: hayat tavsiyesi vermişim sanki :).

Öncelikle kıvırcık saçla ilgili beklentilerinizi iyi bilin: Ne kadar zaman ve bütçe ayırabilirsiniz? Eğer zamanınız yoksa ya da bütçe olarak çok para ayırmak istemiyorsanız veya henüz ne yapacağınızı bilmiyorsanız önerilerim şu şekilde:

1.Kullandığınız ve saçınıza iyi geldiğini bildiğiniz, mümkünse ulaşılabilir olan şampuanınızın içeriğine bakın ve daha az şampuan kullanmaya başlayın. İlk başta tuhaf gelecek (temiz değilmiş gibi), ama unutmayalım ki her şey kararında daha yararlı. Eğer şampuanınızın içeriği sülfatlı silikonlu ise kaçınmakta fayda var ama eğer saçınızı dökmüyor, söndürmüyor veya kurutup sertleştirmiyorsa daha az kullanırsınız, hemen ürün aramaya gerek yok. Zaten amacımız daha az masraf, alışveriş. Zaten saçınız iyileştikçe daha temiz içerikli ürünlere yönelirsiniz. Temiz içerik derken Ewg ye bakabilir ya da kıvırcık kız onaylı olup olmamasından faydalanabilirsiniz. Ancak bu kıvırcık saç metoduna uygun değilse ama saçınıza uygunsa elbette ki kullanabilirsiniz.

2. Saçınız doğal yağıyla daha parlak daha doğal olacaktır: saçınızı sık sık yıkamayın, haftada mümkünse 3'ü geçmeyin. Bunun dışında yıkamadığınız günlerde ek ürün kullanmayı çok sağlıklı bulmuyorum, benim saçımı hemen ağırlaştırıp sertleştiriyorlar.

3.Kendinizi hemen ürüne boğmayın. Yoksa hem bütçe hem zaman olarak sizi zorlayabilir.Piyasada çeşit çeşit ürün var:şampuan, saç kremi, saç maskesi, saç yağı, saç köpüğü, saç maskesi...Size ve saçınıza uygun 1 şampuan 1 maske 1 şekillendirme aracı (jöle veya köpük) benim için yeterli, belki siz bir şampuan bir yağ bir jöleyle daha rahat edeceksiniz. Bu aşamada çok büyük harcamalar yapıp çok büyük miktarda ürün almayın. Memnun olduğunuzu keşfedene kadar seyahat boyu alabilirsiniz, hem bütçe olarak da zorlamaz.

4. Saçınız ihtiyacı nem nem nem...Her koşulda iyi geliyor. Nemi azaltacak her türlü işlemden kaçının: maşa, düzleştirme, fön... Saçınızı boyatacak veya boyatıyorsanız, saçın nemini asla kesmeyin mümkünse aşama aşama hafif hafif işlem uygulayın. İlk defa boyatacaksanız önce saçınıza uygun bir düzen oluşturun sonra boyatın, eğer çok yıpranmışsa uzun süre sizin için doğru ürünler kullanarak saçınızı sağlıklı formuna getirin, sonra boyatın.

5. Bu madde önemli: kıvırcık saç kesmesini bilen, bakımını bilen bir kuaför bulun.Uzun vadede hem para hem zaman kazandırır.Saçımı ısrarla düzleştirmeye çalışan mı ararsın, keratin bakım yapayım saçların azcık düzleşsin diyen mi...Saçı katlı kesemeyen bile gördüm. Kıvırcık saçını beğendiğiniz bir tanıdığınıza sorabilirsiniz, en kötü kuaförünüze isteklerinizi açıkça belirtirsiniz o sizi yönlendirir. Saçınızın kesimi her güne uygun, saçınızın hava alıp sağlıklı bir biçimde kabarıp şekil aldığı bir formda olmalı.

6. Çok söylenen klasik 2 önerim daha var: Daha soğuk su kullanın yıkarken ve kuruması için havlu yerine pamuk bir tişört kullanın. Klasik ama etkisi büyüktür. Özellikle soğuk suda daha bir parlıyorlar, tabi ben kaynar suyla duş almaya alıştığımdan ancak ılık suya geçebildim.

7. Saçınıza nazik davranın, yapıştırmayın.Kabarması da kötü bir şey değil, hatta istediğimiz bir şey. Yaptığınız her hareket saçınıza hava aldırmalı ve saç uçlarını kırmamalı.Ben hep elimle tararım, ancak ayda bir küçük ince dişli bir tarakla düğümlerimi açmak, nefes aldırmak için nazikçe uzun uzun tararım. Tararken önerim önce elinize açın, sonra tarakla uçlardan başlayıp tarayın.Saçınızı kurutmayabilirsiniz ama benim gibi kurutmayınca başınız ağrıyorsa azıcık saçınızı oda sıcaklığında bekletip özel kurutma makinesi başlığı ile, düşük ısıda, yüzde sekseni kuruyana kadar kullanabilirsiniz.

8. Son olarak saçınızı sevin, harika bir saçınız var. Saçınız her zaman şekilli ve capcanlı olamaz ama her formu özel ve güzeldir.Saçınız eğer çok yıpranmışsa hemen eski haline gelmeyecektir ama uzun vadede mutlaka faydalarını görürsünüz.En kötü güzel bir şapka takar bir de şıkır şıkır makyaj yaparsınız olur biter.

55. hakkında "kıvırcık saça tarak değmez" ya da "ısıdan uzak durmazsan saçların mahvolur" diyen biri görüldüğü zaman hızla o insandan uzaklaşmayı gerektiren bakımdır. 3b-3c arası saçları olan biri olarak söylüyorum, dalgalı saçlar için daha farklı olabilir, sağlıklı bukleler esnek olur ve dokunulduğu an bozulmaz. kuru haldeyken sık dişli tarakla taransa bile zamanla tekrar bukleli haline döner hatta, kendi saçımdan biliyorum. ben çocukken saçları düz olan bir kızdım, ergenlik çağına gelince saçlarım kıvırcık hale dönüştü ve birkaç yıl boyunca kıvırcık saçlı olduğumu bile fark edemedim. market şampuanıyla yıkanıyordum, duştan sonra saçlarımı kurutma makinesiyle kurutup tarıyordum. ortaya elektriklenmiş koca bir tüy yumağı çıktığından okulda hep en arka sırada oturmak zorunda kalıyordum :') iyi ki o zamanlardan kalma hiç fotoğrafım yok, bakıp bakıp ziyan olan yıllarıma üzülürdüm yoksa... liseye geçince drug store şampuanları denemeye başladım. sayısız bakım ürünü denedim, saçıma on tane ürün de sürsem kabarıklığı yatışmıyordu. hiçbir şey çare olmadı tabi çünkü piyasada kıvırcık saçlar için olduğu söylenen ürünlerin içerik listelerinde bakım namına doğru düzgün hiçbir madde yok. sadece saçı anlık güzel gösteren silikonlar ve türevleri doldurulmuş durumda. o zamanlar bunun farkında olmadığımdan ümitsiz vaka olduğumu düşünmeye başladım. doğal saçımdan nefret ettim. üst üste defalarca kez boyadım, beğenemeyip ense uzunluğuna gelene kadar sürekli makasla kırptım, maalesef öyle ileri bir noktaya gitti ki kendi ellerimle saçlarımı bile yoldum... saçlarım artık cansız, nemsiz, besinsiz ve yıpranmıştı. buklelerim açıldı, kabarmaması için her şeyi yaptığım o koca gür yumak kafama yapışan bir avuç dalgaya dönüştü . ellerimden kayıp gidince anladım saçlarımın sağlığının kıymetini ve iki yıl önce bir daha saçlarıma şekillendirme olarak müdahale etmeme kararı aldım. curly girl method ı keşfettim. sabırla uzattım, elimden geldiğince bakımını yapmaya çalıştım. sonunda da vaktinde açıcıyla aça aça yaktığım bütün o saçları santim santim kestim. şu anda doğal saçlarımla başbaşayım. geçirdiğim son 6-7 sene saç bakımı açısından cehennem gibiydi ve saçlarım uzayıp eski sağlığına kavuşmuş olsa da ruhen tamamen iyileşebilmiş değilim bu konuda. daha lisenin başında gratis gezerken merak ettiğim ürünler hakkında süslü sözlükten girdi okuduğumu hatırlıyorum. bu girdiyi de bu yüzden yazıyorum. bu girdiyi okuyan sen, umarım kendine güzel bir pay çıkarabilirsin. annemin saçları düz olduğundan durumumu hiçbir zaman anlamadı, hayli ilgisiz de olduğundan bütün o özgüven sorunlarıyla, şakayla karışık zorbalıkla, öznefretle tek başıma uğraşmak zorunda kaldım. saçımız vücudumuzun bir parçası, ona iyi bakmak kendimize iyi bakmak demek. nazlı olduğundan ondan nefret etmemeliyiz. onu olmadığı bir şey olmaya zorlamamalıyız, zehirleyip yakmamalıyız. aksine olduğu gibi kabul edip sevmeliyiz, anlamaya çalışmalıyız. benim bunu görmem yıllarımı aldı bahsettiğim üzere... kıvırcık saç bakımı için bir noktadan başlamak istiyorsanız temiz içeriğin ne anlama geldiğini araştırın. ürün seçerken sülfatları, sonu -cone ile biten yani silikon olan maddeleri içerenleri eleyin. nemlendirici maddeleri birinci planda tutun. içerik açısından doğal yağlar ikinci sırada geliyor emin olun. geçen gün araştırma yaptığım esnada bulduğum bir tabloyu ekleyeceğim medyaya, orada yazan maddelerin en başta yazılı olduğu içerik listelerine sahip ürünler seçmeye özen gösterin. saçın dipleri yağlı, uçları kuru olması demek kullandığınız şampuanın saçınızı aşırı kurutuyor ya da yeteri kadar temizlemiyor olabileceğini gösterir. saç tipim böyle diyip geçmeyin, şampuanınızı değiştirmeyi ve nemlendirmeyi deneyin. loccitane ın mavi renk küçük tüpte çok güzel bir maskesi var saç dipleri için formüle edilmiş hafif formda nemlendirici, bütçeniz yetiyorsa onu tavsiye ederim. saçın neme duyduğu ihtiyaç vücudun suya duyduğu ihtiyaç gibi önemli. nemlendirici bir ürünle düzenli olarak her gün nemlendirmeye çalışın. saç tellerinizin gözenek yapısına göre saçınızın ihtiyaç duyduğu aralıkta protein bakımı/nemlendirici-asidik bakım yapmayı ihmal etmeyin. buklelerinize dokunmaktan korkmayın, hele ki hacim sorunu yaşıyorsanız. saçınızın uçları kabarık, dipleri yapışık ise duştan hemen sonra başınızı öne eğip saç diplerinizi parmaklarınız ile tarayıp iyice havalandırın. kıvırcık saçın bukleleri tazeliğini yitirdiğinde ıslak haldeyken taramak buklelerinizi canlandırır, taraktan korkmayın. ben 2-3 yıl geniş aralıklı tek sıra tarak kullandım. kıvırcık saç için bu tarak önerilir genellikle. faydadan çok zararı oldu çünkü buklelerimin ince dişli tarakla taranarak küçük bukleler halinde ayırılması gerekiyordu, normalde ama bu tarak bunun tam tersini yapıyor o yüzden saçımda var olup olabilecek bütün hacimden habersiz yaşadım saçlarım da çok garip gözüküyordu doğru model tarakla taramadığım için. tangle teezer wet detangler bu konuda yardımcı oluyor, onunla taradıktan sonra bir de ellerimle tarayıp iyice ayırıyorum bukleleri. son olarak da kurutma makinesi. ah kurutma makinesi... öcüymüş gibi davranılıyor ama bu makinelerde soğuk üfleme ayarı diye bir özellik var süslülerim. naturallycurlyden okuduğum kadarıyla saç kendi halinde kurumaya bırakıldığı zaman, soğuk ayarda difüzör ile kurutulduğunda olduğundan çok daha hacimsiz oluyormuş. kıvırcık saçın hem soğuk su ile hem de soğuk hava ile arası iyi diyebilirim, difüzörüm olmadığından kurutma makinesi saçlarımı elektriklendirirdi. ben de kışın saçlarım ıslak dışarı çıkmak zorunda kaldım çok defa. soğuğu yemem dışında aklımda yer edinen tek diğer şey soğuğun bukleleri dondurduğu ve dolgun bir his bıraktığı. bazen bukleler böyle dolu dolu ele gelir, bilirsiniz. öyle bir etki yaratıyor işte soğuk ayarda saç kurutmak. difüzör ile birlikte en düşük hız ayarında kullanmakta fayda var. diyebileceğim son şey şu, saçınızı havluya sarmayın çünkü kafanızın arka tarafında kalan saçlar ıslak kalıyor. geç kuruyor ve hacimli olmuyor. onun yerine omuzlarınıza havlu koyun ve saçlarınızı fazla suyu akıtması için kendi haline bırakın. şimdilik bu kadar, umarım yardımcı olabilmişimdir :)

ekleme: aşağıdaki girdide kendi memnun kaldığım cgm onaylı ürünler yazıyor, belki siz de bir şeyler eklersiniz başlığa ♡

(no: 1228791)

56. **TECRÜBEYLE SABİTTİR**

Saçlarıma her zaman özen göstermiş ve sevmişimdir. Yıllar önce Yves Rocher ile başlayan serüvenim şuan Kerastase saç dökülme karşıti olan şampuanı ile devam etmekte. Neden mi? Şimdi arkadaşlar bizim bu saçlar neme doymuyor ne yazık ki. Bu yüzden her zaman iyi ve Sülfat paraben bilmem ne içermiyor diye temiz içerikli sandığım sampuanlarimdan sonra duştan çıkıp Bolca köpük ve azıcık krem uygulayip vigolayarak nemi saçıma hapsettigimi sanardim. Pandemi başladığında birkaç ay saçıma

Krem Vigo köpük uygulamadim. Hani duşta uyguladigim krem yeter bari saçımı dinlendiririm diye. Sonra ne mi oldu? Tam iki ay saçlarım avuç avuç döküldü ve %20 kadar azaldı. Kıvırcıklarim bozuldu, saçlarım koptu. En son ağlaya ağlaya bir milim kestiremedigim saçımı enseme kadar geçirdiğim şokla beraber kendim kestim. Taam bir felaketti.

Peki neden mi böyle oldu? Kıvırcık saçlara bir saç şekillendirici uygulamazsaniz nemi hapsedemezsiniz saç diplerinizi kurutmazsaniz yine hapsedemezsiniz. Doktorla başlayan serüvenim ne yazık ki sonuç vermeyince sıvadım tabii kolları. Bir süredir Marc Anthony kullanıyordum o zamanlar. İçerikler hakkında güzel bir bilgi edindigimde bir de ne göreyim! Bize temiz içerikli diye kakaladiklari Marc Anthony CURLS serisi tam bir fiyasko icerikmis. Yalnızca kıvırcık saclar değil tüm saçlar silikon, kötü alkol, sülfat gibi ürünleri kullanmamaliymis. Dimethicone, amedimethicone, isopropyl alkol vs vs derken liste üzüyor gidiyor araştırın işte. Önce kendime Kerastase in sülfat dışında herhangi bir kötü içeriğe sahip olmayan şampuanini edindim. Diğer kremlerden aldığım nemle açığı kapatacaktim. Şampuan dan sonra durulanan saç kremi için Ogx shea butter conditioner ini edindim ve sampuandan sonra saçımda beş dakika bekletip saçımı hafiiifce açtım. En son Cunta nin derin bakım maskesini uygulayıp duşumu sonlandırdım. Sacimdaki nemi emmemesi adına mikrofiber havlu sarıp beş dakika kadar bekledim. Hemen ardından Ogx durulanan saç kremini bir sprey kutusu içinde su ile seyreltip saçıma az miktarda sıkıp Avedanin phollmeint saç köpüğünu 3-4 pompa kadar uyguladım. Saç kurutma makinemi aldım ve en yüksek en sıcak hızda oldukça uzaktan olmak şartıyla saç derimi kuruttum. Saç uçlarımi saç derime degdirmeden en düşük hız ve en düşük sıcaklıkta kuruttuktan sonra biraz Argan yağı sürüp (1-2 damla) kurutma işlemime devam ettim. Ve çok özlediğim bonus kafama yedi ay sonra tekrar kavuştum. Dökülmem de durdu :))). İş bilgide arkadaslar. Bu arada size bu dediklerimi uygulamalı anlatan bir YouTube kanalı önereceğim şahsen aynen benim gibi yaptığını düşünüyorum. Kendisi Youtubeda kivircikbero dur.

57. Uzun uğraşlar sonucu finalde saçlarımı gerçekten kendine getiren birkaç ipucu keşfettim ve onları paylaşmak istiyorum.

Havlu kullanmayın, onun yerine eski bir pamuklu tişörtle saçlarınızı sarın. Havlu kullanılacaksa da banyodan sonra yaklaşık 30 saniye fazla suyu alın.

Tarak da kullanmayın, her çeşit tarağı denedim ve istisnasız hepsi beni zorladı ve saçlarımın çabuk kırılmasına neden oldu.

Banyoda saç uçlarını güçlendirici veya kremli şampuanlar tercih edin. Benim favorilerim love beauty and planet ve elidor hindistan cevizli şampuan. Iki şampuan da hindistan cevizli. Içeriğinin temiz olduğu iddia edilen şampuanlar kıvırcık saç için fazla agresif. Benim saçımda seboreik dermatit var ve kepekli, o yüzden gün aşırı saçımı yıkıyorum ve şampuandan önce sütlü sabun kullanıyorum. atağa geçince bittim sabunu kullanıyorum ama her zaman kullanmamaya çalışıyorum. Gerekirse saçınızı iki defa şampuanlayın, kepekli ve kıvırcık saçlar daha özenli bakım istiyor maalesef.

Saçınızı her zaman öne atıp parmaklarınızla tarayarak yıkayın. Böylelikle hem banyoda şampuan köpüğüyle saçımı parmaklarımla açtırabiliyorum hem de olası dolaşmaların önüne geçiyorum.

Şampuanlama işlemi bittikten sonra saçınızdaki fazla suyu sıkın, mümkünse silikonlu saç kremi tercih edin çünkü silikon, kuru saçlarda nemi hapsedici bariyer görevi üstlenerek saçın daha da kurumasını önlüyor. Mümkünse banyoda önceliğiniz saçınızı yıkamak olsun, saçı kremledikten sonra enseye topuz yaparak rutininize devam edebilirsiniz, çıkmadan önce saçınızı arkaya atıp durulayın.

Banyodan sonra da ben elidor yeşil ambalajlı saç kremi kullanıyorum, etkisini neredeyse sonraki banyoya kadar gösteriyor. Iki gün sonra bile dışarı çıkacaksam saçımı hafif ıslattığımda saçtaki kremli dokuyu hissedebiliyorum ve dakikalar içinde saçlarım çok güzel bukleleniyor ve yumuşacık oluyor.

Girdinin sonuna gelirken de, saçınızı fazla sıkmadan toplayın, kuruyken sakın parmaklarınızla açtırmayın daha fazla kabarmasına sebebiyet verebilirsiniz.

Edit: silikon uzun vadede saçta birikme yapabileceği için zamanla saçları matlaştırıp ağırlaştırabilir. ben kendi deneyimlerimden yola çıkarak bu kanıya vardım ve benim saçım silikon seviyormuş. Dilerseniz banyodan yarım saat önce doğal yağlarla maske yapabilirsiniz.

58. -Denman tarak alın, denman tarak alın, denman tarak alın :) ben hiç bu kadar fark yaratabileceğini düşünmemiştim bir tarağın (en azından benim saçımdaki etkisi öyle oldu) 

-boya, açma vs işlemlerinden mümkün mertebe uzak durun

-fön, düzleştirme gibi işlemlerden de uzak durun 

-kıvırcık saç nem seviyor buklelerinize bunu sağlayın

-bu çok zor biliyorum ama saçınız için doğru durulanmayan saç kremini bulun 

-buklelerinizi çok sevin :) 

59. Zamanında saçlarımın başına örmediğim çorap kalmamıştı, resmen içinden geçmiştim zavallıların. O bana "nem, nem, nem" diye yalvardıkça ben tam aksini yapıyordum. Zaten kuru olan saçlarım sonunda kuruya kuruya sahra çölüne döndü ve tek bir buklesi dâhi kalmadı. Baktım böyle olmayacak, birkaç senedir dikkat etmeye, özen göstermeye başladım. Saçlarımın bana kırgınlığı kolay kolay geçmedi, hemen toparlanmadı çok nazlandı. Ama baktı ki gerçekten pişmanım ve bir şeyleri düzeltmek için çaba gösteriyorum, zamanla yavaş yavaş yola gelmeye başladı. Yaptığım şeyleri sıralayacak olursam;

*saçlarımın en büyük ihtiyacı nem olduğu için onu neme boğdum. Gün aşırı deep condition uyguladım. Bana iyi gelen, düzgün sayılabilecek ürünleri, saçlarımı biraz ıslatıp geceden saçlarıma boca ettim ve uyudum, sonraki gün yıkadım.

*Bununla kalmadım. Haftada en az iki kere, envai çeşit bitkisel yağ (Argan yağı, Hindistan cevizi yağı, zeytin yağı, tatlı badem yağı, çok az gliserin, Hint yağı, jojoba yağı, yılan yağı) ile birkaç parmak (gbkz: Dax supergro)'yu karıştırıp içerisine taze aloevera jeli ve bir yemek kaşığı da bal kattım (gizlinot: Bal gerçekten saçlar için güzel bir nemlendirici). Bu karışımı bütün saçıma boca ettim, ta ki

yine sonraki sabaha kadar.

*Saçlarımı ısıdan korudum. Asla düzleştirici, maşa gibi ürünler kullanmadım. Bir iki kere fön çektirmek dışında hiçbir şekilde aşırı ısıl işlem yapmadım. Boyun fıtığım ve sinüzitim izin vermediğinden, kendi haline bırakamayacağım için kurutma makinesi kullanmak zorundaydım. Ama onu da Vigo başlığı ile en düşük ayarda kullandım. Kurutma işlemi bu şekilde uzun sürüyor ama sabırlı olmak lazım, yapacak bir şey yok.

*Saçlarımı boyuyorum ve kullandığım saç boyalarının da çoğu, az bile olsa saçlarımı kurutuyor. Bu neden yukarıda bahsettiğim yağ karışımından, boyalarımın içine de 2-3 yemek kaşığı ekliyorum. Bana kurutmayı azaltıyor gibi geliyor ama kesinlikle boyalarımın yapısını bozmuyor.

*Market ürünlerinden uzak durdum. Şampuanlarımı, saç kremlerimi mümkün olduğunca düzgün içerikli seçmeye çalıştım. Kıvırcık saçlar için olan serileri, ya da nemlendirici içerikli ürünleri kullanmaya dikkat ettim. Duş sonrası şekillendiricilerde de aynı şeyi uyguladım.

*Cgm'yi denedim ancak her adımını birebir uygulamak benim için mümkün olmadı. Ve cgm'ye uygun olup da bana yaramayan ürünler de oldu. Bu metodun zaten ana prensibi saçları ısıdan uzak tutup nemlendirmek olduğu için, cgm'ye birebir uymasam da ana prensibe göre davrandım.

Uzun lafın kısası kıvırcık süslüler; saçlarımız bizden sabır, özen, bolca nem ve onları ısıdan uzak tutmamızı istiyor. Bu saydığım adımları 4-5 yıldır uyguluyorum ve saçlarımın toparlanması 4-5 gün değil, 1 yıldan fazla sürdü. Ve bu devamlı olması gereken bir süreç. 2-3 hafta hafta yapmayınca saçlarım yine sertleşmeye başlıyor. Yani; Sabredin, saçlarınızı sevin, kendinizi de sevin, sonunda verdiğiniz emeğe değdiğini göreceksiniz.

Son olarak bir öncesi/ sonrası fotoğrafı da eklemek istiyorum. Saçlarımın mükemmel olduğunu iddia etmiyor, düşünmüyorum. Ama eskisine nazaran daha derli toplu hale geldi, buklelerim belirginleşti, saçlarım yumuşadı. İnce telli ve kırılgan saçlarımı boyaya rağmen bu kadar toparlayabildim ve yukarıda saydığım işlemlere hâlâ devam ediyorum, edeceğim de.