2.
Uzun süre bakımlı olmak adına türlü işkencelere maruz kalmış kıvırık saçın pes etmiş hali.
Tabi bazı kuaförler saçın bir kaç yılda bir cins değiştirdiğini de iddia ediyorlar. Daha düne kadar kıvırcık saç gördüklerinde basmakalıp kat kesim yapan, ara makas atan, her kesim sonrası otomatik olarak sormadan çekiştire çekiştire fön çekip saça eziyet eden onlar değilmiş gibi. Dönüp baktığımda, hayatımın son beş yılı hariç geri kalanı kuaförlerin haşat ettiği buklelerimi toparlamaya çalışmakla geçti. Onlara da kızamıyorsun şimdi, tüm toplum ant içmiş gibi kıvırcık saç görünce "git şunları düzgün topla" demiş, çeke çeke örgülere hapsetmiş, şekil verme adı altında çekiştirip durmuş.
Düzleşmiş saça geri kıvırcıklığını kazandırmak için ne yapmak gerekire gelirsek, bence kişiye göre değişir. Benim saçlarım ince telli ve kupkuru. Nem basmam şart. Şu ara en sevdiğim bakım rutini şöyle:
ziaja cocoa butter ile maske yapmak. Çok kuru hissediyorsam banyadon önce yarım saat bekletiyorum, yoksa banyoda saç kremi gibi kullanıyorum
Banyadon sonra veya banyoda ıslakken iri dişli tarakla veya saç masaj tarağıyla tarıyorum. Taradıktan sonra yılların eskitemediği elidor belirgin bukleler şekillendirici saç bakım kremi sürüyorum.
Bakım kremini sürdükten sonra sarıp bekliyorum. Kıvırcık saç methoduyla. Havluyu ser. Kafayı sarkıt. Tepede sıkıştır. Pamuklu tişört öneriyorlar havlu yerine. Daha iyi oluyor.
Pandemi ile evden çalışmaya geçince köpüğü bıraktım. Ancak daha belirgin bukleler istiyorsam, bu aşamada gene nemlendirici özellikte bir köpük uyguluyorum. Elimde elidor creme de mouse ve morfose milk therapy var. Bende etkileri benzer. Milkin kokusunu daha çok seviyorum.
Vigoyla kurutuyorum. Kendi kendine kuruyunca daha güzel oluyor.
Ve şunu farkettim. Yıkayıp kurutup yatmak iyi gelmiyormuş. Hazır fırsatım varken en geç 5 cıvarı yıkanıyorum. Şekli oturuyor sanki böyle
Bu rutinde buklelerim daha belirgin. Belki elimdeki ürünler bittikçe tamamen krem şekillendirciye geçerim. Sanki öyle daha güzel şekilleniyor. O eski hallerine henüz dönemediler. Belki dönerler diye umutla savaşıyorum. Bir kuaför içme suyuyla saçımı yıkamay başlarsam 1 seneye kadar saçımın daha iyi görüneceğini söyledi. Daha denemedim. Bir de tam istediğim şampuanı bulamadım. Keratinli olanlardan uzak duruyorum. Saçı güçlendirse de düzleştiriyor. Diğerlerinde bir tüpten memnun kalsam ikincisinden memnun kalamadım. Bir de fiyatlar uçup gidiyor. 300liraya şampuan mı olur yahu?
Bir diğer önerim saç boyu olabilir. Benim saçım ince telli olduğu için bukleyi taşıyamayabiliyor. Genelde omuz boyunda tutuyorum. Belki düzleşmiş saçı da kestirmek iyi bir başlangıç olabilir.
Ukteydim doldum. (yazar: and i oop)