1.
baygın ve baskın çiçek kokusu.
ha bir de makyaj aynası süsü.
2.
çok çok çok güzel bir şişe tasarımı biteli yıllar oldu hala tozunu alıyorum makyaj masamdaki kraliçe (gizlinot: 125 ml liği mi ne var çok özel bir edition)
3.
ilk çıktığı yıl tesadüfen deneyip bayıldığım parfümdür kendisi. testerını bile uzun süre kullanabilmiştim çünkü çok bereketli ve hayatımda denediğim en, ya da daha doğrusu tek kalıcı parfümdü(gizlinot: cilt tipimden mi bilinmez ama benim tenimde parfüm durmuyor genelde :/)(gizlinot: sadece kendi algım değil, tasdikli) gel gelelim gidip tam boyunu aldım mı? almadım çünkü öğrenci bütçesine ağır geldi tabii fiyatı. almadığım için de kafamda deli gibi büyütmüş olma ihtimalim var bu kokuyu, o da ayrı mesele (gizlinot: :))
parfüm için hafif ağır (gizlinot: ehehe anlayın işte ) ve çiçeksi olduğu söyleniyor, bu doğrudur. sadece orta yaş ve üstü kadınlara gider gibi bir izlenim de yaratılmış gibi, buna katılmıyorum.
1 şubat 2015 07:08
1 şubat 2015 07:12
4.
Marc Jacobs ile Daisy sayesinde tanıştım ve hemen benim olmalı dedim bu parfüm. Şişesi bile beni tahrik etmişti. Sonra lola, oh lola derken kokularını çok sevmesem de şişeleri için seve seve kullanırım dedim. Ama öyle olmadı. Özellikle oh lola benim için kalıcı olmayan bir şurup kokusundan öteye gidemedi. Lolayı hala severim ama malesef benim tenimde kalıcı değiller. Malumunuz o fiyata ne parfümler alınır.
4 şubat 2015 12:51
4 şubat 2015 13:57
5.
Kullandigim parfumler icinde ayri bir yeri olan sisesi beni benden alan parfum. Tek kotu yani cicek şeklindeki kapagi her cantada tasimaya elverisli degil ve dikkat edilmezse kapagindaki cicekler kirilabilir.
6.
Şişe tasarımı ile ayrı, kokusu ile ayrı cezbeden parfüm.
Çiçekli kokusu bir yana, alıp götürdüğü fiyatlar bir yana. (gizlinot: bayılıyorum)
7.
kesinlikle beyaz tenli kadın parfümü. Çiçek notalarını sevenlerin bunu koklamasını mutlaka öneririm. Çok beğenerek alsam da bir türlü üstümde kalmadı ve bitiremeden öyle kenarda bayatladı kaldı.
8.
Şişesini ne zaman elime alsam "bedava mı sandın para vidim aldım." Türkü sözü gelir aklıma. Sonra da iyi ki 50 ml almışım ya 100 ml olanına para vereymişim diye tuhaf bir iyimserlik kaplar içimi. para verdiğime pişman olduğum ürünlerden biridir bu parfüm de. Kokusu, Hani istanbul eminönü taraflarında hac malzemeleri satan dükkanların önünden geçerken duyduğunuz o hacı misleri kokusuna benziyor desem abartmış olmam sanıyorum. aynı ağır, baygın ve ağdalı. Hacı misi benzeri bir ağırlıktan bahsediyorum. kokusunu duymamak için nefesi tutacak kadar şekerli baygın bir koku. Sadece şişesi güzel. Katmerli güle benzer kapağı ve mor şişesi ile makyaj masasına ayrı bir renk katıyor.
Parfümün notalarına gelirsem;
Üst notalarında pembe biber, armut ve kırmızı ya da kanlı olarak bildiğimiz greyfurt var. Orta notalar Marc Jacobs Lola’nın karakteristik kokusunu da oluşturan şakayık, sardunya ve gül aromalarından oluşmuş. Parfümün alt notalarında ise baskın bir şekilde vanilya, beyaz misk otu ve tonka fasulyesi yer alıyor.
Tüm bahsedilen parfüm bileşenleri sevdiğim aromalardan. Ancak lola'da bir araya gelince, sisin şehrin üzerine çöküp de yoğunlaşması gibi notalar da sıkışıp yoğunlaşmış. Bu da parfümün seksi olmasından çok baygın olmasına neden olmuş gibi. Hatta lola'nın kokusuna fazlaca maruz kaldığımda " şeker yükleme testi" yaptırdığım zamanda hissettiğim o mide bulantısını yaşıyorum.
12 temmuz 2019 00:33
12 temmuz 2019 00:47