yeni
popüler
sorular içinde ara
yeni soru sor
son sorular
son cevaplar
kategoriler
  • süslü
  • moda alışveriş
  • kuaför & güzellik merkezi
  • sağlık
  • spor
  • gönül işleri
  • aile arkadaş ilişkileri
  • cinsellik
  • eğitim & kariyer
  • seyahat
  • pet
  • sanat
  • bürokrasi
  • diğer
girdi yaz
medya ekle
  • linki kopyala
  • şikayet et
  • girdiler (34)
  • medya (0)
tarih
oy (güzelinden)

1. valla o kadar zengin değilim :D

ama babamda bir dönem olan takıntı şayet kendisinin alışveriş yaptığı mağaza ona özel serilerden getirirdi, yeni gelen güzel ürünlerini onun bedeninde ayırırdı babam da gidip toplardı hepsini.

2 mayıs 2015 12:59

2. bende gıda alışverişinde kendini gösteren takıntıdır. hatta içtiğim kolada, yediğim abur cuburda dahi belli marka tercihlerim vardır. bir de beyaz eşya, pahalı elektronik eşya alırken mümkün olduğunca güvenilir markalara yönelirim ki sonradan başım ağrımasın. giyside çok takıntım yoktur ama yerine göre düzgün görünsün, kaliteli olsun diye belli markalara yönelirim. yalnız sırf markası için bir basic t-shirte hayatta fazla para veremem. bir de isterse dünya harikası tasarımı olsun, üzerinde eşşşek kadar marka adı yazan giysi ve çantalardan hoşlanmam.

2 mayıs 2015 13:49

3. Genelde marka takıntım olmamakla birlikte bazen iki rakip marka arasında anlamsız bir önyargım olabiliyor. Anlamsız dememin nedeni bir markayı sevip diğer markayı hiç denememe rağmen sevmemem. Artık reklamını mı beğenmemişim, sevmediğim biri mi sevmiş bilmiyorum ama bilicaltıma ben bu markayı değil diğerini seviyorum diye yerleşmiş.

Örneklemek gerekirse: adidas seviyorum, nike sevmiyorum; samsung seviyorum, apple sevmiyorum; inglot seviyorum, mac sevmiyorum gibi gibi. sadece sevdiğim markalardan ürünlerim var, sevmediğimi saydığım markalardan bir ürünüm de yok ki denedim de beğenmedim diyebileyim.

2 mayıs 2015 18:04


4. Bazen çok bazen yok olan şey. marka değil de sahte takıntısı benimkisi, neyi çok beğenirsem alırım, markası hiç önemli değil. Ha bu yıl hayatımda bir ilk yaşadım: mac takıntısı olan bir kızcağız bık bık bık bık öte öte beni de komplekse sokmadı değil, "3 tane golden rose alana kadar gideyim bari mac alayım" dedirtmedi desem yalan olur.

13 haziran 2016 13:37 30 temmuz 2018 18:00

5. Her türlüsünü saçma buluyorum ancak cidden yemek alacak parası olmayan birinin bile marka takıntısı var ya ne diyim...

Arkadaşım hem okuyor hem çalışıyor ve onun asgari ücretten daha az olan maaşıyla iki kişiyi geçindiriyor ama gidip nikelar,tommy hilfigerlar falan alıyor.Telefonu yok iPhone 7 için para biriktiriyor.Ya nolur ki sen 300 tllik bir telefon Alsan?ben onun yerinde olsam 300'ü bile vermem tuşlu kullanırım bir süre.

Hadi bir ayakkabı aldın kaliteli olsun diye ikinicisi,üçüncüsü neden?

Alt tarafı bir çanta alıcaksın tommy ne alaka?

Böyle insanlara inanamıyorum.Marka kaliteli diye alınır,marka olduğu için almayı da anlarım ama bu kadar önemsemek cidden gerekirsiz,heleki ekonomik durumumuz yetersizse.

10 aralık 2017 14:46

6. etrafımdakiler bende olduğunu söylüyor bu durumun. kozmetikte bu durum yok ama şimdi ayakkabı, çanta, kıyafetlerimi düşününce biraz var sanırım bende. hepsi anamın suçu ama.s

mesela teknolojik aletlerde var bende, bakın ben her türlü telefonu kullanmış insanım, ama hiç biri bebeğim iphone kadar memnun etmedi beni, ödüm patlıyor bozulursa diye. o yüzden çokça kullandığım şeylerde kendi çapımda (öğrenci insanız sonuçta, chanel çanta, balenciaga ayakkabı alcak halimde yok) daha kaliteli markaları tercih edebiliyorum. bence normal olanı da bu, ancak insanlara göre bir terliğe 250 lira vermek saçmalık. ama canısı, senin ayakların paramparça olurken ben o terliklerle km'lerce yürüyorum, o zaman niye parasını vermeyeyim.

kısacası kıstası nedir anlayamadığım durumdur. erkek arkadaşıma, aileme göre marka takıntılısıyım ben ama durumum ve düşüncem bu şekilde.

10 aralık 2017 15:24

7. Bende de var olan durum fakat rahatsızlık duymuyorum nedense. Cilt bakımı ve makyaj anlamında mevcut. Makyajda çok övülen uygun fiyatlıya yönelebiliyorum ama cilt bakımında bazı ürünler haricinde (rdl göz kremim mesela) pek mümkün değil. 

Kıyafet-çanta-ayakkabı-aksesuar-iç giyim vs hiçbir takıntım yok ama. İyiyim böyle yeaa

10 aralık 2017 16:23


8. popüler ve prestijli bir markaya ait en gereksiz, en absürt ürünleri alma durumu.

aynı kalitedeki ürün başka bir markada daha ucuza bulunuyorken sırf marka olduğu için ürünün bilinen markadaki daha pahalı olanını satın alma durumu.

bilinen ve popüler markanın ürünleri kendisine uymadığı halde sırf marka olduğu için o markadan ürün satın almaya devam etme durumu.

marka takıntısı için "bende var." diyebilenlerin sadece marka seçtiğini düşünüyorum ki bunu ben de yapıyorum. örneğin bir maskara alacaksam bir marka seçiyorum ve o markadan alıyorum. eğer maskarayı beğendiysem o markanın güzel maskaralar üretebileceğini düşünüp başka bir maskarasına daha şans veriyorum. x marka ayakkabıyı 5 yıl kullanırken y markadan aldığım ayakkabıyı en fazla 1 yıl giyebiliyorsam, bir sonraki ayakkabı seçimimi de x markasından yaparım, bu durum beni de takıntılı yapmaz, sizi de takıntılı yapmaz.

10 aralık 2017 17:46 10 aralık 2017 17:50

9. enteresan bir konu benim gönlümde açıkcası. tam olarak ne düşüneceğimi, ne tarafta duracağımı bilemem.

bir şeyi "takıntı" haline getirmek, o "şey" ne olursa olursun sıkıntılı bir durum zaten. bugün, herkesin sosyal medyada var olmasından faydalanan markalar reklamlarını adeta her kanaldan üstümüze kusuyorlar. bunu tek bir amaç için yapıyorlar; daha çok satmak. hal böyle olunca ve satın alınacak ürün çeşitliliği hayallerimizdeki sınırlarını aşınca, markalar da bizlerin zayıf noktalarını bulup, vuruyorlar.

geçen gün iş yerinden biriyle sohbet ederken, konu 1 yaşındaki oğluna geldi ve şunu söyledi: "evladın olduğu için, her şeyin en iyisi, en kalitelisi olsun iç güdüsüyle öyle bir alıyorsun ki, bunun sonunun olmadığını farketmem baya zamanımı aldı gizmo". bu acı itiraf sonrası, evet, neyin daha iyisi yok ki?

hedef kitleler çocuk ve kadın oluyor genelde. çünkü zayıf noktalar. bir dondurma reklamı sana adeta seks hazzı vadediyor. şampuan reklamında saçların öyle dalgalandığında sana yine restaurantta herkesin dikkatini çekme vaadi var.

konu maalesef burada kapanmıyor. gerçek dünyada durum çok acı. yanındaki, berindeki daha iyisine sahip olunca sen de istiyorsun. istersin. kız botlarım demiyor mesela, ugglarım diyor. o bmw kullansın, amaan benim ayağım yerden kesilsin yeter zaten demiyorsun. maalesef gelir düzeyleri alım gücümüzü, dolayısıyla sosyal sınıfarı belirliyor. onaylamıyorum ama öyle. herkes daha iyi yaşamak istiyor.

bir de şu var; kaliteli olan ucuza alınamıyor maalesef. ama demek istediğim salt logoya göre almak isterimcilik değil, oemden bahsetmiyorum çünkü. bizim fabrikada bir sürü farklı markada üretim yapılıyor. kalitesel anlamda bi fark yok ancak piyasa algısı o kadar farklı ki (iç piyasada da bir kaç tane temsil marka var), biçilen satış fiyatları da farklı oluyor haliyle. maliyetler ne kadar aynıysa ve tek fark logo da olsa bunun önüne geçemiyorsunuz.

bu bluzun yüzde kaçı pamuk, pantolonun dikişleri düzgün mü, bu cihazın satış sonrası servis hizmetinde sorun yaşar mıyım, ya da göz çevreme süreceğim bunu, içeriği ne ola ki diye konuya girdiğimizde ise zaten belirli olan bütçemiz dahilindeki markaları almak durumunda kalıyoruz.

önemli olan salt reklama ya da logoya kanıp "marka sahibi olmak" olmamalı. kayıtsız kalmak gerekiyor markaların bu oyunlarına. yoksa ihtiyacımız olandan fazlasını almak için köle gibi çalışmalarımız ve kredi kartı borçlarımız son bulmayacak.

10 aralık 2017 18:44

10. Bende zerre olmayan durum. "iyisini alayım da evladiyelik olsun" dediğim zaman para verip marka alıyorum. Bunun dışında idareten giyeceğim zaman çakma ayakkabı da alıyorum. Zoom yapıp çakma mı değil mi diye bakmaya çalışan birinin düşüncesini de pek takamam zaten jsnjs

Kişisel bakım ürünlerinde de hangisi iyiyse onu alırım. Fiyatı markası önemli değil.

10 aralık 2017 19:37 10 aralık 2017 19:39