masumiyet müzesi

1. (gbkz: orhan pamuk)' un 2008 yılında çıkan romanı.

kitapta iki uzak akraba olan füsun ile kemal' in aşkları anlatılmakta.

orhan pamuk' un kitaplarını genel olarak beğendiğim için bu kitabını da beğenerek okudum.

2012 yılında karakterlerin kullandığı, giydiği eşyaların sergilendiği bir müze açılmıştır.

(yazar: all that solid) uktesi.

2. "Herkes bilsin, çok mutlu bir hayat yaşadım." cümlesini hepimizin aklına kazıyan kitaptır.

3. "Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum. "

Diyerek başlar kitap. ben kitap boyunca huzursuzdum ama iyiki okumuşum.

Kitap dışında müze için konuşmak gerekirse hem güzeldi hem yetersizdi. Uzun konuşmalar beni sıktı. Ama müzeye girip bir şeyleri görüp olaylar aklıma geldikçe etkilendim. (gizlinot: mesela köpek bibloları, tuzluklar )

Hala eksik kısımları var.

Bir de keşke gerçekten güzel bir filmi çekilse orjinaline bağlı kalınarak.

4. Okurken pek sevmediğim ama aylar sonra bir arkadaş ortamında hayatımın en mutlu anıymış bilmiyordum dediğimde benim için anlam kazanan mutluluğun kovalanan bir şey olmadığı mutlu olduğunu ancak mutsuzken fark edebildiğini ağzına vura vura öğreten kitap.

5. dört kere baştan başlayıp bitirdiğim, bu hayatta en çok sevdiğim roman. neden bana bu kadar dokunduğunu bilmiyorum ama her okuyuşumda boğazımda aynı düğümle bitiriyorum. müzesini görmek de henüz kısmet olmadı ama çok yakında diye umuyorum. (gizlinot: nolur:()

6. okurken beni içine fazlasıyla alan bir romandı. eski istanbul gözlerimin önünde canlandı, Kemal’in aşkına inanamadım, Füsun’a sinir oldum... kafanızı boşaltmak istediğiniz bir dönemde alın elinize kahvenizi ve okuyun kesinlikle.

7. İstanbulun 1960’lı yıllarını sanki o dönemde yaşamışsınız gibi anlatan romandır. Nişantaşının kokoş ailelerini, nasıl giyindiklerini, mücevherlerine ne kadar değer verdğini kitabın ilk on sayfasında hissetmeye başlarsınız ve sonra asıl olay. Füsun ve Kemal.  Beni en çok etkileyen Kemal’in yılmadan çukurcumadaki eve gitmesiydi ve gizlice küçük eşyaları çalması. Türk edebiyatı için önemli bir kitap olduğunu düşünüyorum.

Kitabı okuduktan sonra yanıp tutuştum zaten müzeye gitmek için. duvardaki sigara izmaritlerini görünce çok etkilenmiştim. Döneme  ait eşyalar. Bu arada kitapla alakasız ama müzeye gittiğim zamanlar erkek arkadaşımla sorunlarımız vardı ve çözmeye yakın olduğumuz dönemler birlikte gittik müzeye. Sonra çıkışta el ele yürürken küçük zarif bir kutudan altın kolye çıkarttı. O an için uygun bulmuş. Hiç unutamayacağım bir andı. 

8. Orhan Pamuk’la Masumiyet Müzesi ile tanıştım. Sonrasında hiçbir kitabı aynı tadı vermedi bana. Hikayesinin gerçekliği, İstanbul’un güzel semtlerinde geçmesi ve çukurcuma’daki müze benim çok hoşuma gitmişti. Kitabın bazı yerleri zor ilerlese de okunması gereken gerçekçi aşk hikayelerinden bence. Müzeye de mutlaka gidin, duvardaki sigara izmaritleri ve notları etkileyiciydi.

9. Kitabı okurken eh işte desem de müzeyi gezince çok beğendiğim bir kitap oldu. Resmen parçalar yerine oturdu. Müzede Orhan Pamuk'un diğer romanlarının kahramanlarından da ufak izler bulmak mümkün.

10. Daha dün bitirip çok sevdiğim Orhan pamuk kitabı. 

Orhan pamuk aşkı gerçekdışı şeylerle bir o kadar da gerçekçi anlatmış. Böyle bir Aşk olamaz diyor insan okurken fakat nasıl oluyorsa çok da inandırıcı geliyor. Karakterlere bazen hayran kaldım bazen aşırı sinir oldum. 

Çukurcuma'daki müzeyi çok merak ettim. Hikayesine şahit olduğum her bir eşyanın canlısını görmek isterim. Ama o canlılık gerçek mi hayal mi o da koca bir meçhul.