1. şiir, tiyatro oyunu, roman, deneme ve makale olmak üzere pek çok türde eserler vermiş , liseden arkadaşları orhan veli ve oktay rifat'la birlikte garip akımını bu sayede de türk şiirindeki yenilenmeyi başlatmış olan edebiyatçı. bu arada melih cevdet aramızdan ayrılalı bugün tam 14 yıl olmuş.
vaktiyle ankara'da milli eğitim bakanlığı yayın müdürlüğü’nde danışmanlık ve ankara kitaplığında memurluk, gazetecilik de yapmıştır.
genelde akılcı ve toplumsal çizgide eserler vermiş , şiirlerinde duygudan ziyade aklın egemenliğini ön plana çıkarmış bir şairidir.
garip akımının etkisiyle yazdığı ilk şiirlerinde daha çok uyak ve ölçü kaygısı olmadan eserler vererek, fikirlerini geliştiren "duygu" anlayışıyla orhan veli ve oktay rifat'ın çizgisinden bir anlamda ayrılmıştır.
eserlerinde kullandığı yalın dilin yanı sıra , aynı zamanda güzel günlere bir özlem de vardır.
şair , bazı şiirlerinde de toplum ve insan değerlerini savunmuştur.
1960 sonrası dönemdeki eserlerinde özellikle de "kolları bağlı odysseus" adlı şiirinden başlamak üzere mitolojik unsurlara yönelerek, eserlerinde eski yunan ve doğu kültürlerinden izlere de çokça rastlamak mümkündür.
1946'dan sonra sanatını romantik öğelerden kurtararak sosyal temellere dayandırarak daha sonraları düşünce ve akla dayanan şiirler yazmıştır.
melih cevdet'in çeşitli türlerdeki bazı eserleri;
Şiir:
Garip, Rahatı Kaçan Ağaç, Telgrafhane, Yan Yana, Tanıdık Dünya, Yağmurun Altında, Kolları Bağlı Odysseus, Göçebe Denizin Üstünde, Teknenin Ölümü, Sözcükler, Ölümsüzlük Ardında Gılgamış,
Roman:
Gizli Emir, İsa'nın Güncesi, Aylaklar, Meryem Gibi, Raziye, Yağmurlu Sokak
Oyun:
İçerdekiler, Ölümsüzler, Dört Oyun (Yarın Başka Koruda, Dikkat Köpek Var, Ölüler Konuşmak İsterler, Müfettişler) Mikadonun Çöpleri
Deneme:
Doğu-Batı, Konuşarak, Paris Yazıları, Maddecilik ve Ülkücülük, Yiten Söz, İmge Ormanları, Gelişen Tiyatro, Yeni Tanrılar, Sosyalist Bir Dünya, Dilimiz Üstüne Konuşmalar, Geleceği Yaşamak, Geçmişin Geleceği
Gezi:
Sovyet Rusya, Azerbaycan, Özbekistan, Bulgaristan, Macaristan,
melih cevdet demişken aklıma hep şu sözü gelir.
"eskiden kız tarafının ve oğlan tarafının aileleri bir araya gelir, yeni çiftin kuracağı yuva için beraber hazırlık yapılır, beraberce yeni ev dizilirdi. tabii o zamanlar evler genelde bahçe içinde müstakil evlerdi. o yüzden buna 'evlenmek' denirdi. şimdi ise yeni evliler, apartman dairelerinde, yani katlarda oturuyorlar; bu yüzden artık evlilik, 'katlanmaktır'..."
ukde: (yazar: ayshem )