yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (10)
    • medya (1)

    1. Küçüklüğümden beri Kilo sorunum var.Annem mideni büyük az yersen küçülür derdi. Malesef gözün açlığını küçültecek birşey bulamadım. Baktık olmuyor gözümü kararttım, herkesi karşıma aldım yattım ameliyat masasına. Mideyi küçülttük. Şimdilik bi ayı yeni geçtim ameliyat olalı. 15 Kilo verdim ki şu An ki kilomu en Son beş sene önce görmüş idim. Allah utandırmasın pişman etmesin. Evet hala gözüm aç, ama bi lokma bile yesem kusacak derecede dolu oluyor mide ve gerisi geliyor. Nerde gece yemeleri, tabak tabak Çerezler kızartmalar. Yiyemiyorm ve mutluyum.

    30 ocak 2015 14:14

    2. çocukluğunuzdan beri kilolu iseniz,

    20 kg verip 30 alıyorsanız,

    15 verip 10 alıyorsanız,

    30 verip 20 geri alıyorsanız.

    hayatınız bu şekilde devam ediyor ise lütfen zaman kaybetmeyin.

    bütün kan değerlerim hayatımda ilk defa normale döndü. şuan için tablo güzel görünüyor.

    Allah utandırmasın

    24 ağustos 2015 15:56 25 ağustos 2015 15:41

    3. Bizim bey oldu ondan. Önce bir 18 kilo verdi, ama sonra azimle çalışarak midesinin kalan kısmını esnetmeyi başardı, çoğunu geri aldı o kiloların. Onunla birlikte bu ameliyatı olanlar çok daha fazla kilo verdiler, sağlıklarına kavuştular.

    25 ağustos 2015 10:50


    4. Benim de yaklaşık 4 ay önce geçirdiğim ameliyat. Midenin 3/2 sini alıyorlar ve mideden beyne açlık sinyalleri gönderen bir yapıyı da küçültüyorlar sanırım. her neyse diğer arkadaşların da dediği gibi diyet tarihiniz hüsranlarla doluysa, verdiğiniz kiloları misli misli geri almış biriyseniz sizin için büyük bir avantaj oluyor. ama kesinlikle bir mucize değil. ameliyatı geçiren kişinin ameliyat sonrası beslenme konusunda bilinçli ve azimli olması lazım. sporu bir şekilde hayatına katması lazım. bunları söylüyorum çünkü ameliyatın 15. ve 30. günleri arası püre döneminde (gizlinot: midedeki iç dikişlerin iyileşmesi için katı besinler kesinlikle yasak yendiği takdirde ölümcül kaçak riskleri var) ben rafadan yumurta ve süzme peyniri blendırda ezip yerken aynı ameliyatı olan kişilerden öykk öğrönç yorumları yapanlardan tutun, lahmacunu püre haline getirip yiyenler, normal katı yemekleri yiyip ağızda zaten püre oluyor diyenler... çok değişik anlayışlar var. ama tabi bu işin bir fırsat olduğunu kavramış (hatta belki de son fırsat), gayet bilinçli bir şekilde kilo kaybeden arkadaşlar da azımsanmayacak sayıda. hem sağlıklarına kavuşuyor hem de aynaya baktıklarında gördüklerini sevmeye başlıyorlar. neyse uzatmayayım dediğim gibi 4. ayım bitecek ve toplamda 32 kg verdim. ilk aylarda ameliyat olduğuma ne kadar pişmansam gün geçtikçe bir o kadar memnun oluyorum. daha şimdiden hayattan daha fazla zevk almaya ve daha az sinir krizi geçirmeye başladım ki bu muhteşem bir şey. kilolarından müzdarip olan ve her yolu deneyip başaramayanlara iyi bir doktor seçimi ile mutlaka öneriyorum midelerini küçülttürmelerini. (araştırma hastanesinde ameliyat oldum)

    25 ağustos 2015 11:26

    5. şaka değildir, son seçenek asla değildir, eğer hayatınızı kökten değiştirmeyi düşünmüyorsanız asla bir opsiyon değildir.

    nedenlerini anlatayım. uzun bir yazı olacak.

    çeşitli türleri vardır: mideye kelepçe takmak, balonla mideyi içerden küçültmek, mideyi katlamak, midenin %80'ini kesip çıkartmak ve midenin %80'i ile birlikte ince bağırsağın da bir kısmının alınması gibi yöntemler mevcut. son yıllarda hayati riskleri en az olan, hastaya post op. dönemde en az sıkıntı veren ve başarı yüzdesi en yüksek olanlar son iki tanesi. yani (gbkz: sleeve gastrectomy (tüp mide)) ve (gbkz: gastric bypass (mide bypass'ı)). ben bu ameliyata girmek için dosyasını tamamlamış ama heyete sunmadan önce bi durup düşünme safhasında olan biri olarak yazıyorum. çok araştırdım, ameliyatları olnları çok izledim, çok düşündüm. şimdi yaszacaklarım da biraz kişisel şeyler olacak o nedenle, ama yine de ameliyat olmayı düşünenlere bir yol gösterebilirim umarım.

    bundan sonra yazacaklarım sleeve gastrectomy ve gastric bypass hakkında. diğer türlerini bilmiyorum.

    öncelikle; bu ameliyat kilo konusunda fenafillaha ulaşmış, yandaş hastalıklar nedeniyle (gbkz: hayati risk) taşıyan ve bir an önce kilo vermesi gereken kişilere uygulanan (gbkz: çok hızlı ve etkili bir kilo verdirme aracı)dır. ilk uygulamaya başlandığında sgk bu operasyonları (gbkz: beden kitle endeksi) 40'ın üzerinde olan hastalara uygulandığında tamamen karşılıyordu diyeyim de durumun önemi kavransın önce. yani eğer kilogram cinsinden vücut ağırlığınızı metre cinsinden boyunuzun ölçüsüne böldüğünüzde karşınıza 40 ve üzeri bir rakam çıkıyorsa bu ameliyatı olmak için her türlü haklı sebebiniz ve aciliyetiniz var kabul ediliyor. eğer bu hesaplamayı yaptığınızda karşınıza 35 ve üzeri bir rakam geliyorsa ama bunun yanısıra (gbkz: yandaş hastalık)larınız varsa (yüksek tansiyon, diyabet, kalp vs) yine bu ameliyat için uygun hasta sizsiniz. ama dediğim gibi eskiden sgk bu hastaların her türlü masrafını karşılarken 1 ocak 2015 tarihi itibariyle istisnai sağlık uygulamaları listesine ekledi ve hastaneler, ücret politikası konusunda serbest bıraktı. kimi devlet hastaneleri hala ücretsiz uygulama yaparken pek çok araştırma hstanesi 10.000,00tl'den başlayan fiyatlarla operasyon yapıyorlar.

    demem o ki bu ameliyatlar kozmetik amaçlarla, 3-5 kilo fazlası olan kişilere yapılan şeyler değildir. acilen kilo vermesi gereken, hayatı tehdit altında olan kişilerden bahsediyorum.

    uygun şartları öğrendikten sonra gelelim diğer şartlara: hasta dikkatli bir (gbkz: konsültasyon) sürecinden geçer. psikiyatri, endokrinoloji, göğüs hastalıkları, genel cerrahi, kardiyoloji, gastroenteroloji gitmeniz gereken bölümlerdir. burada ayrıntılı kan, idrar, dışkı tetkikleriniz yapılır, nefes kapasiteniz ölçülür, kalbinizle ilgili testler yapılır, midenize safra kesnize bakılır, hormonlarınız ölçülür, aklınızın başınızda olup olmadığı kontrol edilir. bu prosedürleri tamamladıktan sonra dosyanızı heyete teslim edersiniz ve ameliyat olabileceğinize dair onay alırsınız. ardından operasyona giriş ve çıkış. yeni bir hayat!! mı?

    hayır değil.

    ameliyat kişiye verilmiş bir penceredir. o pencere aralığında tüm hayat alışkanlıklerını değiştirmesi için ona verilmiş bir süredir sadece. doktorumla yaptığım görüşmede bana söylediğine göre sleeve gastrectomy 3-4 yıl; gastric bypass 5-6 yıl koruma ömrüne sahip. yani aşağı yukarı bu süreler boyunca kilo almanız engellenebiliyor. ancak bu ameliyatlar mucize değil. eğer bu süre zarfında (gbkz: yeme alışkanlıklarınızı değiştir)mezseniz, yine eskisi gibi kilo almanız maalesef kaçınılmaz.

    peki nasıl?

    ameliyatla kilo vermenin püf noktasını dışarıdan bakan pek çok insan (gbkz: sıvı) ve (gbkz: püre) ile beslenmede sanıyor. çok büyük yanılıyorlar. sıvı ve püre ile beslenme ameliyatın ilk bir ayını kapsayan sürede yapılıyor sadece. 2/3'ü alınmış ve travma geçirmiş mideyi zorlamamak, dikişlerin açılmamasını sağlamak, kaçak oluşumunu önlemek ve mideyi katı gıdalara hazırlamak için yapılan bir geçiş dönemi bu sadece. çünkü zorlanan mide (gbkz: kaçak) (stapler hattında açılmalar ve mide özsuyunun karın boşluğuna dağılması) ve fıtık (yine stapler hattında fıtık oluşumu) gibi durumlara açık kalıyor. onu alıştırmak gerekiyor ilk dönemde. en çok rastlanan sorulardan birine cevap vermiş oldum sanırım: hayır, siz de uzun süre sıvı gıdalar tüketseniz yiyeceğinizi püre yapıp yeseniz kilo veremezsiniz. daha doğrusu verebilirsininz, ama bu sürdürülebilir bir durum değildir. mantıklı olmakta fayda var.

    peki midesini küçültenler nasıl dayanıyor buna? çünkü onların midede açlık hormonunu salgılayan (gbkz: ghrelin) bölgeleri çıkarılıyor mideden. açlık hissetmiyorlar yani. kilo vermeleri de bu nedenle kolay oluyor. 1.si mideleri küçüldüğü için zaten büyük porsiyonlar tüketemiyorlar, 2.si açlık hormonları büyük ölçüde alındığı için o küçücük (bir öğün yaklaşık 200ml yani bir su bardağı kadar olmalı) porsiyonlarla doyabiliyorlar. zaten şu sıra bu ameliyatların bu kadar popüler olması da insanların yaşadıkları değişime şaşırmaları ve bunun bu kadar kolay olmasına sevinçleridir. hayatı boyunca yo-yo effect'ten musdarip ya da bir türlü kilo veremeyen ama hep alan kişilerin aç kalmadan kilo verdiklerini görmek kendilerini o kadar mutlu ediyor ki, ameliyatı çok olumlu anlatıyorlar. dışarıdan bakan insanların bu hastalara kolaycı yaftası vurma nedeneleri de buradan kaynaklanıyor. halbuki hiçbir şey göründüğü gibi değil: bir insanı belli bir ölüm riski ile o ameliyat masasına yatıran durumları yaşamadan dışarıdan atıp tutmak, en basit anlamıyla, kolaycılıktır.

    dönelim yazımıza;

    işte bu dönemde (gbkz: junk food) yemeyi kestin kestin. yoksa olmuyor. (gbkz: restoratif cerrahi) arayışı içinde olanlar sayılamayacak kadar fazla. neden? çünkü bu kulaklar "nasıl olsa azıcık yiyorum" diyerek öğle yemeğinde pasta yiyenleri duydu, sıvı döneminde canı tatlı istediği için ısırarak yiyemeyeceği çikolatayı eritip içenleri gördü bu gözler. halbuki bu tam bir öğüne denk geliyor. vücudunu beslemek için ihtiyacı olan (gbkz: protein)i (gbkz: vitamin)i yumurtadan yoğurttan almak yerine kek yemek şu ameliyattan bir gram ders almamış olmak demektir. yemek düzeni tamamen değişmeli derken bunu kast ediyordum. midenin sınırı var artık, fazlasını vernce kusan bir yapıya dönüştü. o nedenle yiyeceklerin çok akıllıca seçilmesi gerekiyor. yani bir öğünde evet, üç çatal yaş pasta ile doyabilir insan, ama o üç çatal pasta onun vücudunun hiç bir işine yaramaz. ameliyatın ilk dönemlerinde en büyük sıkıntılardan biri mesela aşırı saç dökülmeleridir; çünkü vücutta protein, mineral ve vtamin eksiklikleri baş gösterir bi anda. bunun için yeterli proteinin tüketildiğinden hep emin olmak gerekir, hatta çoğu hastaya vitamin destekleri, protein içecekleri önerilir doktorları tarafından.

    o nedenle bu ameliyat, "oldum da kurtuldum, kilolar da kolayca gidecek" denilecek bir şey değil. kendinize zaman ayırmanız, vücudunuza giren her besine önem göstermeniz gereken bir dönem. o nedenle tatlıyi çok sevenlerin, duygusal yiyicilerin, gece uyanıp kendini mutfakta bulanların işleri daha da zor oluyor. kendini kontrol etmek, zaafiyete yenilmemek, duygusal anlarda güçlü olabilmek gerekiyor. dediğim gibi, her zaman çikolatayı eritip içebilir insan; yapmak istedikten sonra kuralları aşmanın pek çok yolu kolayca bulunabiliyor. ama pek çok risk aıp midenin önemli bir kısmını vücudunuzdan çıkarttırmanın bir anlamı olmalı. ihtiyaç hissettiği için psikolojik destek alan pek çok hasta var. yardım almak eğer ameliyatın etkinliğini artıracaksa bence buna açık olmak gerekiyor.

    peki dikkat edilmesi gerekenler neler? net iki tane kural var:

    1- (gbkz: katı gıdalar) ile (gbkz: içecekler) arasında mutlaka yarım saat olmalı: yemeklerden yarım saat önce ve sonra su içilebilir mesela (ama çorba katı gıda sayılıyor). çünkü midenin yeniden (gbkz: genişleme)sine neden oluyor bu ikisinin bir arada tüketimi.

    2- (gbkz: gazlı içeceklere) ve (gbkz: alkol)e son: gazlı içecekler (maden suyu da dahil) midenin genişlemesine neden olabiliyor. alkol ise vücudumuzda şeker deposu olarak kullanıldığı olduğu için yasak. sınırlı ölçüde dolabilen bir mideye bir kadeh şarap bir öğün gibi olacaktır. ama o da sadece şeker ihtiyacımızı karşılayacağı için (link: http://www.suslusozluk.net/gorseller/13928_197_1440508797_ab3fcb.png yasak). ben bunu ilk duyduğumda çok üzülmüştüm. yılda üç beş kere bira içerim zaten, ama o da yasaklandı diye üzülmüştüm. ama kolay kabul etmiştim.

    bu iki katı kuralın haricinde protein içeren gıdaların öncelikli olduğu, tam beslenmeyi sağlayan yiyecekler yenilerek geçirilen bir diyet ve mutlaka spor dolu bir hayat sonrasında hızlıca kilolar veriliyor zaten. hatta ilk altı ay istemeseniz de kilo veriliyor, sonrasında yavaşlıyor kilo vermek ve 1,5 senede tahmini (gbkz: ideal kilo)nuza ulaşmış ve dengelenmiş oluyorsunuz. fakar (gbkz: spor)u asla bırakmamak gerekiyor. hem kilo verimi sırasında (gbkz: sarkma)ları en aza indirmek hem de sağlıklı bir hayatı devam ettirebilmek adına en hafif yürüyüşten başlayan sporu hayatımıza dahil etmek zorundayız. ilk birkaç ay ağırlık kaldırmak, ani hareketlerin yapıldığı zumba gibi danslar yasak. ama (gbkz: yürüyüş) ve (gbkz: yüzme) mutlaka olmalı ve hayat boyu da devam edilmeli (zaten sağlıklı olmanın ön şartı spor yapmak değil midir?).

    evet, bu ameliyatla beraber uygulanması gereken diyet prensibini uygulayarak başkaları da kilo verebilir. ama zaten obez nsanların en büyük sorunları da gerek kendilerine hakim olamadıkları, gerek hormonal dengesizlikleri, gerek de psikolojik sorunları nedeniyle o diyetlere sadık kalamamak değil midir? işte bu ameliyat o sadakatsizliği ikame edecek, kişinin belki hayatını kurtaracak ve değiştirmesine yol açacak bir fırsat sunuyor. riskleri çok fazla, ama şişman kalmak da riskli. o nedenle kişinin kendisini iyice inceleyip ona göre bir karar vermesi gerekiyor. ve elbette i(gbkz: şinin ehli) bir (gbkz: doktor) bulmalı kendisine. popülerleşmeden kaynaklı olarak bu ameliyatı pek çok doktor yapıyor artık ülkemizde; ancak (gbkz: practice makes perfect) diye de bir şey var. yani bir doktor ne kadar çok bu ameliyata girmişse o kadar tecrübe kazanır, hastasını kaybetme riski o kadar düşer. bu alanda isim yapmış iyi doktorların adını internette kolayca bulabilirsiniz. gidin görüşün, içinize sinmiyorsa başka bir doktorla görüşün. yeter ki kendinizi ellerinde güvende hissedeceğiniz bir doktor olsun karşınızdaki.

    operasyon geçiren hastaların paylaşım yaptıkları facebook sayfası şurada: (link: https://www.facebook.com/groups/obezitecerrahisi/ https://www.facebook.com/groups/obezitecerrahisi/)

    aklınıza gelen öncesi sonrası sorularınızın içtenlikle cevaplanacağı bir platform olması bakımından iyi bir kaynaktır.

    sağlıklı günler dilerim.

    25 ağustos 2015 15:09 25 ağustos 2015 15:24

    6. yakın zamanda benim de çevremde 4 kişi bu ameliyatı oldu. kişinin dış görünüşünden tatmin olması bir yana, obezite genel sağlık tablosunu çok etkilediği için bu tip ameliyatlar çok önemli, estetik gözüyle değerlendirilmemeli. tanıdığım kişilerin biri şeker komasına girmek üzereydi, birinin hamile kalması imkansız hale gelmişti üstelik idrar kesesinde kilodan kaynaklan çok ciddi bir durum ortaya çıkmıştı, bir diğeri tüp bebek tedavisiyle başlayan kilo alma sürecinin önüne yıllarca geçemeyip tamamen raydan çıkmıştı. hepsinin ameliyattan sonra normal kan değerlerine dönmeleri 2-3 ayı buldu.

    (yazar: handelin)in bahsettiği gibi bu ameliyatta okuduğum kadarıyla en büyük komplikasyon hastanın kendisi. nasılsa midem küçüldü diye, yoksunluk hissini kontrol altına alamamış hastaların aşırı şekilde yemek yemesi, ya da doktorun tavsiyelerine uymaması, mideye zarar veriyor sonra üzücü sonuçlar ortaya çıkıyor.

    edit: (yazar: in pyjamas) cok guzel uzun uzun anlatmis onu okuyun onu :)

    25 ağustos 2015 15:14 26 ağustos 2015 09:31

    7. 5 ay önce büyük bir cesaret örneği göstererek yaptırdığım ameliyattır. Bu cesaretin sebebi incecik olup mini elbiselerin içinde arz-ı endam etmekten çok, 12 senedir sıkıntısını çektiğim metabolik hastalıklardan kurtulmaktı. Ameliyatın 40. gününden itibaren artık diyabetli değilim diyebileceğim kan değerlerine ulaştım üstelik ilaçsız insülinsiz. Artık yüksek tansiyonum yok, diyabetli değilim. 31 kg verdim ve artık obez bir kadın değilim, vermem gereken bir miktar daha kilo olsa da bir avuç ilacı bıraktığım için ve sağlıklı beslendiğim için kendimi çok iyi hissediyorum. Beden kitle indeksi 35'i geçen ve öncesinde doktor kontrolünde kilo vermeyi deneyip başaramamış (verip yeniden geri almış) herkese tüp mide ameliyatını öneriyorum. Yalnız çok iyi araştırsınlar ve kendilerini hem psikolojik hem de fiziksel olarak çok iyi hazırlasınlar. Ben ameliyata karar verdiğimde diyete de başlamıştım. Ameliyattan 6 ay öncesinden itibaren yediğime içtiğime dikkat etmeye başlamıştım. (Yani ameliyat sonrası 31 kg + ameliyat öncesi hazırlık döneminde 7 kg toplam 38 kg verdim) Böylece ameliyattan sonraki sürece adaptasyonum kolay oldu. Yalnız midenin %80-85 gibi bir miktarının alınmasının tek başına işe yarayacağı yanılgısına düşmesin kimse. Yine azim ve yine irade gerekiyor. Beslenme alışkanlıklarınızı ve yaşam biçiminizi değiştirmeniz gerekiyor. Karbonhidrattan ve şekerden uzak, protein ağırlıklı beslenmek ve spor yapmak gerekiyor. Mideniz artık minnacık olsa da bir kavanoz Nutella'yı içine alabilecek kapasitede; kendinizi nadiren ödüllendirmek dışında sakıncalı yiyeceklerden uzak durmalısınız. Avantajınız daha çabuk doyuyor olmanız ama bu avantajı kullanabilmeniz için sağlıklı yiyecekler tüketmelisiniz. Ben düzenli ve protein ağırlıklı beslenme sonucunda verdiğim kilonun tamamını yağdan verdim, kontrollerimde kas kütlemde değil azalma, artış bile olduğunu gördük bariatrik diyetisyenimle. Eskiden bir koltuktan diğerine geçmeye üşenen ben, spor salonuna yazıldım ve düzenli olarak gidiyorum, mucizevi değişimler bunlar benim için. 15 senedir sokakta elbise giyip de dolaşmıyordum, yakışmadığını düşündüğümden... Şimdi mini elbise giyiyorum ve çok da yakışıyor. Hem hipotroid gibi bir şansızlıktan hem de kötü beslenme alışkanlıklarından kontrolsüz kilo alımı neticesinde hiç istemediğim, kimsenin isteyemeyeceği kilolara çıkmıştım ne yazık ki ama zararın neresinden dönülse kardır, üstelik bir daha o eski şişman halime dönme ihtimalim de yok artık. En önemlisi sağlığımı kazandım, daha güzel olmak da bonusu oldu. Güvenilir, deneyimli ve iyi bir bariatrik cerraha teslim olduktan sonra korkacak hiçbir şey yok. İhtiyacınız varsa atın bu adımı, sizi temin ediyorum ki yeniden doğmuş gibi olacaksınız; hatta gibisi fazla, yeniden doğacaksınız.

    Edit: Bir insanın güzelleşmesi; bundan çok daha önemlisi sağlığını kazanması kime neden batar gerçekten anlamış değilim. Sanırım böyle bir yazıyı beğenmemek için aynaya bakınca kendini de beğenmiyor olmak lazım. ;)

    14 aralık 2015 02:53 14 aralık 2015 03:33


    8. 32 beden biri olarak en çok bilgi sahibi olduğum konulardan biri mide küçültme ben hariç aile maşallah obez, o yüzden kiloyu fazla almaktan acayip korkuyorum açıkçası.

    Araştırırken (link: http://www.drerolvural.com/mide-kucultme-ameliyati/ şöyle bir siteye) rastladım derken derken baya bi içinde buldum olayın :D enteresan şekilde insanlar epey kilo vermiş daha sonra facebook tan doktoru buldum (evet manyağım 32 bedenle ne işim varsa) baktım ki tip 2 şeker hastalarına da farklı yolla bir ameliyat yapılıyor bu sefer mideye değil ince bağırsağa müdahale ediliyor. bence bu harika bişey şeker hastaları için. bizim ailede şeker sorunu da var bende de insülin direnci oluşmaya başladı maalesef.

    sonra bana yine enteresan gelen başka bilgilere rastladım, ve kendimden biraz utandım. nedense şişman insanlara antipatim var sanırım bu bendeki psikolojik bir durum aşırı kilonun sağlık nedenlerinden oluşabileceğini ya da o kişinin psikoljik durumunu göz ardı etmişim ayıp bana.

    velhasıl kelam korkulacak bir ameliyat değilmiş, ama iyi bir hekime basvurmak gerekli cünkü sağlık geçmişi önemli. mide zaten genişleyen bir organ oldugundan dikkat de etmek gerekiyor ama, kilo veremeyen aşırı kilodaki insanlar için bence uygun bir yöntem. hem psikolojik hem de fiziksel bir çok tehdit hastalıktan da kurtulunmuş olunabilir. annem gençken keşke keşfetseymişim :( şimdi maalesef ameliyat olamıyor. kız kardeşim için randevu aldım. yaşı genç kilo verirse özgüveni yerine gelecek gibi du bakalım

    17 mayıs 2016 03:48

    9. Haziran ayında geçirdiğim operasyon. O zamandan beri mide kapasitem hiç artmadı, sanki kilo vere vere en sonunda yok olup gidecekmişim gibi hissediyorum. Bir arkadaş mide küçük ama bir kavanoz nutella girecek boyutta falan demiş ama bırakın bir kavanozu bir kaşıktan bile tiksindiriyor ameliyat. Artık yemiş olmak için mide kazıntısı geçsin diye birşeyler yiyorum. Bazen bir gün boyunca sadece 2 meyve yesem yetiyor. Özellikle tatlı ürünlerini midem almıyor. Hayatımın anlamı olan patates (çığ, kızartma, püre, cips farketmez) artık midemi rahatsız ediyor. Ha insan umursuyor mu? Hayır çünkü bu tür yiyeceklerin verdiği rahatsızlık hissine hiç birşey değmiyor. Toplamda 25 kg falan verdim bir bu kadar daha vereceğim. VKİm tam 35 idi ameliyat olduğumda, şimdi 26 civarında. Bu ameliyatın en büyük sıkıntısı ameliyat olduğunu bile bile sürekli sen kilo mu verdin, bayağı zayıfladın ya, eridin vs. diyen insanlardan bıkmak. Yav dünya para verip bıçak altına yattım bunun için heralde ericem..

    22 eylül 2016 10:20 ed.18 ekim 2016 17:00

    10. Arkadaşlar ameliyat olali, bir bucuk yil doldu. Toplamda 30 kg verdim. 12 kg geri aldim. Benim gibi zamanlarda olan arkadaslar var ise, sizler ne durumdasiniz. Psikolojim bozuldu, eski halime donecegim diye ve yarisini geri aldim. Simdi vermem gereken yine bir 20 kg var. Ve karnim acikiyor. Ve mideyi genisletecek, zorlayacak herhangi bir sey yapmadim, hep dikkat ettim. Son kilolari ise, cikolata hareketsizlik sebebiyle aldim

    16 ocak 2017 16:14