1. ne tarafından bakarsam bakayım, işin içinden çıkamadığım bir ünlü.
disney yıldızı idi kendisi. altar egosu hannah montana ile birlikte hayatını sürdüren Miley Stewart adlı kızın yaşamını anlattığı hannah montana dizisinde rol alıyor ve aslında kendi yaşamını anlatıyordu bir nevi. her disney yapımında olduğu gibi, izleyici kitlesi olan çocuklara doğru yolu gösteren ve onları iyiye yönlendiren mesajlar veriliyordu dizide.
mesela;
"baba, bir daha sana danışmadan kendi başıma harekete geçmeyeceğime söz veririm."
"özür dilerim baba, olayları senden saklayarak ortalığı karıştırdım. saklamasaydım başım bu denli belaya girmeyecekti."
"anladım baba, bundan sonra dostlarımın kalbini asla kırmayacağım. bunu öğrendim."
sonra miley cyrus, disney yıldızı olmanın onu asla ileriye götürmeyeceğini fark etti. belki manajeri olan babası, belki de kendisi, belki de "satışlar iyi gitmiyor, sana bir canlılık lazım, tüm dünyanın seni konuşmasını sağlayacak bir sansasyon mesela" diyen bir dış mihrak... fark etmez. miley, yuvarlak yüzünün kendisine kattığı masum görünüşle birlikte üzerine kene gibi yapışan çocuksu imajını kırmak, parçalamak ve "ben artık o eski velet değilim" mesajı vermek için, yolunu ve yönünü değiştirdi.
tuhaf olan şu ki, işe yaradı. miley'in adını hayatında duymamış olanlar onun sallanan kıçını, sarkan dilini, neredeyse çıplak çıktığı konserleri, neredeyse değil tamamen çıplak çektiği klipleri, ödül törenindeki sigara içişini, çirkin olduğu halde kural tanımazlığını vurgulayan saçını, absürt moda anlayışını eleştirmeye, tartışmaya ve konuşmaya başladı. youtube videoları tıklanma rekoru kırdı.
bunu yazarken aklıma şu hikaye geldi, Paulo Coelho'nun "şeytan ve genç kadın" kitabında geçer:
---
"Leonardo da Vinci ”Son Akşam Yemeği” isimli resmini yapmayı düşündüğünde büyük bir güçlükle karşılaştı.
İyi’yi İsa‘nın bedeninde, Kötü’yü de İsa’nın arkadaşı olan ve son akşam yemeğinde ona ihanet etmeye karar veren Yahuda’nın bedeninde tasvir etmek zorundaydı. Resmi yarım bırakarak bu iki kişiye model olarak kullanabileceği birilerini aramaya başladı. Bir gün bir koronun verdiği konser sırasında, korodakilerden birinin İsa tasvirine çok uyduğunu fark etti. Onu poz vermesi için atölyesine davet etti, sayısız taslak ve eskiz çizdi.
Aradan 3 yıl geçti. “Son Akşam Yemeği” neredeyse tamamlanmıştı, ancak Leonardo da Vinci henüz Yahuda için kullanacağı modeli bulamamıştı. Leonardo’nun çalıştığı kilisenin kardinali, resmi bir an önce bitirmesi için ressamı sıkıştırmaya başladı. Günlerce aradıktan sonra Leonardo vaktinden önce yaşlanmış genç bir adam buldu. Paçavralar içindeki bu adam sarhoşluktan kendinden geçmiş bir durumda kaldırım kenarına yığılmıştı. Leonardo yardımcılarına adamı güçlükle de olsa kiliseye taşımalarını söyledi çünkü artık taslak çizecek zamanı kalmamıştı.
Kiliseye varınca yardımcılar adamı ayağa diktiler. Leonardo adamın yüzünde görülen inançsızlığı, günahı, bencilliği resme geçiriyordu. Leonardo işini bitirdiğinde, o zamana kadar sarhoşluğun etkisinden kurtulmuş olan berduş gözlerini açtı ve bu harika duvar resmini gördü.
Şaşkınlık ve hüzün dolu bir sesle şöyle dedi:
“Ben bu resmi daha önce gördüm”
”Ne zaman?’ diye sordu Leonardo da Vinci, o da şaşırmıştı.
“Üç yıl önce” dedi adam. “Elimde avucumda olanı kaybetmeden önce. O sıralarda bir koroda şarkı söylüyordum, pek çok hayalim vardı, bir ressam beni İsa’nın yüzü için modellik yapmak üzere davet etmişti."
---
miley cyrus, 3 sene arayla yahuda'ya dönüşmüş isa modelidir benim gözümde.