mühendislik fakültesi

1. Bize gelişi 4 yıl demek istediğim fakültedir. Lisans süresi genel olarak (gizlinot: istisnai durumlar elbette var keşke istisna olmasalar ) hocaların egoları ve insafsızlık katsayılarına bağlı olarak uzar.

bknz: (link: http://www.youtube.com/watch?v=O5HKhQY2xbY Yine mi büte kaldık...)

(link: http://www.youtube.com/watch?v=n-_NjaChsNA O vizeler, finaller, projeler, quizler bitmez, bitmek bilmez efenim)

2. 4 yılda bitireni göremedim daha, hazırlığı olanları da var tabi etti mi sana 5, hadi her dönem en az 1 ders kalsa uzadı mı 6, 7 ye kadar yolu var bunun. işin garip yanı okul topluluklarında genelde mühendisler yer alıyor.

3. 4 senede bitirmek zor değil; hatta ben 3,5 senede bitirdim. Yaz okuluna kalıp alttan üstten ders alırsanız rahat bitiyor, gözünüzde büyütmeyin. Mühendislik eğitimi dediğiniz şeyin ilk iki senesi temel bilimler ya da matematik öğretmenliği vb. bölümleri okuyanlarla aynı dersi almakla geçiyor zaten: mat101, phys 101 vs. Son iki senede aldığınız dersler mühendislik dersleri.

TEDTalks izleyip çok güzel şeyler yapıyorlar ben de bunu bir parçası olmak istiyorum derseniz; sizi ABD'ye alalım. (gbkz: İsrail ya da Almanya da olur) Ben nerd değilim maaşım yüksek olsun geziyim tozayım diyorsanız, sizi MBA yapan finançı/bankacı mühendisler kategorisine alalım. Ne uğraşçam ya salla başı al maaşı diyorsanız sizi devlete alalım.

Şu anki aklım olsa zerre seçmem: hatta lisede TM okurum. Tünelin ucu bombok bir yere çıktı.

4. bazı üniversitelerde bütün mühendislik bölümleri tek bir fakültedede toplanır adına da mühendislik fakültesi denir. yukarıdaki girdilerde sanki tek bir bölüm var içinde gibi anlaşılıyor. kimi 6 senede bitmez demiş kimi 3,5 senede biter demiş. bunlar çok görece şeyler hangi üniversite, hangi mühendislik gibi bir sürü parametresi var.

bizim okulda (gizlinot: itü) mühendislik fakültesi diye bir şey yoktu mesela. maden, inşaat, makine gibi fakülteler vardı mühendislikler gruplanarak bu fakültelere paylaştırılmıştı. odtü'de de aynı şekilde.

yaz okulu olsun veya olmasın ortak derslerden kalmak çok sorun değil. en kötü alttan alınır. o dönem başka dersle çakışırsa bir sonraki dönem alınır. önemli olan bölüm derslerinden kalmamak. çünkü bölüm derslerini bir daha seneye alttan alırken başka dersle çakışma durumu olabilir. bir de bu dersler yaz okulunda çok zor açılır. gerçekten sınıfın 2/3'ünün falan kalmış olması gerekir. illa 4 senede bitirmek gibi bir hedefi olanlar bölüm derslerine önem versin derim. haa bitirince de ne oluyor? mesai saatlerinde süslü'ye yazdığın bir iş sahibi oluyorsun işte.

5. matematik, kimya, fizik ve bazen de biyolojiyle yoğrulduğunuz; sayıların, hesaplamaların, projelerin, mantık yürütmelerin havada uçuştuğu, analitik düşünme kabiliyetinin arttığı veya kazanıldığı ilim irfan yuvasıdır. sizi bir einstein yapmaz ama en azından einstein'ı daha iyi anlamanızı sağlar.

lisans dönemini 4 senede zorla bitirdiğim ama doktora görünümlü yüksek lisansını hala bitiremediğim fakültedir aynı zamanda. aramızdaki bağ hiç kopmasın, fırtınalı ilişkimiz hiç bitmesin istiyorum. tüm bu uzatmalar o yüzden hep(ybkz: swh ).

6. Marmara Üniversitesi'nde 4 senemi geçirdiğim fakülte. Günümüzde bazı bölümleri oldukça popülerken, diğer bölümlerdeki öğrenciler genelde okuduklarına bin pişmandır. Sanılanın aksine kız-erkek yoğunluğunda göze batacak bir eğilim yoktur. Sürekli proje hazırlayan, her daim derslerden sohbet eden insanların bulunduğu fakülte kısacası.

7. 4 senemi hatta şuan yüksek lisansıda sayarsak makine mühendisliği bölümünde 5 senemi geçirdiğim fakülte. insanı canından bezdirir, hayata küstürür. hele makine mühendisliğinde okumak at pazarında okumakla benim için eş değerdir. (gizlinot: swh)

8. Ben tıpı yarıda bırakıp mühendislik okumuş biri olarak bugün mühendislik fakültesi öğrenci ve mezunlarına yapılan bu kıyaslamayı ayıplıyorum. Birinin üzerine basarak hak aramak çok acı. Hak tabi ki aranmalıdır ama birileri gömerek değil. Ki ülkemizde tıpçılardan çok biz mühendisler çekiyoruz. Ustası ayrı müteahhidi ayrı müdürü ayrı maaşı ayrı özel sektörü ayrı kpss ayrı adam kayırma ayrı... bizler tıpçılardan daha fazla iş kaygısı ile mezun oluyoruz. Asgari ücrete evet diyen arkadaşlarım oldu. Düşününce 10 cephede savaş veriyoruz. Tıpçılara saygım sonsuz sağlık sektöründe çalışan arkadaşlarıma da.. ama bu yol ve üslup yanlış. Derslerimizi,bizi, mesleğimizi küçük görmek doğru mu? Ben hiçbir emek veren kişiyi küçük görmem. İşinin hakkını vererek yapan maaşını hak etmeye çalışan titizlikle icra edene hangi meslek kolay ki?

9. Bir doktor olarak yapılan kıyaslamanin yanlış olduğu kanaatindeyim.

Ama nitelikli cerrahlar,nitelikli dahili branş uzmanlarını çok cüzi maaşlara çalıştırmanın çok yanlış olduğunu hepimiz görüyoruz.

Doktorlar artık teker teker devlet hastanelerinden istifa ediyorlar.maaslar oldukça düşük.( Herkesin sandığı dönerler yok)

Ayda asistan olarak 10 nöbet tutan yani ayda 400 saate yakın nöbet tutan meslektaşımin nöbet parası 4 bin lira olmamali.

Ülkenin mühendisini,doktorunu ve öğretmenini açlık sınırında yaşamaya mahkum ettiği başka bir ülke yok.kimse bu şartlarda artık emek vermek istemiyor.

10. sağlıkçı bir sürü akrabası eşi dostu olan Bir mühendis olarak bir sağlıkçı ile bir mühendisi karşılaştırmanın bir elma ile armutu karşılaştırmaktan bir farkı olmadığını düşünüyorum. Piyasadan bildiriyorum, elini sallasan asgari ücret ile çalıştırılıp bir ayda dünya kadar mesaiye bırakılan, mesai ücreti de maaşına çoğu zaman cücük kadar yansıyan mühendise çarpar. Bu insanlar yıllarca tecrübe kazandırma adı altında sömürülüyor. İşsizi zaten çok fazla, mühendis olup yıllarca işsiz kaldıktan sonra bambaşka işlerde çalışan da çok fazla. iş kazalarını, mobbingi saymıyorum bile. Velhasılıkelam sağlıkçısından mühendisine ülkede herkes çok pis vaziyette. Eğer bir sağlıkçı bir mühendisi, bir mühendis başka bir meslek erbabını küçümserse bazıları bundan çok mutlu olur. Mutlu etmeyelim bazılarını.