kozmetik diyeti

121. benimde şuan uyguladığımdır. çok beğendiğim ve arayışımı bitiren ürünler dışında çok bir şey almamaya çalışıyorum. Çünkü nasıl bir ürün bilmediğinizden işe yaramazsa paranızın çöpe gittiğiyle kalıyorsunuz. Ama kendi çapımda küçük bir blogum var o yüzden arada yorumlamak amaçlı kaçamak yapıyorum tabi :)

ve elimdeki ürünler bittiğinde kendime mid yada high end bir ürün alıyorum. hem bir tane olup tam oluyor hemde hayallerinizin ürününe kavuştuğunuz için mutlu oluyorsunuz. *.*

122. ben bu diyeti fondöten için yapıyorum. yağlı bir cildim var bildiğiniz yağlı. karma desem kendimi kandırmış olurum o derece. şu zamana kadar max factor, mac, loreal, maybelline ve estee lauder in fondötenlerini kullandım. sorun kesinlikle ben de yani. milyonlarca insanlar kullanıp memnun kalırken ben de nedense tutmuyor. hele yazın facia. yüzüme sürerken çile çekiyorum. sanki bir yağlı bir şeyin üstüne sürmeye çalışıyormuş gibi hissediyorum. o yüzden bu yaz pes ederek bıraktım artık. fondöteni de kuzenime verdim alıp kullansın diye.

ama tabi hakkını yemeyeyim. şu saydığım 5 marka arasında en çok estee lauder in double wear inden memnun kaldım. tabi her ne kadar kullanamasam da. eğer olurda tekrar kullanmaya başlarsam yine ona başlarım diye düşünüyorum. çok iyi kusur kapatıyor, cilde ağırlık vermiyor. böyle diğer fondötenler gibi de değil. sürünce çok doğal gösteriyor yüzümü. neyse bakalım, belki cildim biraz adam olursa başlarım kullanmaya.

123. Gratis'in indirimindeki saçma alışverişimle karar verdim buna. Gerçi onda kozmetiğe dair aldığım tek şey süngerdi. Şubata kadar kararlıyım yalnızca wetn wild comfort zone palet, essence in the nude kalem ve the body shop peeling alacağım, o da indirimde olurlarsa alırım.

124. ben de varım dediğim diyet. 2016 boyunca sadece biten ürünler alınacak, fazlası yok ki zaten öyle bi almışım ki bitmez kolay kolay. hatta yavaş yavaş kendimi alıştırmaya başladım bile. şimdiden kafam rahat, cüzdanım nispeten dolu ve suçluluk falan hissetmiyorum. koleksiyonum minimuma düşene kadar da bu şekilde devam etmek istiyorum. zaten her hafta watsons'a gratis'e falan girerek gereksiz şeylere harcadığım paraları bir yıl boyunca biriktirsem her ürünün high endini rahatlıkla alırım. çok olup bozulacağına az olsun, öz olsun, bittikçe alınsın. bitirmenin ve yenisine geçmenin hazzı daha sık ve hakkını vererek yaşansın, değil mi kızlar?

125. Ben yokum dediğim diyet. yok süslüler, olmuyor. Bana kalsa normalde de zaten delicesine makyaj malzemesi almıyorum ama ne zaman tamam, bugünden itibaren diyetteyim desem özellikle alasım geliyor, yasak çekici mi kılıyor ne. Bu normal diyette de böyle, hiç sekmez. O yüzden mümkün olduğunca kozmetik alışverişini abartmamaya çalışabilirim -ki zaman zaman sapıtsam da genelde fena değilim- ama diyete giriyorum demem, diyemem.

126. Bu başlığı her açtığımda komzetik diyetimin başarısı gittikçe artıyor. Kozmetik diyetimin tamı tamına 6. ayındayım. Elimde fazlalık olan ürünler bitene kadar devam edebilirim umarım.

127. Yapamıyorum süslüler olmuyor. Ama en azından elimdekileri bitirmeyi deniyorum. An itibariyle bugün 2 rimel bitirdim. Durmak yok yola devam.

128. Bu bugünkü ikinci girdim olacak ama nacizane bir fikrim var. Şimdi diyetteyiz desek ve -tanesi 1 lira mı 100 lira mı farketmeksizin (hem bütçeye hem de isteklere/beklentilere bağlı)- atıyorum yılda maximum on ürün alma hakkımız olsa? On ürün bile şu an için kulağa çok fazla geliyor olabilir ama tek bir indirimde aldıklarımızı düşünün süslüler, koskoca bir yıl için on ürün bence güzel bir kısıtlama. Bunun için şimdiden istek listenizin de olmasına gerek yok, zaman içerisinde zaten zibilyon tane ilgimizi çekecek ürün çıkıyor, hepimizin malumu. Kaldı ki şimdiden olmaması avantaj zaten.

Makul geliyorsa 2016'da bu tip bir diyete girebilirim sanırım.

Dipnot: pamuk, temizleme suyu, saç spreyi vb ürünler bitince yenilenir, onları saymam zira bana göre onlar ihtiyaç. Bu on ürün lüks kısmı kapsayan türden olacak. Örneğin bir golden rose ruj aklımızda kaldıysa bir hakkımızı ona harcarız. Ay bana iyi bir fikirmiş gibi geliyor şu an, bilemedim.

129. hayatımın her alanında minimalliğe doğru yol alıyorum. mesela yılın başında gittim 6 tane oje aldım hep kullandığım renkler aynı zaten onlardan başka oje almayacağım ve onlar da yaza kadar zaten anca biter yazın da yaza uygun renkler alıp kışa kadar onları bitireceğim. şu an elimde olan bir ürün bitmeden yerine yenisini almıyorum. mesela elimde her zaman 5-6 tane açılmış lipbalm olurken şu an sadece medplus ve isana hydra var onlar bittikçe yeni şeyler deneyeceğim hem böylece daha hızlı biteceklerini düşünüyorum daha çok kullanıldıkları.

bu ara bir parfüm bitirdim böylece onun yerine beğendiğim başka bir parfümü alabileceğim

elimde sadece bir fondöten bulunduracağım bir tane bb krem bir tane kapatıcı bir tane rimel bir tane pudra bir tane allık böylece elimde onlarcası birikmeyecek onlara harcayacağım parayla gidip high-end tek bir ürün alsam üstüne para bile kalır yalnızca ruj konusunda zorlanacağımı düşünüyorum ama onları da makul bir sayıya indirirsem hep kullandığım her renkten tek bir tane elimde bulunduracağım böylece maximum 4-5 tane rujum olur diye düşünüyorum aynı renkten başka bir ruj almayacağım baktım yapısını beğenmiyorum hop onu birine verip öyle yenisini alacağım bir süre sonra içime oturacağı için efendi gibi elimdekini kullanmaya devam ederim diye düşünüyorum ayrıca ürün bitirmenin hazzını yaşamak istiyorum artık.

aynı şey cilt bakım ürünlerim içinde geçerli 10 tane maskeye ihtiyacım yok bir yüz yıkama jeli bir peeling bir kil maskesi bir nemlendirici bir tonik yeterli bana iyi gelenleri buldum zaten her indirim dönemi ay bunu da deneyeyim diye eve yığmayacağım her şeyi. artık pedi, pamuğu bile bittikçe alıyorum.

elimdeki kitap bitmeden yenisini almak bile kalabalık geliyor darlıyor beni. kıyafetlerimi de ayıklayıp ihtiyacı olanlara dağıtırsam, okuduğum kitapları da eve götürürsem acayip ferahlarım habire almadığım için biriken parayla da yaza ispanyaya giderim.

130. son black friday alışverişlerim sonrasında benim de aranıza katıldığım.

renkli kozmetikte değil ama cilt bakım ürünlerinde artık elimdeki ürünlerin miktarı sapıklık boyutuna geldi. almışım da almışım sırf 5 tane açılmamış serum var şu an kullandığımın dışında. hakikaten suyu çıktı artık! hadi serum yine gramajı küçük olan bir ürün olduğu için nispeten çabuk biter de cyrene kutusu, estee lauder kutusu, şu-bu indirimi derken her türlü cilt, vücut ve saç bakım ürünüm 2-3 yedekli hale gelmiş artık. dediğim gibi çoğu indirimler, kampanyalar sırasında alındığı için normalde vereceğimden çok az paralara aldım ama ne farkeder ki, nedir yani bu açlık? ne olacak bizim bu "bitecek" hastalığımız?

hele geçen gün idefix'te gezerken kitaba vereceğim paraya acırken yakaladım kendimi ki artık benim için son nokta oldu, ne zaman bu hale geldiğime inanamadım. -ki ben hayatım boyunca en parasız zamanımda bile kitaba gözü kapalı para harcamış biriyim- acilen kendime gelip elimdeki ürünleri bitirmeden bir çöp dahi almamam gerektiğini anladım. - sonunda-

ipin ucu kaçtı mı kaçyor kızlar. o "alayım dursunlar" birikiyor " kullanayım bitsinler" derdine dönüyor. alenen manyaklık...