nat geo people

1. teledünya sayesinde izlenebilen, açık ara en sevdiğim tv kanalı.

belgesel izlemeyi seven özellikle de insan doğasına meraklı kişilerin severek takip edeceği bir kanal. hafta içi çok vakit bulamasam da, haftasonları mutlaka kahvaltıma bu kanal eşlik eder.

en çok keyif aldığım bir kaç belgeselden bahsedeyim kısaca.

geçen hafta sonu "saniyede 4 bebek" isimli belgeselini bir kaç bölüm üst üste izleme fırsatı buldum. bu belgeselde fransa, abd, senegal ve hindistanda bulunan hastanelerdeki doğum hikayeleri anlatılıyor. gerçekten ilgi uyandırıcı bir anlatımları var, her bölümde ayrı bir tema işliyorlar, örneğin bir bölümde babalara odaklanırken, bir diğer bölümde beklenmedik anda gerçekleşen doğumlarda hemşirelere odaklanıyorlar ve bu ülkeler arasındaki uçurum gibi farkları görmek sarsıcı olabiliyor.

bir de "annenizi öldürmenin 50 yolu" isimli belgesel açık ara favorilerimden biri. burda irlandalı bir adamın 70 yaşındaki annesiyle maceralarına tanık oluyorsunuz. bunlar taylanda gidip ladyboylarla dansetmekten tutun, cape towna gidip bungee jumping yapmaya, ya da oğlunun göğsüne annesinin piercing takmasına kadar oldukça çeşitli maceralar. aralarındaki iletişimi, annenin bazı olaylar karşısında oldukça soğukkanlı, bazılarında ise endişeli tavırlarını görmek çok sevimli.

"cesur şef" ise kiran jethwanın hem seyahat edip hem de gittiği yerlerin oraya özgü tadlarını denediği ve kendi yorumunu katarak ortaya bir şeyler koyduğu bir yapım. ama öyle turistik yerleri geziyor yemek yapıyor gibi düşünmeyin, bir gün nepale gidip dağlarda o yöredeki insanlarla bal ararken, başka bir gün dünyanın başka bir köşesinde su samurlarıyla oldukça ilkel bir şekilde balık yakaladığını, bir başka bölümde kazak kartal avcıları ile tavşan avlayıp sonrasında olağanüstü sunumlarla yemekler yaptığını izleyebiliyorsunuz.

"egzotik hayvalara ilk yardım" belgeselinde ise floridadaki bir veterinere konuk oluyorsunuz ve bir yılanın cildinin tedavi edilmesi, bir vaşağın ameliyet edilmesi ya da bir gelinciğin böbrek taşı ameliyetı geçirmesi gibi oldukça ilginç olaylara şahit olabiliyorsunuz.

"gizli iyilik melekleri" "köpeklere fısıldayan adam" "özgür yaşa" "hotel india" "poliklinik" "aşkın her hali" şimdi aklıma gelen diğer belgesel isimleri, bunlar gibi onlarca belgeseli izleme fırsatı bulacağınız bir kanal bu nat geo.

edit: güçlü kadınlar kuşağından bahsetmeyi unutmuşum. kızlara ses ver kampanyası kapsamında yayınlanıyor sanırım bu belgeseller "lizzie valasquez'in cesur öyküsü" "benim adım malala" "dört annenin atlantik macerası" gibi ilham verici kadınlara da tanık olmak mümkün bu kanalda.

2. net geo wild ile birlikte izlemeyi en sevdiğim insan ve doğal yaşamı güzel harmanlayan belgesel kanallarından. bir ara digiturkte yok diye ne çıldırmıştım neyse ki geri döndü sonra. yalnız neden hala hd yayın yapmadığını bir türlü çözemediğim kanaldır kendisi.

nomakeupmakeup bir çoğu benim de favorim olan belgesellerden çok da güzel bahsetmiş ben o yüzden direkt onları geçip, en sevdiklerimden söz edeyim.

'incredible dr pol' doktor jan pol ona yerel efsane diyorlar ki bence de öyle. tedavi etmediği hayvan yok gibi bir şey sanırım. orta michigan'da yaşayan hala eski usul çalışan bir veteriner hekimin hayatından kesitler sunan reality show. sanıyorum 4 sezonu geride bıraktı yeni bölümlerini merakla bekliyorum. veterinerliğe, hayvanlara ilgi duyanlara izlemelerini öneririm tabii mideleri kalkmadığı sürece :) sayesinde hayvanlar ve hastalıkları konusunda bayağı kültürüm arttı. ilginç hayvan doğumlarından, abomasum deplasmanı yaşayan bir ineğe müdahale edilmesine, koyunlarda görülen ovine progressive pnömania (opp) gibi pek çok hastalığı bu şekilde izleyerek fikir edindim. oğlu charles ile olan ilişkileri de ayrı komik bana göre.

'yukon veterineri ' yine bir başka veteriner olan michel oakley'nin hayatından örnekler sunan bu belgesel de ikinci favorim. o da tıpkı dr pol gibi gezgin bir veteriner. polikliniğin yanı sıra hayvanları doğal ortamlarında bile ameliyat edebilen biri. yaşadığı yer olan kanada'nın kuzeyi yukon bölgesinde coğrafya biraz daha sıradışı, e tabii hayvanlar da öyle. özellikle o bölgeye ait canlılar olan yaklarla (tibet öküzü diye bilinen cins) olan maceraları bence görülmeye değer.

yeni favorilerim arasına giren bir diğer belgesel de 'doğaya kaçış' kevin mccloud yollara düşüp sıradan insanların modern dünya karmaşasından uzak kurduğu yeni hayatlarını göz önüne seriyor. tonga , belize, isveç ve şili gibi bölümler altında her bölümde farklı bir ailenin yeni yaşamını anlatıyor.

national geographic'de yayınladığı dönemden beri izlediğim şimdilerde nat geo people çatısı altında yayın hayatına devam eden bir diğer program da 'tabu'. yerel inanışlar, gelenekler, estetik ameliyatlar, sıra dışı koleksiyonlar , uyuşturucu, narkotik, cinsiyet değişimleri gibi her bölümde bir sürü farklı konunun ele alındığı, son derece ilginç bir belgesel.

kabusa dönen yolculuklar, tatlı hayat ve tutsak aileler de yine bu kanalda izlemeyi sevdiklerim arasında.