yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (7)
    • medya (0)

    1. bebeğin, vakti geldiğinde doğum kanalından inerek anneden ayrıldığı doğum çeşiti.

    hamilenin doğumu bu yöntemle gerçekleştirebilmesi için leğen kemiğinin boşluğunun (gizlinot: çatısının) ortalama bir bebeğin kafasının geçebileceği genişlikte olması gerekmekte. bu genişliğin uygun olup olmadığı dışarıdan bakılarak anlaşılşamamakta. doğum zamanı yaklaşırken doktor "elle muayene" ile buna bakar, hafif can yakan bir kontroldür ancak gereklidir. bazı durumlarda leğen kemiği boşluğunun ortasından da bir kemik geçebiliyomuş, bu durumda normal doğum mümkün olmadığı için bu kontrolün muhakkak yapılması gerekmekte.

    bazen önce amnion kesesi (gizlinot: suyun gelmesi) bazen de sancının başlamasıyla doğum başlar.

    eğer su sancıdan önce gelirse hastanede serumla birlikte suni sancı da verilir, bunun sebebi eğer plesentanın suyu erken biter ve bebek hala doğum kanalına inmemiş olursa oksijensiz kalma riski vardır. bu da bebekte dönüşü olmayan mental reterdasyona sebep olur.

    ben sancılar 3 dakikaya indiğinde daha fazla dayanamadım ve (bkz: prenses doğum) denen, omurgadan verilen ağrı kesiciyle (bkz: epidural doğum) yaptım. ancak ilk doğumumdu ve "ıkınmayı bilmediğimden" doktorun karnın üzerine, bebeği aşağı doğru itecek bir baskı yapmasıyla doğurdum.

    ıkınmaktan kasıtları kabız ıkınması değil :) doğum ıkınması farklıymış ve ben sürekli baskıyı bele yapıyormuşum, aşağı yapmam lazımmış, beceremedim işte :))

    edit: plesenta ile amniyon kesesini karıştırmışım (yazar: tolgelif) uyardı ^_^

    1 şubat 2016 17:00 2 şubat 2016 09:11

    2. 39+5 ile her an bekledigim dogum sekli.cok korkuyorum.basima neler gelcek tahmin edemiyorum.olumlu dusunmeye calisiyorum bakalim olcak.dogum sonrasi editlerim.

    Edit: 1 nisan cumartesi suyumun gelmesiyle baslayip sezaryenle biten sakaci oglumun dogumunu (bkz: sezaryen ) basliginda ayrintili anlaticam ilk firsatta.

    28 mart 2017 22:02 3 nisan 2017 00:25

    3. kolaydı. yada bana kolaydı. bence kendinizi fazla yıpratmayın. bağırarak enerjiyi boşa harcamayın. çünki sonrasında bebek, tüh annem çok acı çekti. ben, en iyisi şöyle kıvrılayım, uyuyayım demiyor.

    benim şansıma, doğumdan sonrası zordu. her doğum kendine özgüdür. kimsenin doğum hikayesini okumayın. son haftaya kadar yürüyün. zor yada kolay. herşey unutuluyor. bebek zaten unutturuyor herşeyi.

    30 mart 2017 19:45


    4. ohh nihayet vakit buldum kafamdakileri toparlayabilecek.doğumdan sonra 7 ay geçti asdfgh.neyse efenim gözünüzü korkutmak istemiyorum.umarım isteyen herkes anne olur etrafında ona yardıma koşacak bol bol akran dost olur deyip hikayeme başlayayım.

    hamileliğinin son zamanlarını tek bir kelimeyle anlat deseler 'sıcak çok sıcak' derdim.ağustos'un sonlarına doğruydu.sıcaktan pek evden çıkamıyordum rutin haftalık kontroller dışında.doğumdan önceki hafta ablam beni ziyarete gelmişti.bi sonraki hafta yani doğumum olacağı hafta için eşiyle birlikte antalya'da ön ödemeli lüks bi otelde yer ayırtmışlardı.uçak biletleri filan her şeyleri hazır.bana dedi ki 'doğuracaksan doğur haftaya tatile gidiyorum'.tam olarak böyle demese de sürekli gözlerimin içine bakıp 'sancı var mı' diye sormasından anlıyordum durumu.haftasonu sürekli gezdik ablam sıkılmasın diye.ben de ne sancı ne bi ağrı dolanıp duruyordum.derken pazartesi sabahı çamaşırımda kırmızı bi leke gördüm.'aha doğuruyorum' dedim ama aklımda herhalde nişan gelir bi iki güne doğururum fikri var sancım olmadığından.hatta suni sancı verirler diyorum içimden.

    ben,ablam ve eşimin kardeşi hastanenin yolunu tuttuk.nst ye girdim doktora gösterip çıkacağım diye düşünüyordum.bu arada ben üniversite hastanesine gidiyordum kontrollere orada çalıştığımdan dolayı daha kolay oluyordu.asistanlar da beni artık tanıyordu.nst de kasılma yok ama asistan biliyordu 40.haftada olduğumu. 'bi de alttan bakalım' dedi.o da ne 4 cm açık!!!nerdeyse ayakta doğuracağım ama ağrım yok.bana dedi ki 'hadi yatış işlemlerini yap bu arada şu kesen patlar belki'.sağolsun hastanedeki bürokrasi bizi ordan oraya sürükleyince açılmam ilerlemiş.bir yandan da ben eşimi,eşimin annesini arıyorum.neyse hallettik işleri doğum odasına girdik.6 cm olmuş nerdeyse yani direk aktif eyleme geçeceğiz. ben de bir heyecan.ablam pijamalarımı giydirdi.bu sırada ablamın eşi sabiha gökçen havalimanında ablamı bekliyordu antalya'ya gidecekleri için.ablam tabi

    'kalayım gözüm tatil matil görmüyor' dese de ben ısrar ettim gitmesi için.

    burda bir parantez açmak istiyorum.ablam benim doğumumdan 3 ay önce düşük yapmıştı.ilk gebeliğiydi.bana baktığında hep o hüzünlü bakışlarını fark ediyordum.ablam benim mutluluğuma benden çok mutlu olur bunda şüphem yok.ama ben de onun üzüntüsüne ondan çok üzülüyorum.biraz onu korumak istedim açıkçası.içinin hafif de olsa cız edeceğini biliyordum.(şükür kendisi şu an 6 aylık hamile o günler geride kaldı.)

    ablamı yolladım.kaldım tek başıma.tam olarak neyle karşılaşacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu.nst bağlandı damar yolu açıldı.bekliyorum öyle.gene bi parantez açıyorum.doğumdan 1 ay önce eşim bir müşterisinden 'doula' yani doğum koçu diye bir şey duymuştu.kadın çok memnun kaldığından bahsetmişti.biz tabi hemen araştırdık nedir ne değildir.çünkü doğumda yalnız kalmak istemiyordum.üniverisite hastanesinde yanına birini sokmuyorlar.apartman tarzı bi hastane kesinlikle istemedim ne olur ne olmaz.tam teşekküllü özel hastaneler çok aşırı pahalı geldi bize.doula fikri hoşumuza gitti.hem yalnız olmayacaktım hem de eşim,kayınvalidem değil de bu işi profesyonel yapan biri olacaktı yanımda.kuzenimden duymuştum annesi onu sancı çekerken görünce baya yaygara koparmış,işler daha zorlaşmış.böyle olmasını kesinlikle istemedim.

    araştırmalarımız sonucu doğum akademisi diye bi kurum karşımıza çıktı.bize en yakın nişantaşı şubesiydi.ben gidemediğimden eşim gitti konuşmaya.biz ebelik hizmeti istediğimizi söylememize rağmen ısrarla uzun bi eğitim vermek istediler.yanlış olmasın belki politikaları gereğidir ama bu şekilde fiyat 2 ye katlanıyordu.biz de alternatifleri düşündük.ınstagramda kendi ilanını vermiş olan bi doula ile anlaştık.genç,dinamik ve çok tatlı bi kadındı.38.haftamdi sanırsam evimize ziyarete geldi.doğumdan konuştuk uzun uzun.doğumu kolaylaştıracak egzersizler önerdi.plan şuydu:sancı vs başlayınca onu arayacaktım.hangi saat olursa olsun gelip benimle uygun açıklığa kavuşana dek doğum sancılarını karşılayacaktı ve eşimle beni sakinleştirip ne yapmamız gerektiğini anlatacaktı.fetal eko cihazı da vardı portabl.böylelikle bebeğin kalp atışını da izleyecektik.kendisi aynı zamanda ebelik fakültesi mezunu olduğu için içime sinmişti tüm bunlar.fiyat konusunda 1250 tl ye anlaştığımızı da belirtmek isterim.

    hastane odasına geri dönelim :).pijamalarımla çatal denilen koltuğa oturdum.aklıma doulam geldi.ev olayını by-pass edince acaba aramasam geçti artık diye düşündüm.ama o sırada gerçekten yanımda birilerine ihtiyacım vardı ve insan bu tür büyük olaylarda geriye baktığında mutlu anılar kalsın istiyor.rahat ve mutlu bir doğum yapmak istiyordum neticede.aradım tabi hemen.sağolsun 10 dk ya geldi yakınlarımdaydı kendisi.hayatta aldığım en doğru kararlardan biriydi evet.

    8 cm açıklık olana kadar sancıları karşıladık.bir yandan da muhabbet ediyoruz.yerde-koltukta hareketler yapıyoruz baya bildiğin ıkınıyorum.bacaklarıma yağlarla masaj yapıyor.sakince konuşup ne yapmam gerektiğini söylüyor.sancılar inanılmaz boyuta ulaşıyor ama gösterdiği hareketler sayesinde bi nebze çekiliyor.asistanlar bize bakıp duruyor şaşırıyorlar ama bi yandan bravo filan diyorlar.doula olayını hiç görüp duymamışlar :)).

    artık travay dedikleri bebeğin çıkış zamanına geliyoruz.ha bi de hastaneye geliş ve travay arasında 4 saat var.benim gibi tez canlı biri için mucize!!!

    asistanlar doluşuyor öğrenci filan da var biraz kalabalık ama gözüm görmüyor kimseyi.işte o noktadan sonra malesef doula kar etmiyor.en son kadını tırnaklıyordum zor kaçtı elimden asdfgh.

    evet devam.bebeğimi aksam üzeri 5'te kucağıma aldım.dediğim gibi hastaneye varış sonrası geçen 4 saat su gibi akıp gitmişti ama o son 1 saat var ya...bana 'ıkın' diye bağırıyorlar ama ben sanki beynimin patlayacağını zannediyorum.hatta doktora soruyorum aralarda 'patlar mıyım?' diye asdfgh.tarifi çok zor.tek düşündüğüm bir an önce bitmesi.kafanın bir kısmı çıkmış ama ben hala orda 'yok olmayacak galiba sezaryana gidicem' diyorum :).uzman asistana tamam çok zorlama nasıl olsa doğacak diyor bi yandan da doula ile muhabbet ediyor nasıl bir iş yaptığını filan soruyor.sonunda asistan gazı veriyor,doula gözümün içine bakıyor,uzman karnımdan bastırıyor ve son bir ıkınmayla kızım canım ciğerparem dünyaya geliyor!

    normalde bebeği alıp giydirmeye gidiyorlar.doulam rica ediyor anne-bebek teması önemli diye kucagıma veriyorlar.videoya da çekmiş hatta.biz bakışıp tanışıyoruz kızımla.mememi veriyorum.duygusal anlar tabi.orda bi asistan 'fransız tarzı doğum yaptırıyoruz' diye kendince dalga geçiyor.bence her annenin bu şekilde doğar doğmaz bebeği kucağına verilmeli.benim dikişlerim atılıyor.epizyotomi şart mı diyenlere doğumu değil 15 dk, 1 dk kısaltacak her yönteme varım diyorum.tamamen şahsi fikrim.hem kendiliğinden gelişen yırtıklar daha zor iyileşiyor.

    bi ara hasta bakıcı bebeği alıp bekleme odasında kayınvalidem ve eşimin yanına götürüyor.söylememe gerek yok bahşiş için.neyse toparlanıp servise çıkıyoruz +1'imizle.mutluluk çeneme vuruyor.sürekli konuşuyorum aslen serçe parmağımdaki kaslar bile sızlıyor kasılmadan dolayı.can sıkıcı diyebileceğim bir olay yaşıyorum.üzerimi değiştirmek için ayağa kalktiğimda tansiyonum düşüyor ve dünya kararıyor.cok korkuyorum bebeğim annesiz mi büyüyecek diye milyon tane düşünce geçiyor aklımdan.kan kaybettiğim için bir anda vücudum adapte olamıyor.beni acile indirip usg ye sokuyorlar.ekg filan çekiliyor.ama malum işler yavaş yürüyor.bebeğimden 4 saat ayrı kalıyorum.olsun buna da şükür beterin beteri var.her şeyin yolunda olduğu anlaşılınca tekrar yavrumun yanına gidiyorum.müthiş bir yorgunluk,müthiş bir enerji ve mutluluk.öfori hali kısacası.uyku yok kesinlikle beynim rüya görmüyor.böyle sanki fotoğraflar gösteriyor hızlıca.kıl testereyle ahşap oyulduğunu görmemi başka nasıl açıklayabilirim ki :))

    dediğim gibi 7 ay geçti o günün üzerinde ve hatırladıkça yeniden yaşıyor mutlu oluyorum.herkes umarım içine sinen şekilde doğumunu gerçekleştirir.aklıma ayrıntılar geldikçe editlerim.sevgiler...

    4 nisan 2017 15:38 4 nisan 2017 18:18

    5. Yapmak istediğim ama nasip olmayan Doğum şekli. İyi ki de olmamış bi bakıma sancısı çok çok çok kötü. 

    Normal Doğum için yatış yaptım. Açılmam bir parmak kadar dı günüm geçmişti. Suni sancı verdiler hem damardan hem alttan. 10 saat o sancıyı cektim açılmam sadece bir buçuk parmak oldu. Suyumu açtı doktor yine bi açılma yok. Ve kendimi o kadar kasıyorum ki bağırmıyorum bağırsam. O kadar kasmıycam aslında. Neyse bebeğe birşey olmasın diye sezeryana alındım. İlk 15 dk sonunda oğlum çıkmış. 2 saat geçiyor ben sen ses seda yok. Ailem telaşlanıyor. 2 saatin sonunda doktorum çıkıyor ve anlatıyor. Meğer benim rahimimin tek tarafı gelişmiş bebekte o gelişen tarafta gelişmiş. Son zamanlar da ondan kilosu boyu hep aynıymış gelişecek alan kalmamış. Ve atoni kanamam olmuş baya bir kan kaybetmişim. 

    Ölümden döndüm kısaca. 

    Neyse sadede geliyim hamilelik düşünmeden önce mutlaka kapsamlı bi testten geçmek gerek bu rahim anormallikleri kolay kolay anlaşılmıyor Muş. Benim rahim tipimde olanlarda genelde hamilelik düşük,ölümle sonuclanabiliyor Muş. Tahmin bile edemeyeceğin bir sonuç oldu yani benim için. Herşey nasip kısmet. 

    28 aralık 2017 00:22

    6. 6 ay once normal dogumla kucagima aldim yavrumu. 36+5 iken adet sancisi gibi agrilarim basladinda Nst de sancim cikti biraz. Doktor muayene etti ve aslinda 1.5-2 cm aciklik oldugu anlasildi. Yani doktorumun dedigine gore dogum baslamisti, her an olabilirdi. Bebegim henuz 2 kg civarlarindaydi cok minikti, uzuldum. İnzivaya cekildim, hareketlerimi kisitladim ki bebek dogmasin. Her an beklerken, yalanci sancilarim, nst de cikan sancilar ve ben 39+3e kadar geldik.  carsamba sabah gittim, muayene oldum hersey ayniydi. doktor saskindi. ciktik hastaneden, kahvalti yaptik eve gectik. duyduguma gore sex dogumu hizlandirabilirdi. denemek istedim, artik kaybedecek birseyim yoktu. artik tesadufmudur yoksa gercekten ise yaradi mi bilmem ama bir bel agrisiyla uyandim. esime soylemedim once gittim salonda biraz agri cektim. araliklarla geliyordu. sure tutmaya basladim. sonra esim de uyandi geldi. beraber sure tutmaya basladik. dus aldim, yemek yaptik yedik. aralarda pilastes topunda zipladim ki sancilar gelince cok ise yariyordu. oglen 12 den aksam 5e kadar bu sekilde evde takildim. son zamanlarda takribi 10 dakikada 2-3 kez sanci geliyordu. artik doktoru aramanin vaktiydi. doktor hemen hastaneye gelmemi istedi. doktorum beni hemen bir odaya yatirdi ve muayene etti ki 3-4 cm oldugunu gordu acikligin. hemen nst baglandi, sancilarim yuksek olmasina ragmen benim rahatligim doktoru cok sasirtmisti. bana sanki normal adet sancisi gibi geliyordu. ama aciklik olmasina ragmen bebek kanala inmemisti. oyuzden doktorum suni sanci vermeyi uygun gordu. bir yandan damar yolu aciliyor, bir yandan suni sanci makinesi calistiriliyor, bir yandan doktor suyu patlatiyor derken, ne oldugunu anlayamadan sancilar beni saglam vurmaya basladi. doktorum epidyral istermisin diye sordugunda hic ikiletmedim tabiki:) once doktor yarim doz vermeyi uygun gordu. herhalde surec etkilenmesin diye. yarim doz yapildi ama etkisi gene 10-15 dakikayi buldu.bu surecte sancilarim cok artarken acilmam da cok hizla ilerliyor, doktorum kontrol ediyordu. kasla goz arasinda acilma 6-7 cm olmus, bu surecte ben ne oldugunu anlayamamis, hem sokta hem aglamakli bir haldeyken ikinma hissi geliyordu. artik ikinma vaktiymis. İkinmaya calisirken doktorum artik dogumhaneye gecme zamani dediginde sok oldum. nasil bukadar hizli olabilirdi? dogumhaneye gectik doktor hazirlanirken sancilar gelmeye devam ediyor ben ikinmaya devam ediyordum. birsure sonra tam doz epidural gelince dunyam aydinlandi derdim ama ikinmam gerekiyordu. kendimce soyle dusundum, simdi ikinamazsan su asamada uzun saatler aci cekebilir veya su asamaya geldikten sonra sezeryana gidebilirsin, var gucunle ikin. tutamaclardan tutunarak, yapabildigim kadariyla aklima gelen tum yontemlerle ikindim. oyleki dogumdan bir hafta sonraya kadar omuzlarim ve kollarim agriyordu:) saniyorum ki 15-20 dakikalik ikinma sonrasinda bebiskom dogdu. bu surec gercekten zor bir surec. epidural olmasa nasil katlanirdim basarirdim bilmiyorum. size sizden baska hickimse yardim edemiyor. tamamen sizin ellerinizde. ve en cok dusundugum sey, nekadar hizli dogarsa bebegim okadar az zarar gorur. cunku kanalda ne kadar cok kalirsa okadar zarar gorebilirdi. bebegin dogdugu an anlatilmaz kelimelerle. saskinlik mutluluk gozyaslari sevinc... bambaska bir konu. hala hatirladikca diyorum ki nasil basardm ben bunu, gercekten kadinlarin gucu asla yadsinamaz. hastaneye girisim ile bebegimi kucagima almam arasindaki sure 2 saati bulmamisti.

    kisacasi dogum cok ozel birsey ve herkesin tecrubesi kendine. ancak benim kendi tecrubemden edindiklerim; hareket aktiflik cok onemli, pilates cok ise yariyor, hastane doktor secimi cok onemli, isini bilen doktor olmali. dogum tamamen anneye ait birsey, doula da size bir noktadan sonra faydasiz olur, tum is sizde bitiyor. ikinma asamasinda cunku hickimse size yardim edemez. ben bazi sebeplerden sadece esimleydim bu surecte. ailem zor yetisti:) bundan cok mutlu oldum cunku benim o anlarimi annemin gormesini istemezdim. ayrica kalabalik olsa rahat olamazdim. ha son bir soz, ben kesinlikle suna inaniyorum instagramda gordugumuz gule oynaya dogum olaylari yalan bence. ki bunu 5 saat evde rahatca sanci cekip 2 saatte hastanede doguran, bu kadar sanciya nasil rahatsin diye doktorunun sasirdigi ben diyorum. hicbir dogum kolay degildir. ama asla basarilamayacak kadar zor degildir. o an buyuk bir guc geliyor insana. ayrica hicbir dogum anlat anlat bitmez sanirim. nekadar uzun yazsam da birsuru ayrimti eksik kaliyor:) son soz: korkmayin hanimlar. gucumuz bize yeter

    3 aralık 2019 22:52 3 aralık 2019 22:53

    7. Şimdi geriye dönüp baktığımda sanki ben yapmamisim gibi gelen rüya gibi bir eylemdir.

    Öncelikle gebeligimden bahsedeyim; ben de bir ebe olarak işe çok bilinçli başlamıştım ama insan tabi ki çoğu şeyi yaşamadan bilemiyor.Kilom normaldi ve bulantı kusma hiç yaşamadım.Kan değerlerim iyiydi, sadece hipotiroidim var eğer sizde de varsa zaten dozunu dahiliye ya da endokrinoloji doktorunuz ayarliyor.Bir de çok doktor değiştirmek zorunda kalmıştım.Gebeligim kısacası çok güzel ve rahat geçti.Gebe olduğumu unutuyordum.

    Bu işin içinde olanlar genelde daha cok normal doğumdan korkarlar (ki ben de eskiden öyleydim asla normal doğum yapamam diyordum.)

    Ama nedense ilk öğrendiğim andan itibaren hep normal doğum yapmak istedim hiç sezaryen olma fikri yoktu aklımda.(zorunlu durumlar hariç )

    Ben 37.haftama kadar çalıştım hiç durmuyordum normalde de çok hareketli biriyim herkes dikkat et sen hamilesin diyordu.Ve son ayimda arabamızı sattık her yere yürüyerek gidiyorduk.Doğum iznine ayrildim,annemler kayınvalidemler kardeşim vs geldi.

    Neyse bir gece rüyamda kanamam olduğunu gördüm.Aa doğum başlıyor galiba nişanım geldi diyorum.O sırada uyandım hafif adet ağrısı gibi çok hafif ağrım var.Lavaboya gittim cikinca elimi yıkarken bir ıslaklık hissettim.(gebeliğin son haftalarında idrarim çok sık geliyordu) heralde idrarımı kaçırdım dedim.ic çamaşırımı devistirdim.Giyer giymez gene ıslandı bu kez daha boşalır gibiydi.Aha dedim işte doğum başlıyor.Ama hiç ağrım yoktu.(Doğumun başlama şekli herkeste farklı olabilir )Herkes içerde kahvaltı ediyordu.Esime sessizce söyledim suyum geldi sen içeri geç kahvaltini et ben duşa giricem sonra söylerim hastaneye gideriz.Neyse duşa girdim hala suyum geliyor suyum temizdi mekonyum (bebeğin kakası yoktu). Rahat bir şeyler giydim.İçeriye gectim ve dedim ki şimdi herkes çok sakin olsun doğum başladı.Herkes bir telaşlandi ama ben çok soğukkanlı olunca kimse belli edemedi :)Oturdum ben de kahvaltimi etmeye başladım.

    Hazırlandık araba da yok tabi anneler babalar kardeşim cümbür cemaat doğum çantasını da aldik hastaneye gittik.hiç öyle saç makyaj falan da yapamadim gözümde o ara uveit denen bir rahatsızlık vardi.tam öğle arasina yetismisiz, yemeğe gitmiş doktor.oturduk beklemeye başladık, ben heyecanlıyım ama hiç ağrım da olmadığı için doğuracak gibi de hissetmiyordum.sanki normal kontrole gelmiş gibiydik.neyse doktor geldi muayene için içeri girdim.38+2.gunumdeydim kendi doktorum da şansıma izinliymiş en son 2800 ölçmüştü oh dedim kolay dogururum demiştim .doktor önce açıklığımi muayene etti 2 cm olmuş hemen doğurursun dedi ama bebeğin kilosunu 3500 ölçtü, orda bir yutkundum ama artık yapicak bir şey yoktu.

    Nst çekildi sonra beni bir odaya aldılar servis zaten bomboştu.annem kayınvalidem katrdesim yanımdaydi.ben herkesin yanımda olmasını çok istemiştim zaten.mavi önlük giydim lavman yaptım.beklemeye başladım.kendi ağrım olmadığı için suni sancı başlayacağını söyledi doktorum.ben eskiden beri normal doğum ağrısının nasıl bir şey olduğunu, neye benzediğini gerçekten bu kadar insanların anlattığı kadar dayanılmaz bir şey olup olmadığını merak ederdim.suni sancı başlandı saat 13.30 falandi.normal kendi ağrımla aynı mi bilemiyorum ama adet ağrısı gibi değildi bana göre daha çok sanki rahmimi 10 15 saniye sıkıyorlar şiddetli bir şekilde sonra bırakıyorlar gibi bir histi.

    agri geçtikten sonra sanki hiç ağrı çekmemiş gibi rahatliyordum.3-5 kere ağrı gelince işin içine daha çok girmeye başladım.ben sürekli gözlerimi kapatıp Ayetel Kürsi okurdum nst çekilirken alışkanlık olmuş.gene öyle yaptım gözlerimi kapadım kocaman nefes alıp verip rahatlamaya çalıştım.hatta kayınvalidem bana kızım bağır rahatla diyordu ama ben zaten öyle bağırabilen çok canı tatlı bir insan değilim evet canım yanıyordu ama benim dayanamayacagim gibi bir ağrı değildi.çok uzun sürmeden saat 2 gibi ebe hanım geldi tekrar muayene etti 6 cm olmuştu.birkaç kere daha ağrı geldi aynı şekilde nefes alıp vererek onlar da geçti.ebe tekrar geldi muayene etti 8 cm olmuş dogumhaneye geçelim dedi.saat 2 buçuk falandı.bence asıl iş doğumhane kısmında başladı.serviste benden başka doğum için bekleyen olmadığından sağolsun herkes benle çok ilgilendi.ebe hanım masaya geçtikten sonra hafif ikindirmaya başladı.canımın çok yandığı tek nokta ağrı ile birlikte muayene edildiği andı.sanki orda muayene eden bir el değil de bıçak gibiydi.bilemiyorum belki başkası için hafif bir şeydir.birkac ikinmadan sonra doktora haber verildi.doktor geldi önce yüzümü net görmedi sonra beni farkedince az önce muayene olmadın mı ne çabuk ilerledi diye şaşırdı.isin asıl zorlu kısmı bana göre ikinmaydi.cunku gerçekten güç, doğru nefes ve konsantrasyon gerektiriyor.doktorumun da epizyotomi (bebeğin başının rahat çıkması için açılan kesi)desteklemesiyle bebeğimi saat 15.10da doğurdum.tam o anda hafif bağırmıştim annemler dışarda ağlamaya başlamışlar.ilk verdiğim tepki "ben doğurdum mu şimdi "oldu.karnima baktım dokundum bomboş çok garip geldi.dikişler atıldı üstüm giydirildi .ayakların çok üşüdüğünü okumuştum doğruymuş bildiğiniz buz gibiydi.dogum sonu başka bir odaya geçtim.bebegim yanımdaydı ayağa kalkabiliyordum tüm işlerimi yapabiliyordum.hafif dikişlerim ağrıyordu sadece.aksam yanımda eşimin kalmasini istedim.herkesi eve gönderdim çok yorulmuşlardi onlar da koşturmaktan.esimle tantuni söyledik tam onu yerken iş yerinden arkadaşlarım geldi:d oda süslemesi vs ile iyi ki hiç uğraşmamisiz.cunku zaten sabaha taburcu olmuştum.benim doğum hikayem bu şekildeydi unutmamak için ve hatıra kalması için uzun uzun yazdım.normal doğum düşünen herkese umarım biraz cesaret verir.ilk kez doğum yapacak herkesin de umarım benimki gibi kolay ve rahat geçer.korkunç hikayeler yalan yanlış abartı şeylere sakın inanmayın.

    18 aralık 2020 02:05 18 aralık 2020 09:42