3.
(gbkz: melih cevdet anday) ve (gbkz: oktay rifat) ile birlikte yenilikçi garip akımının kurucusu. 36 yıllık yaşamına çok güzel dizeler sığdırmış benim için yeri apayrı şairlerden.
bu dünyada şiir yazılması için illa sultan Süleyman olmaya, methiyeler düzmeye gerek olmadığını, halkın içinden insanlara yine halkın içinden biriyle anlatmış çok özel bir adam. eğer türk şiirinde bir devrimden söz etmek gerekirse belki de ilk akla gelen isimdir Orhan Veli. ölümünün Ankara'da belediyenin açtığı bir çukura düşüp önce başından yaralanması, ama beyin kanaması geçirdiğinin çok sonra anlaşılması şeklinde oluşu da ayrı trajik tabii. "bedava yaşıyoruz bedava" derken belki tam bunu kastetmişti, ama gerçekten insan hayatının tıpkı bugün gibi o yıllarda da bedava olduğunu kanıtlarcasına bu dünyadan göçüşü söyleyecek fazla da bir şey bırakmıyor hani.
hiçbir şeyden çekmedi dünyada
nasırından çektiği kadar
hatta çirkin yaratıldığından bile
o kadar müteessir değildi
kundurası vurmadığı zamanlarda
anmazdı ama allahın adını
günahkar da sayılmazdı
yazık oldu süleyman efendi'ye
mesele falan değildi öyle,
to be or not to be kendisi için;
bir akşam uyudu;
uyanmayıverdi.
aldılar, götürdüler.
yıkandı, namazı kılındı, gömüldü.
duyarlarsa öldüğünü alacaklılar
haklarını helal ederler elbet.
alacağına gelince...
alacağı yoktu zaten rahmetlinin.
tüfeğini depoya koydular,
esvabını başkasına verdiler.
artık ne torbasında ekmek kırıntısı,
ne matarasında dudaklarının izi;
öyle bir rüzgar ki,
kendi gitti,
ismi bile kalmadı yadigar.
yalnız şu beyit kaldı,
kahve ocağında, el yazısıyla:
"ölüm allah'ın emri,
ayrılık olmasaydı"
(gizlinot: kitabe i sengi mezar )
(link: http://youtube.com/watch?v=L_YHO-aIMLE müşfik Kenter )'in sesinden dinlemek isteyenler için.
Kendisini otobiyografi tarzındaki bir şiirle ne güzel anlatmış aslında.
Ben Orhan Veli,
Yazık oldu Süleyman Efendiye
Mısra-i meşhurunun mübdii..
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela adamım, yani
Sirk hayvanı falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Bir evde otururum,
Bir işte çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevaziyim,
Ne de Celal Bayar'ın
ahır uşağı gibi aristokrat.
ıspanağı çok severim
Puf böreğine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Yayan dolaşırım,
Mütenekkiren seyahat ederim.
Oktay Rifat'la Melih Cevdet'tir
En yakın arkadaşlarım.
Bir de sevgilim vardır pek muteber;
İsmini söyleyemem
Edebiyat tarihçisi bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Meşgul olmadığım ehemmiyetsiz
Sadece üdeba arasındadır.
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya?
Onlar da bunlara benzer.
(link: http://youtube.com/watch?v=SNkq5Pp4JR8 ben Orhan Veli )
25 mayıs 2017 01:37
25 mayıs 2017 13:14