otoimmün hastalık

1. otoimmün hepatit hastası kardeşim. ilkokul 3.sınıfta aynı sene içinde 4 defa sarılık geçirince doktoru cerrahpaşa hastanesine yönlendirdi. tedaviye ilk 3 ay başlanamadı çünkü hastalık bulunamadı. gün be gün kardeşim eridi. sonunda otoimmün hepatit teşhisi koyuldu ve tedaviye kortizonlar ve immün destekleyicilerle başlandı. kortizonu senelerce yüksek dozlarda kullandı. şu anda üni 2.sınıfta. hala her sene 2 defa kontrole gidiyor. 2 sene önce kan değerleri bir anda (sınav stresi sebebiyle sanıyoruz) 20'lerden 1000 lere fırlayınca apar topar hastaneye yatmıştı. hayatımız hastanede geçti ama umuyorum bundan sonra sağlıklı biçimde yaşayabilir...

bir de şunu anlatmadan geçemeyeceğim; otoimmün hastalıklar bulaşıcı değildir. acile gittiğimizde kardeşimin otoimmün hepatit hastası olduğunu duyan iki doktor kardeşimi toplumun içine çıkman çok yanlış vs diye uyarmıştı. bulaştırabilirmiş! hemen eldiven giydi, ağızlığı taktı, 5 metre öteden kontrol etti. en sonunda orada kadına hastalığı açıkladım ve önerdiği tedaviyi kardeşime aldırmadım, başka hastaneye gittim. bu tip şeyler onu çok etkiliyor. olumsuz yönde.

umuyorum bütün otoimmün hastası arkadaşlar, bir an önce şifa bulur. çok lanet bir illet ve kurtuluşu olmayan bir illet. ancak ilaçlarla kontrol altına alınabiliyor ve devamlı kontrol altında tutulması gerekiyor. asla hafife alınmaması gerekiyor.

2. kısaca vücudun bağışıklık sisteminin vücudun kendi ürettiklerine, kendi parçalarına ve organlarına saldırmasıdır ve bu hastalıklar bulaşıcı değillerdir.

maalesef 3 yıldır uğraştığım behçet hastalığı ile otoimmün hastalıklara bir ek yapabilirim.

sebebi bilinmemekle beraber sadece genetik bir yatkınlıktan söz edilmektedir. Kesin tedavisi bulunmamakta, sadece kolşisin ile kontrol altına alınabilmektedir. ağır ataklar geçirdiğim dönemlerde hastahaneye yatmak zorunda kalmış olsam da hastalığın uyku dönemlerinde normal şekilde hayatımı idame ettirebildim- hâlâ uyku döneminde çok şükür-.

herkeste farklı şekilde tezahür eden bu hastalık benim ağzıma ve gözüme vurdu -ağzımda aynı anda 7-8 aft çıkıyor, sol gözümde iltihaplanma yaşıyorum- diğer vakalarda koltukaltı ve genital bölgelerde de yaralar olarak kendini gösterebilmektedir.

doktorumun önerdiği kadarıyla çok temel şeyler hastalığı kontrol altına alabiliyor;

-Stresten uzak durma

-vücut direncinin düşmemesi

-düzgün ve temiz beslenme & bol bol su

- düzenli uyku

ayrıca doktorum çok fazla yorulmaktan kaçınmamı ama yine de dayanıklılığımı arttımak için spor yapmamı önerdi.

3. geçen eylül ayında kendisiyle tanışma fırsatına eriştiğimiz durum.

Eşim 3-4 gün içinde halsiz, renksiz ve gece ateşlenmeleri yaşayınca, mikrop kaptığını düşünerek hastaneye gittik, doktorlar bize durumu açıklamasa da bir panik içinde bizi üniversite hastanesine yönlendirdiler, gece yarılarına kadar acilde deşilmedik yeri araştırılmadık organı kalmadı ve sonunda evans sendromu ( milyonda bir görülen, bağışıklık sisteminin sapıtıp kendi kırmızı ve pıhtılaşma hücrelerini yabancı belleyip saldırması) tanısı konuldu, tabi biz kanser değilmiş diye sevinçten o an ağladık ama akabinde 1 ay hastanede kaldık. Kan nakilleri, ilaçlar, dalak ameliyatı, kemoterapi vs. gibi bir çok ağır prosedürler geçirdi. taburcu olduktan sonra 8 ay boyunca her hafta hastaneye kontrole gittik, dünyanın en zor tecrübesiydi bizim için bir rollerkostera binmiş gibi oluyorsun otoimün hastalıkla mücadele ederken, bir gün herşey iyiyken ertesi gün tepetaklak olabilirsin. Şimdi binlerce kez şükür ki 4 aydır hiç bir tedavi almıyor ve değerleri normale döndü. Tüm şifa bekleyenlere acil şifalar diliyorum.

Not: Hangi hastalık olursa olsun, motivasyonun hastalığı yenmede önemi çok. Özellikle otoimün hastalıklarda stres en çok kaçınılması gereken durum.