5.
Bu sabah kahvaltı hazırlarken son bölümüne bir bakayım dediğim, yine bol bol cinsiyetçi öğelerle karşılaştığım dizidir.
Cihan kendisini de, kızını da, babasını da hapse girmekten kurtaracak videoyu kanıt olarak sunmayı reddediyor; sebep olarak da kızının videoda çıplak olduğunu söylüyor. Arkada acıtasyon müzikler falan... Avukatı "hakimden gizli oturum talep ederiz." dediğinde "gizli oturum ne allah aşkına, gizli oturum ne? kaç kişi izleyecek onu? Görüntü sızacak ortalığa, bir şey olacak. İzin veremem." diyor.
"Hangi şirket, hangi iş, hangi para benim kızımın 'haysiyet'inden, 'namus'undan, 'onur'undan daha önemli?" diyor. Avukatına kendisini anlayamayacağını, çünkü kız babası olmadığını söylüyor...
Haysiyet, namus, onur gibi kavramlar konu kadın olunca çıplak tende, bacak arasında oluyor çünkü. Kız o adamla sevişmemiş; ki sevişse bile daha namussuz olmazdı, tek problem reşit olmamasından kaynaklı olurdu.
Ayrıca aynı Cihan daha önceki bölümlerde oğlunun dolandırıcı sevgilisini gece evde kimse yokken yalıya soktuğunu, kızla seviştiğini, tüm evin soyulmasına neden olduğunu bile bile oğluna en büyük desteği vermemiş, onun sırtını sıvazlamamış mıydı? Azıcık dikkat edin milyonların izlediği karakterlerin söylemlerine ya, tiksiniyorum ekranda cinsiyetçi mesajlar görünce.
Gülseren'in onur, haysiyet, gurur, namus gibi kavramları cümlelerinde noktalama işareti gibi kullanması da kör göze parmak durumu yaratıyor. Sürekli burun buruna gelinip öpüşülmemesi Cihan'la içinde bulundukları durumu daha sevimli kılmıyor.
Dilara gibi asil bir kadını karalamak için fevri çıkışlar, dengesiz hareketler içeren sahneler yazmak zorunda kalıyorlar sonra...