1. koronanın olmadığı bir ütopik evrende kurulduğunu düşündüğüm yerler.
hangi pazara gitsem müşterilerin çoğunluğu maskelerini takmış ama pazarcılarda maske yok. (gizlinot: Allahtan tezgahlar sayesinde müşteriyle satıcı arasında kendiliğinden bir sosyal mesafe var) On pazarcı (başka ne denir bilemedim, umarım "merhaba poğaçacı"daki gibi sakil bir kelime kullanmıyorumdur, hayırlısı...) varsa yedi tanesi maskesiz, İki tanesinin maske çenesinde ve bir tanesinin maskesi takılı. Müşteriyi düşünmüyorsunuz, kendinizi de mi düşünmüyorsunuz? Zabıtalar "maskelerinizi takın" deyip geçip gidiyor, bu uyarıyı bile sallamıyorlar. bazıları korkup göstermelik takıyor o an, o da burun açık tabii. sadece ağzını kapatarak korunduğunu zanneden, virüsün burundan bulaşmayacağını düşünen çok kişi var. (gizlinot: tamam hastalığı olan vs. olabilir eyvallah, ama genç yaşlı hiçbir pazarcıda maske yok. istisnai bir durum olsa yazmaya gerek duymazdım zaten.) tüm gün Yoruluyorlar olabilirler ama hepimiz için zor günlerden geçiyoruz ve atlatmak istiyorsak elimizi taşın altına koyup önlemlere uymak zorundayız. doktorlar ne yapsın, onlar da dur durak bilmeden maskeyle çalışıyorlar ve yoruluyorlar.
Ayrıca çoğu pazarcı, müşteri üstünde psikolojik baskı uyguluyor. Ürüne bakıp beğenmeyen müşteriyi azarlamalar, almak zorundaymışsın gibi davranmalar, müşterinin soru sormasına bile izin vermeyip terslemeler, müşteriyi yanıltmalar...
not: Bu girdinin pazarı ve pazarcıları gömmek gibi bir amacı yoktur. Her cümleye "çoğu pazarcı" diye başladım, elbette iyi esnaflarımız da var. Onların da yüreklerine ve emeklerine sağlık.