1. şimdi çıkmak durumundayım gelince meeting yapıp revizeleri editleriz.
- süslü
- moda alışveriş
- kuaför & güzellik merkezi
- sağlık
- spor
- gönül işleri
- aile arkadaş ilişkileri
- cinsellik
- eğitim & kariyer
- seyahat
- pet
- sanat
- bürokrasi
- diğer
- girdiler (19)
- medya (0)
cinsiyet: | kadın |
cilt alt tonu: | warm |
alerjik cilt: | evet |
saç rengi: | sarı |
saç kalınlığı: | ince telli |
kepekli saç: | hayır |
ten rengi: | beyaz tenli |
cilt tipi: | karma |
göz rengi: | koyu kahverengi |
saç şekli: | dalgalı |
saç tipi: | normal |
2. erkek arkadaşım işe başladığı sıralarda kapmıştı bu hastalığı, kendisiyle itina ile dalga geçip yerin dibine batırarak bu hastalığından onu kurtardım kızlar. teşekküre gerek yok (ybkz: swh)
cinsiyet: | kadın |
ten rengi: | beyaz tenli |
göz rengi: | ela |
yaş: | 35 |
cilt alt tonu: | cool |
saç rengi: | sarı |
3. sadece plazalarda değil akademik ortamlarda da konuşulan türkçemsi dildir.
"dosyayı etteç et" yazan hocam vardı benim.
"etteç" ne lan?
bunun diğer versiyonları "bana geri dön asap","kensıl et hemen kensıl", "çok down oldum şuanda", "alert veriyorum" ve türevleri şeklinde sıralanabilir.
lakin yds'ye soksan 70 bile alamaz bu tipler. (gizlinot: toefl bile değil bakın yds)
edit: cümle arasına ingilizce kelime sıkıştıranları kınamıyorum burda, o benimde sıklıkla yaptığım bir şey, türkçemizi aman doğru kullanalım kafasında değilim, bazı şeyler ingilizce kelimelerle daha iyi ifade edilebiliyor gerçekten. ayrıca bütün gün ingilizce ders anlattığım için benimde bazen kelimelerin türkçeleri aklıma gelmeyebiliyor. bahsetmek istediğim bu değil. sadece her lafın arasına da ingilizce serpiştirince "ileri düzey konuşan"(gizlinot: advanced speaker) olmuyorsunuz. bazı kullanımlar çok özenti ve gereksiz duruyor. burda vurgulamak istediğim şey buydu.
cinsiyet: | kadın |
cilt alt tonu: | nötr |
ten rengi: | buğday tenli |
4. Video oyunlari ile yatip kalkan genclerde de cok gorulur. Bir ara arkadasim hedef yerine yine hedefin ingilizcesi olan "aim"i yazildigi gibi okuyordu cok fena. Araya yabanci kelimelerin girmesi hitap edilen kisilere gore degisiyor ben isyerindeki patronla universitedeki profesorle yukaridaki gibi konusulacagini dusunmuyorum.
Edit:imla
cinsiyet: | kadın |
ten rengi: | buğday tenli |
göz rengi: | koyu kahverengi |
yaş: | 28 |
cilt tipi: | kuru |
saç rengi: | kestane |
5. Sözel bir bölümde Eğitim dili ingilizce olanların da istemeye istemeye sahip oldukları şey. Ve dışardan itici görünüldüğünün farkındayım arkadaşlarım da böyle konuştuğu için. ancak cidden kullanmamız gereken doğru kelime aklımıza gelmiyor o anda, sırf günün çoğu ingilizce makaleler, terimler ile geçtiği için... özellikle de bitirdiğim bölümümün terimleriyle alakalı sıkıntı çekiyorum; ne kadar open mind bir insan diyorum. "bu konu subjektiftir(ha subjektif demişiz ha subjective)" cümlesini de eminim çoğumuz kullanıyoruz plaza türkçesi kullanmadığınızı düşünseniz de. Elabore etmek tamlamasını zaten duymuşsunuzdur elaboration'dan gelen. ama kasıldığımızdan falan değil bu gerçekten. Irrite etmek irritation. Bir de böyle konuşanlar da bu sıkıntı var mı bilmiyorum ancak ben türkçe miting kelimesini aynen meeting gibi okuduğumu farkettim dikkatli olmayınca, sanki böörek der gibi. Neyse zaten miting de muhtemelen dilimize meeting'den geçmiştir herhalde.
bu arada bu bahsettiğim grup yazı diliyle yapmaz bunu, hızlı bir şekilde konuşurken oluyor.
cinsiyet: | kadın |
ten rengi: | buğday tenli |
cilt tipi: | karma |
göz rengi: | koyu kahverengi |
saç şekli: | dalgalı |
saç tipi: | yağlı |
yaş: | 32 |
cilt alt tonu: | warm |
alerjik cilt: | evet |
saç rengi: | siyah |
saç kalınlığı: | ince telli |
kepekli saç: | hayır |
6. Neden bu kadar nefret edildiğini anlamadığımdır. Müdürünüz yabancıysa ofiste bu sebepten dolayı hep ingilizce konuşmak durumundaysanız, türkiye dışındaki tüm ofisleriniz yurt dışındaysa kaçınılmaz oluyor.
cinsiyet: | kadın |
ten rengi: | buğday tenli |
göz rengi: | koyu kahverengi |
yaş: | 37 |
cilt alt tonu: | warm |
saç rengi: | siyah |
7. Eventi oluşturup check edelim. Müşterilerimize key verelim. Bunları file'a yükledim
İçimdeki dil bilgisi öğretmeni bazen isyan ediyor.
cinsiyet: | kadın |
ten rengi: | beyaz tenli |
göz rengi: | yeşil |
yaş: | 31 |
cilt alt tonu: | warm |
saç rengi: | sarı |
8. bu konuyla ilgili şöyle bir tespitim var
bir insan ne kadar plaza türkçesi kasıyorsa, o kadar ingilizce bilmiyor. yabancı biri ile toplantıya girdiğinde dut yemiş bülbüle dönüyor çünkü kendini ingilizce ifade edemiyor. konuşmalar hep yeeaaa yeaaa, ovkeeeey den ileri gitmiyor. ingilizce bilmiyor olmayı küçümsemiyorum ama ingilizce bilmeyen biri lütfen "meeting set etmesin" yaaa
dikkat edin bana hak vereceksiniz
cinsiyet: | kadın |
cilt alt tonu: | nötr |
saç rengi: | açık kestane |
ten rengi: | beyaz tenli |
göz rengi: | koyu kahverengi |
9. bence plaza türkçesi diye bir şey yok. ne yazık ki plaza ingilizcesi var. insanın kendi kendini yozlaştırdığı çok kötü bir alışkanlık oldu iki dili birbirine karıştırarak kullanmak.
Özellikle "-yor olacağım" kalıbının kullanımının ciddi anlamda arttığını gördükçe bana fenalıklar basıyor.
cinsiyet: | kadın |
ten rengi: | beyaz tenli |
göz rengi: | menekşe |
yaş: | 34 |
cilt alt tonu: | cool |
saç rengi: | siyah |
10. Arkadaslar ben surekli sizi check etmeyeyim ama artik ya diyen kidemlinin, muvekkilden gelen ingilizce maildeki "flying his drones"u anlamayip bana sormasi. Umarim derdimi anlatabilmisimdir. Neyse allahtan o gunler benim icin geride kaldi. Ama sunu da belirteyim: bazen benim de aklima turkce karsiligi gelmiyor aradigim kelimenin. Ingilizcesini soylemeden once bir sure dusunuyorum, hatirlayamadigimda karsimdaki beni anlayacaksa ingilizcesini soyluyorum ama keske aklima gelse. Unutkanlik ve calismam gereken birkac sinav yuzunden kitap da okuyamiyorum eskisi kadar. Utaniyorum bunu da soylerken ama az kaldi, sonra o kelimeleri de unutucam insallah.
yaş: | 31 |