yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer

    içerik listesi

    henüz içerik eklenmemiş.

    0.0
    girdi yaz
    medya ekle
    değerlendir
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (1)
    • oylar (0)
    • medya (1)

    1. mikrobiyotanın disbiyozisi durumlarında tavsiye edilen (gbkz: probiyotik) destek. (şekilli şukullu tanım yaptım heheh).

    bağırsaklarımızda değişik bir hayat var aslında. bilimkurgu filmlerinde yüzeyde zenginlerin yaşadığı, yer altında suçun ve kanunsuzluğun kol gezdiği bir başka alt-şehir daha betimlenir (star wars, coruscant buna cuk oturan bir örnek). bağırsaklar işte coruscant'ın görünmeyen yüzü, alt tabakası. orman kanunlarının işlediği bir dünya var, kim daha güçlüyse hayatta kalır. tutunacak yüzeyleri ele geçirir, besinleri kendi tüketir, kaynakları sahiplenir. ağır antibiyotik tedavisi sonrası (van/mtz gibi) bu topluluğun üstüne atom bombası atmış gibi oluruz, ne var ne yok öldürülür. antibiyotik gerçekten (link: https://www.youtube.com/watch?v=k765WyzGyXU carpet bomb) gibi, keskin nişancılık nedir bilmeden uygulanan bir saldırı. "e hedefe yönelik olanı yok mu" dediğinizi duyar gibiyim. yok. en azından bu konuda yok. var da, yok. var olan için bkz. (gbkz: aşı). elimizde icbm gibi muhteşem kesinlikte hedef alıp sadece işini gören yöntemler de var ama dediğim gibi, bu konuda yok (varsa da ben bilmiyorum).

    hedefinizi antibiyotik kullanıp dümdüz ettikten sonra geride kalan manzara için sizi bir tura çıkaracağım şimdi. süreç (link: https://science.sciencemag.org/content/sci/352/6285/535/F2.large.jpg?width=800&height=600&carousel=1 şu şekilde) oluyor ((link: https://science.sciencemag.org/content/352/6285/535 figürün bulunduğu makale)). sağlıklı bir mikrobiyotanız varken (ilk figür), antibiyotik kullandığınızda ortalıkta kalan 3-5 tane bakteri (ikinci figür) bir süre sonra çoğalıp çoğalıp canınıza okuyor (üçüncü figür) ki muhtemelen diyareyle başvuruyorsunuz bu durumda. hekiminiz de size (gbkz: reflor) veriyor, neden çünkü probiyotik. beklediği etki dördüncü figürdeki gibi popülasyonun tekrar eski haline dönmesi. peki ben refloru seviyor muyum, hayır. reflor lobisi miyim, ona da hayır. "peki neden sevmiyorsun büyücü? yav bu reflor sana ne etti?"

    canımlar toplanın, öncelikle size yüzyılın sahtekarlığını anlatayım. reflor dediğiniz şey liyofilize saccharomyces boulardii, başka bir şey değil. lise biyoloji dersini can kulağıyla dinleyenler için saccharomyces cerevisiae ismi tanıdık gelir. halk arasındaki (gbkz: bira mayası). görünüşte s. boulardii ve s. cerevisiae birbirleriyle yakın akraba, ama son yapılan (link: https://www.mdpi.com/2076-2607/8/6/903/htm araştırmalarla) aslında ikisinin aynı maya olduğu ortaya çıkmış. farklı isim verince farklı tür olmuyor canlarım. bimden aldığınız pakmaya ile reflorun içeriği hemen hemen aynı (mikrobiyolojik olarak). e niye dolandırılıyoruz? başka probiyotik destekler yok mu, var. (gbkz: enterogermina) etken olarak bacillus clausii isimli bir bakteri içerir örneğin (reflor maya içeriyor. bambaşka canlılar). reflor kötüleyip enterogerminayı yüceltmeyeceğim burda size, ama reflor benim gözümde dolandırıcılıktır, bunu anlatmaya çalışıyorum (ayrıca diyetisyen olup çatır çatır mikrobiyota üzerine yüksek lisans yapan arkadaşımdan aktarıyorum, "bu enterogermina gibi yeni nesil probiyotiklerin içindekilerin ne etki ettiğini bilmiyoruz uzun vadede. ben güvenmiyorum, asla kullanmam")

    manipülatif yanımı kullanıp sizi bilimsel olarak da etkileyeceğim şimdi. (link: https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S1156523317301087?via%3Dihub şuradaki) makale gazi üniversitesi'nden bildirilen 2 vakayı anlatıyor. her iki hasta da yoğun bakıma alınıp entübe edildikten sonra diyare gelişiyor, her ikisine de reflor başlanıyor. hastanın biri kurtulmuş fakat diğeri kaybedilmiş. yapılan kültür, analiz, sekans vs çalışmalardan sonra probiyotik-ilişkili fungemi tanısı koyulmuş her iki hastaya birden ve sonuç olarak reflor verilen hastalardan s. cerevisiae izole edilmiş. bir (link: https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S2211753917300441?via%3Dihub makale) daha vereyim merak edene. burada da diyor ki "sağlıklı insanlarda probiyotik olarak s. boulardii kullanımı sorun değil ama ybü hastalarında, ağır gastrointestinal hastalığı olanlarda, solunum cihazına bağlı ya da santral venöz kateteri olan hastalarda, geniş spektrumlu antibiyotik kullanan hastalarda ya da immün yetmezliği olan hastalarda (kısaca refloru kullanmanız gerekirse) s. boulardii'ye bağlı fungemi görülme riski çok yüksek". bazı canan karatayların dediği gibi size "lahmacun yiyin, zeytinyağı için. kelle paça şifadır" demeyeceğim ama farma endüstrisinde böyle bir durum olduğunu da bilin. reflorun ne olduğu benim adıma hala muallaktır. güvenmiyorum. (yazar: bergamut) ukdesiymiş.

    büyücü, fildişi kulesinden bildirdi.

    22 haziran 2020 13:06