1. amber parfümlerinin şahı, adıyla müsemma sultanı.(gizlinot: swh)
başından sonuna kadar amberi hissettiğim, amber sevgime yakışan, amber notasının hakkını sonuna kadar veren bir parfüm bu. parfüm dünyasının içinde olsaydım, bu parfümü yapan kişiyi çok kıskanırdım. benim için öyle eşsiz bir parfüm. amber parfümü denilince bir kült olarak önümüze çıkması boşuna değil. peki bu parfüm nasıl bir parfüm?
açılışıyla başlamak istiyorum. açılışında aldığım koku, sanki bir aktara girmişim hissiyatı veriyor. baharatlardan, kurumuş envai çeşit otlardan oluşan o kokuyu bilirsiniz. işte açılışında bizi karşılayan koku böyle bir baharat ot karışımı kokusu. bu noktada şuna değinmek de fayda görüyorum, mesela arkadaşlarınızla görüşmek için sözleştiniz, buluşma mekanına girmeden şöyle bir parfümümü tazeleyeyim dediniz, ambre sultanı sıktınız ve arkadaşlarınızın yanına gittiniz. muhtemelen olumsuz bir yorum alırsınız. ben açılışını da seviyorum ama açılışı genel beğeniden çok uzak. ilk anı çok çarpıcı bir keskin ot kokusu.
açılışından 10-15 dk sonra parfüm teninize yerleşmeye ve asıl rengini vermeye başlıyor. bütün notaların hoş bir harmanına dönüşüyor ve asla açılıştaki kadar sert vurmuyor. benim en sevdiğim kısmı bu kısım ve sonlara doğru iyice birbirine geçmiş bir hale gelen amber vanilya reçine birlikteliğine dönüştüğü o kısım. bu kısımları bana göre eşsiz, daha önce kokladığım hiçbir koku ile uzaktan yakından bir benzerliği yok. buradaki amber de vanilya da kirli/karanlık bir yorum içerisindeler. kesinlikle temiz bir yorumları olduğunu söyleyemem. bana kendimi başka bir zamanda, başka bir mekanda hissettiren bir koku. eski bir çağda, bol ahşaplı bir odada, bir şömine başında oturmuşum hissini veriyor. çünkü parfümde bir eski hava, esinlendiği coğrafyadan aldığı bir sarı taştan yağılmış evlerin olduğu bir sokakta yürüyormuş gibi bir hava var. mardin'e hiç gittiniz mi bilmiyorum ama bu parfümü sıkın, mardin'in eski yapılarının olduğu sokaklarda dolaşın, bu parfüm size beni evime getirdin diye fısıldar. umarım ne demek istediğimi anlatabiliyorumdur.
genel beğeniye uygun bir parfüm değil. en çok satılan kadın parfümlerinin aurasından çok uzak bir parfüm. kendine has bir karakteri ve ağırlığı var. almadan önce mutlaka ama mutlaka denemeniz gereken, her haline şahit olmanız gereken parfümlerden. kör alış için çok riskli. unisex bir parfüm ancak çok bariz bir şekilde maskülen bir parfüm. bu nedenle teninizde nasıl durduğuna bakmanız çok önemli. günün sonunda beğenmeme ihtimaliniz ne yazık ki yüksek ama sevdiğiniz de her zaman elinizin altında olmasını isteyeceğiniz, kesinlikle çok farklı bir koku.
kalıcılık ve yayılım konusuna gelirsek, kalıcılık çok iyi. benim tenimde duş alana kadar kalıyor ama yayılım konusunda aynı şeyi söyleyemeyeceğim. açılışındaki yayılımı ortalama 1 saat sonra ortalama bir yayılıma dönüşüyor. parfümün en güzel yanı da bu aslında, kullanıcısını mutlu etmek üzerine kurulmuş. çünkü yayılımı etrafınızda duyumsanması açısından ortalama olsa da, kullanıcısı her zaman kokuyu alıyor. devinimde bulunduğunuzda kokusu geliyor ve mutlu ediyor. bu nedenle de çok kişisel bir parfüm. gerek genel beğeniye hitap etmemesi, gerek yayılım anlamında kullanıcısını mutlu etmesi bana bu parfümün kişisel bir parfüm olduğunu, kendine has bir karakterinin olduğunu gösteriyor.
kullanım zamanı açısından tahmin edersiniz ki kış kullanımına daha uygun olacaktır. kış mevsiminde istediğiniz mekanda, birkaç fıs sıkarak rahatlıkla kullanabilirsiniz. tabi teninize oturduktan sonra, açılış anını ayrı tutuyorum. yaş aralığı bazında bakarsak, 30'lara yaklaşırken kullanmak bence en doğrusu. erken yaşlar için gerçekten tezat bir hava oluşturacaktır diye düşünüyorum. sıktığınızda 50-60 yaşında hissetmiyorsunuz ama 20'lerin başlarına da tezat olacaktır ağırlığından dolayı.
her şeyden önce amber notasını seviyorsanız, parfümde baharatlı ağırlık sizi rahatsız etmiyorsa, şekerli/çikolatalı parfümlerden çok hoşlanmıyorsanız bakabileceğiniz şahane bir seçenek. benim içinse artık bir seçenek değil, demirbaş.
ukte sahibi:(yazar: agent)