seyahate gideceklere öneriler

1. Şüpheyle belki giyer miyim kullanır mıyım diye ikileme düştüğünüz aslında işinize yaramayacak ama yine de koymak istediğiniz şeyleri koymayın derim çünkü kullanmıyorsunuz.

2. Gitmeyin.

Edit: zamanında söyleyememiştim zat-ı muhtereme. Şimdi söyliyim içimde kalmasın dedim ama burda da yemedi.

3. Pahalı şehirlerde otel rezervasyonu yerine airbnb sitesinden ev/oda kiralayın, kaç kez bu şekilde çok pahalı denilen şehirlerde uygun fiyatlara kaldım. Yorumlara dikkat ederek kiralarsanız hiç bir sorun çıkmıyor.

İlla ki otelde kalacağım derseniz, booking sitesinden akıllı indirim, gizli fırsat gibi indirimler kovalayın, bu siteden iptal edilebilir rezervasyonlar yaparsanız, oteller yakın tarihlere boş oda kalmasın diye ciddi indirimler yapabiliyor. Seyehatinizden bir kaç gün önce otellere tekrar bakın, çok ciddi indirimler bulabilirsiniz. Kendi rezervasyonunuzu iptal edip, daha guzel otellerde daha ucuza kalabilirsiniz :)

Varsa öğrenci kimliğinizi yanınıza alın, öğrencilere indirim yapan müzelerde vs gösterin indirimi kapın (gizlinot: swh)

Bir şehire gitmek istiyorsunuz ancak uçak bileti çok pahalıysa o yere başka bir ülkeden, şehirden gitme seçeneklerine bakın. Örneğin lizbon biletleri çok pahalı, ancak buraya madrid, barcelona, amsterdam gibi şehirlerden 100-150 TL gibi fiyatlara uçabilirsiniz.

Yine aktarmalı uçmak da bir çözüm, ben aktarmalı uçacaksam aktarma arasında en az 2 saat olmasına dikkat ediyorum.

Ucuz bilet için yine mümkünse gidiş ya da dönüşü hafta içine denk getirin. Örneğin cuma gidin ya da pazartesi dönün. Hatta perşembe gidip perşembe dönmek de iyi oluyor ancak bir haftasonu harcanmış oluyor. Tamamen kaç gün tatil yapmak istediğinize bağlı.

Hangi havalimanına uçtuğunuza çok takılmayın, uçak oraya iniyorsa şehir merkezlerine bir şekilde ulaşım da oluyor.

İtalya, ispanya, portekiz gibi ulkeler ekim, kasım ayında çok guzel oluyor. Hem oteller, ucak biletleri de daha uygun. Daha kuzeydeki ulkeler için eylul ayını oneririm.

4. 1. aktarmalı uçuşla uzak bir yere/yurtdışına gidiyorsanız, en önemli eşyalarınızı (değerli eşyalar, sürekli kullanılan ilaçlar, vb.) ve sizi bir iki gün idare edecek kadar kıyafetinizi kabinde yanınızda götürün.

2. yumurtaların hepsi aynı sepete konmamalı yani paranızı bölüp taşıyın. bir miktarını bir çantaya, bir miktarını başka bir çantaya, gibi. tabi nerede ne kadar paranız olduğunu unutmamanız lazım.

3. yurtdışına gidiyorsanız pasaportunuzu mutlaka sürekli yanınızda taşıyın ve iyi koruyun.

4. sırt çantası edinin. ve içinde fermuarlı bir cebi mutlaka olsun. pasaportunuzu orada saklayabilirsiniz mesela.

5. otel rezervasyonu ve bilet çıktılarınız pasaport kontrolde yanınızda olsun. bazı ülkelere girişte görmek istiyorlar.

6. online check-in yapın. thy deyip güvendiğimiz şirket balayımıza mal oluyordu neredeyse. koltuk sayısının %10 kadar fazlasını (overbooking) satıyorlarmış meğer her defasında. ama bizim uçuşumuzda "no show" yani gelmeyen yolcu olmadığı için önce check-in yapanları almışlar. uçağımıza el salladık resmen. neyse ki 6 saat sonraki uçuşta yer vardı da gidebildik. hadi biz neyse de çocukları uçakta olan bir anne baba binememişti. çok sinir bozucu bir durum.

7. belli bir büyüklüğün üstündeki sıvıları kabine alamıyorsunuz. her defasında o kadar çok parfümün atıldığını görüyorum ki. benim içim acıyor. benim şimdiye kadar sorun yaşadığım tek sıvı uçakta verilen meyvesuyuydu. uçakta verdikleri zaman içmek istemedim ve yanıma aldım. ama aktarmalı uçuşta geçirmediler. zaten canım istemiyordu, dert etmedim. ama kaç yüz tl verdiğiniz parfümü bırakmak istemezsiniz.

5. gidin mutlaka gidin.ankaranın soğuğunda güçlü kalamıyorum dostlar.

6. hepinizi artıladım. (gizlinot: swh)

seyahat hazırlığı yapmaya, bunun üzerinde konuşup düşünmeye, valiz hazırlamaya, unutulmayacaklar listesi yapmaya bayılırım ben.

çok güzel şeyler yazılmış, o yüzden ben gerçekten önemli gördüklerimi tekrar etmiş olacağım sadece.

öncelikle seyahat etmek için fırsat yaratın. benim bir zamanlar çok yaptığım ve şimdi pişman olduğum gibi üşengeç olmayın. seyahat yakınlaştıkça 'ya iptal edeyim, sonra giderim' diye düşünüyorsunuz. düşünmeyin, sonra gidilmiyor. (gizlinot: nemrut'a çıkmayı ertelediği için hala içi pişmanlıkla kavrulan garlick)

bilet alırken tüm firmalara bakın, karşılaştırmalı seçenek sunan siteleri mutlaka kullanın.

otel rezervasyonunu iptal edilebilenlerden yapın ki seyahatten birkaç gün önce iptaller başladığında daha ucuza konaklama şansınız olsun.

valiziniz çok ağır olmasın. özellikle çok yürümeli tatillerde bir süre sonra aşırı güzel, şık olayım kaygısı bitiyor, götürdüklerinizin yarısını giymiş oluyorsunuz sadece.

ben valiz hazırlarken gözden çıkardığım kıyafetlerimi ortaya koyuyorum önce bir. yani eskimiş, ben bunu artık atayım dediğim iç çamaşırı, atlet, çorap, gece yatarken giymek için eskimiş, lekeli tişört, pijama gibi. seyahate bunları götürüyorum. orada çamaşırları giydikten sonra poşetleyip çöpe atıyorum mesela. sadece gidişte taşımış oluyorum böylece.

çantanızda ayrı bir yere konmuş bir miktar para, acil durumda gerekebilecek ilaçlar mutlaka bulunsun.

yanıma hep bir tane şal alıyorum. benim gibi ne zaman üşüyeceği belli olmayan tiplerdenseniz, aman eksik etmeyin.

seyahat boyu ürünler alın yanınıza, asla tam boy ürün götürmeyin. hem boşa ağırlık, hem geri gelirken bende her yolculuk sonrası bir sadeleşme, hafifleşme dürtüsü oluyor, çoğu şeyi geri getirmek istemiyorum.

'iki üç günlüğüne kafa dinlemek için gidiyorum, önüme ne çıkarsa kabulüm, akışa bıraktım' tarzı bir seyahat değilse sizinki, öncesinde iyi hazırlanın. seyahat blogları derya deniz, aklınıza takılan her sorunun cevabı var. yerel halkın nerelerde yediği, içtiğini öğrenin, turistik yerler acayip bir hayal kırıklığı oluyor çoğunlukla.

tatil çok güzel bir ruh haline sokuyor insanı. sadece iki günlüğüne de olsa, iki haftalığına da, mutlaka dinlemiş, yenilenmiş, ruhum doymuş olarak geri dönüyorum. yolculuk öncesinde planlar yaparken çok mutluyum, seyahatimin kendisinde çok mutluyum, dönünce bir süre daha o ruh halinden çıkmadıkça mutluyum. döner dönmez yeni bir seyahat arayışı içerisindeyim. sürekli gezi bloglarını okuyorum, kendi gezimdeki fotoğraflara bakıyorum. nostajjik bir insan olduğum için geçen zamanı çok güzel hatırlıyorum.

hep gezmek, sonsuza kadar gezmek istiyorum.

7. yurtdışına çıkacaksanız pasaportunuzun bir fotokopisini alın ve valizinizde ya da otel odanızda dursun. çalınma kayıp gibi durumlarda işlemlerin hızlıca halledilmesini sağlar.

yine yurt dışına gidiyorsanız gittiğiniz yerin şehir kartları var mı yok mu araştırın. city card çoğunlukla gezilmesi gerekli müze vb yerlerin giriş ücretlerinde indirim sağlıyor.

kullan at terlik, küçük boy sabun, şampuan, duş jeli vs alın dönüşte valizde bunlar olmayacağı için gittiğiniz yerden aldığınız eşya veya hediyelere yer açılıyor.

otelin lokasyonu seyahatte harcayacağınız ulaşım masrafını ve yolda harcayacağınız süreyi çok etkiliyor. benim tercihim merkezde olsun ama çok da lüks olmasın yönünde. sonuçta kısa süre o şehirdesiniz ve maksimum süre sokaklarında vakit geçirmek isteyeceksiniz. kalacağınız otel veya hostel neyse trip advisor'dan puanını kontrol edin. pahalı otel her zaman iyi olacağı anlamına gelmiyor. eğer puanı 8'in üzerindeyse kesinlikle iyi çıkıyor.

gideceğiniz ülkenin dilini bilmiyorsanız bile en azından o dilde üç beş kelime öğrenin. merhaba, teşekkürler gibi. bu insanların size sempati duymasını ve bir konuda yardım istediğinizde yardıma daha istekli olmasını sağlıyor.

şimdilik aklıma gelenler bunlar. daha sonra aklıma gelen şeyler olursa eklerim.

8. Benim önerim biraz daha anılara yönelik olacak. Gitmeden önce alınan notlarla başlayarak ve döndükten sonrası için de tüm anıları bir yerde toplamak adına (link: https://www.youtube.com/watch?v=-PCvsgJpcHY&t=25s seyahat defteri) yapmak şahane olmakta.

Fişler, renkli fotokopisini çıkaracağınız fotoğraflarınız, alınan kartpostlar ... seyahatinizden size anı olarak neyi saklamak istiyorsanız hepsini bir defterde toplayabilirsiniz.

Bu defteri anılar henüz tazeyken, seyahat sonrası hemen tutmak daha isabetli oalcaktır.