yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (1)
    • medya (0)

    1. claude lanzmann'ın çekmiş olduğu 9,5 saatlik yahudi soykırımı belgeseli. uzun bir süreye yayarak ve 1 saatlik bölümler şeklinde izleyerek az önce tamamladım.

    sanırım şimdiye kadar soykırım hakkında yapılmış en kapsamlı şey. ölüm kampları görüntüleri eşliğinde kamplardan kaçmayı başarmış ya da oralarda çalışmak zorunda kalmış yahudilerle röportajlar, kampların civarındaki köylülerle röportajlar ve bazı ss subaylarıyla röportajlar var, kimisi gizli kameralı.

    kendi adıma soykırımı tam anlamıyla öğrenmemi sağladı. mesela hep yahudiler neden karşı çıkmamış diye düşünmüştüm. oysaki direniş örgütleri varmış, varşova gettosunda almanlarla savaşmışlar bile. bir direniş liderinin sanırım (gbkz: auschwitz)te olmalı, isyan başlatırlarsa çocuklara ne olacağından endişe ettiği için intihar ettiğini öğrendim. genellikle yahudilerle yapılan roportajlarda insanların gözlerindeki bıkkınlığı ümitsizliği görmek, kimi zaman ağlayarak durmak zorunda kalmalarını izlemek, elleri titreye titreye başlarına geleni anlatan yaşlı insanlara tanıklık etmek korkunçtu. kendi ölülerini gene kendilerinin toplaması dayanılır şey değil.

    ama en korkuncu nazilerin soğukkanlı bir şekilde anlattıklarıydı. adam mühendistim işimi yaptım edasıyla, kamyonet şeklindeki gaz araçlarını nasıl yaptıklarını, sistemin çalışma prensiplerini, nasıl motor kullandılar ne yaptılar sakin sakin anlatıyor mesela, sanki köprü inşa etmiş. bir diğeri (sanırım bir nazi subayının eşiydi) kamplarda kaldıkları odaların pis olmasından şikayet ediyor, şartlar berbattı filan diyor, eski hayatı daha güzelmiş...

    bir taraftan gaz odalarına dövülerek sokulan insanların kapılar gazdan sonra açıldığında patates çuvalı gibi yerlere yığıldığını dinlemek, bir taraftan subayların ölümlerden haberleri olmadığını ısrarla iddia etmelerini izlemek, insanın nasıl bir şey olduğunu göstermesi açısından ibretlikti. zira kimse kendisini suçlamıyor.

    geç izlediğim için pişman oldum, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

    16 mart 2017 17:41