1.
"Gidecek yerim yok yaşamaya değer bir hayatım da" diyerek intihar etmiştir.
Daha üniversite 3. sınıf öğrencisi 21 yaşında bir kadın. O çaresizlik o tutunamayış. Hiçbir yerden destek görememek. Toplumun dayattığı saçma salakça güzelliğe ayak uyduramamak. "Çirkin, engelliye benziyorsun" tarzında cümlelere maruz kalmak. Diğer yandan ailenin desteği olmaması. Parasız olmak. 40 kuruşa sahip olunamadığı için yemek yiyememek.
Deli gibi yaşamak isterken ölmek..
Hayat çok boktan. Debeleniyoruz.
Edit; ya siz nasıl insanlarsınız. Malum partinin saçma sapan bir gençlik kolu yardımcısı kız hakkında saçma sapan şeyler yazmış. Hiçbir iş yapmayıp para alan gerizekalı bir adamsın sen. Devlet millet senin umrunda değil. Altındaki donu bile bizim paramızla aldın sen. Kız hakkında karşı yazılan şeyler; kız örgüte üyeymiş. Devrimciymiş. Bira ısmarlıyormuş. Starbukcsta kahve içmiş. Nasıl fakir olsun. Ağzı bozuk küfür etmiş.
Kız hiçbir yere üye değil. Kendisi bu soruyu cevaplamış zaten önceden. Kız sol görüşe yakınmış. Evet. Sibel sadece bir yere ait olma hissini yaşamak istediği o kadar belli ki. Bira ısmarlıyormuş. Sibel sürekli size bira ısmarlayayım gelin yazmış. Çünkü allahın cezaları yalnız. Anlıyor musunuz? Yalnız. Kız sürekli yalnızlık çekip size bir şeyler ısmarlayayım yazmış.
Liseden bir arkadaşı sibel hakkında şöyle yazmış. "Duvar kenarında otururdu. Tenefüste kimseyle konuşmaz. Kimse de onunla konuşmazdı. Tek başına duvar kenarında otururdu"
Sizin gibi iki yüzlü insanlardan nefret ediyorum. Bir de utanmadan kız cehennemde şu an yazan aptal insan. Umarım devir değişir iktidar değişir de bir gün sen de o açlığı yaşarsın. Biz de sana yazarız o zaman.
5 ocak 2020 02:53
5 ocak 2020 15:47
2.
çok üzgünüm yahu. Öğrenciler dahil herkesin geçim derdi, siber zorbalık ve daha nice sebepler biraraya geldi ve Sibeli hayattan kopardı. Gençliğe yazık, bize yazık. Bu gafletten yanacağımız günler yakın olsun artık ne olur.
3.
Böyle böyle azalıyoruz işte; farkında olan, sorgulayan, itaat etmeyen, boyun eğmeyen en önemlisi her şeyin farkında olan ya tükeniyor intihardan başka kaçış yolu bulamıyor ya da ülkeyi terk ediyor üçüncü seçenek de iç açıcı değil tertemiz kafayı yiyor. Azalarak yok olacağız. Ne ara bu kadar acımasız olduk biz ya, ne ara karşımızdaki insanı gram umursamadan ona istediğimizi söyleme hakkına sahip olduk. Söyleyecek, üzülecek çok şey var ama biz giderek alışıyoruz normalleştiriyoruz.
Neyini eksilediniz bu girdinin tam olarak ??? Var ya bayılıyorsunuz boş yapmaya
5 ocak 2020 22:42
5 ocak 2020 23:06
4.
fikrimi belirteceğim ve muhtemelen karşı çıkanlar olacaktır ama söylemeden de duramayacağım.
mevzu sadece ekonomik gibi gösterilmeye çalışılıyor ama değil. mevzu dış güzelliği nedeniyle yalnız kalıp sevgiye, ilgiye aç olması. sosyal medyada dış görünüşü nedeniyle zorbalığa maruz kalması. başka tetikleyici nedenlerde vardır ama en birincisi bu. hayat acımasız ve bazı insanlar romantizme sığınıp umutla geleceğe bakamıyor maalesef. allah rahmet eylesin.
o değil de şu an ekşide bunun üzerine entry yazıp duranların çoğu dışarda görse bakmaz ya da bizzat kendileri sosyal medya da zorbalık yapabilecek zihniyetteyken sibel için entry giriyorlar ya ben en çok da bu iki yüzlülüğe yanıyorum.
5.
Her intihar mevcut düzenin işlediği cinayetlerden başka bir şey olamaz. Her intihar sınıfsal ve politik bir nitelik taşır, çünkü insan yaşadığı somut koşullara göre şekil alan bir varlık.
6.
Tutunmaya çalıştığını gördükçe vurmuşlar ve çaresizce ölümü seçtirmişler. Kimbilir ne hayalleri vardı. Gencecik bir kadını bu kadar aşağılamak kimin ne haddine ? Hala onu ölümü iten zorbalığa değil de içtiği biraya, kahveye laf edenler var. İnsanlığınızı tam olarak nerede kaybettiniz ?
6 ocak 2020 16:05
6 ocak 2020 17:57
7.
yalnızlık, çaresizlik, sevgisizlik, hastalık, parasızlık ve depresyon... toplumsal düzenin bunda payı olmadığını düşünmek gerçekten yanlış olur. o açıdan her intihar sadece politik değil, aynı zamanda kolektifi de ilgilendiren sosyal bir meseledir. derken biz "tek başımıza" yeterince insan olmayı başaramıyoruz, ya kendine faydası olmayan, ya kendine anca yeten, ama onu bir kenara bırak (tıpkı o siber zorbalar gibi) bilerek ya da bilmeyerek etrafına zararlı, hasarlı ve ilkel bireyleriz çoğumuz. aksi bir kolektif sistemi o vakit nasıl üretebilir ya da destekleyebiliriz? hak ettiğimiz kişiler tarafından yönetiliyor, ve de hak ettiğimiz standartlar altında yaşıyoruz, olan da nice sibel'lere oluyor. bu ülkede, bu toplumda ve gezegende bir şeylerin değişmesi gerektiğini düşünenlere oluyor. en çok bu insanlar yalnız kalıp en çok onlar dışlanıyor. öteki türlü koyunuz ne bileyim... ancak güdülmeyi biliriz.
çok daha ileri bir uygarlık seviyesinde, ileride görüşmek üzere sibel.