1. yahudi bir polonyalı olan avukat raphael lemkin tarafından yunanca gen, ırk anlamına gelen "genos" kelimesi ile öldürme anlamına gelen "caedere" kelimelernin bir araya gelmesi ile oluşturulan genocide kavramının türkçesi. kavramın yeni bir kavram olması, geçmişte yaşananları soykırım olmaktan çıkarmamakta sadece daha kolay bir şekilde soykırım ile karışabilen katliam- etnik temizlik kavramları ile ayrımın daha net yapılabilmesini sağlamaktadır. yine de birçok devlet, gerek siyasi gerek sosyolojik sebeplerle bazı soykırımları farklı adlandırma eğiliminde.
1948 tarihli soykırımın önlenmesi ve cezalandırılması sözleşmesinin 2. maddesinde hangi hallerin soykırım suçunu oluşturacağı belirtilmiş. en basit anlamıyla soykırım bir grubun etnik, siyasi, dini ırksal veya başka bir ötekileştirilme sebebiyle sistematik olarak yok edilmesidir.
insanlığın tarihiyle beraber ilerleyen bir tarihi var soykırımın. dünya tarihinde ilk soykırım örnekleri kartaca'nın yıkılıp yok edilmesi, cengiz han'ın işgal ettiği bölgelerdeki kitlesel yok etmelerdir. soykırımın en temel özelliği, failler tarafından tek çare olarak görülmesidir, soykırımın failleri ötekileştirdikleri, insandışılaştırdıkları diğer grubun üyelerini öldürmeyi kendi kurtuluşları olarak görürler.
son dönemde çalışma konum olan soykırım,, araştırdıkça insanlığa olan inancımı kaybetmeme vesile olmuştur.