stefan zweig

1. Satranc adli kitabi pdf formatinda okudum; icerik & duzenleme acisindan kuskuya dusmeme ragmen etkisinde uzunca bir sure kaldim. Bir baska baskisini da okumaya calisacagim.

2. Bilinmeyen bir kadının mektubunu birkaç gün önce okuyup bugün D&R ücretsiz kargo kampanyasını görünce 5 kitabını aldığım yazar.Gelsin kargocuklar (gizlinot: sevinince böyle oluyorum ajlsjlsdlj)

3. En sevdiğim yazarlardan biri. İlk satranç kitabını okumuştum ardından amok koşusu adı altında yayınlanan kısa hikayelerini içeren diğer kitabını. Bu iki kitabı okuduktan sonra uzunca bir süre ara verdim okumaya.

Sonra bir gün dedemin kütüphanesinde biyografisini buldum. Stefen Zweig'in hayatı diye bir şeydi başlık eğer yanlış hatırlamıyorsam. Bir umut biyografisini okumaya başladım örnek aldığım bir yazardı. Hayatı oldukça acıklı ve gerçekçi. Beni en çok üzen şey, hayattan umudunu kesip savaşın hiç bitmeyeceği ve insanlığa karşı hiç ümidi kalmadığını dile getirdiği intihar mektubunu yazıp, eşiyle birlikte kendisini asıp intihar ettikten sonra ikinci dünya savaşının bir ay sonra sona ermesiydi. Oldukça trajik..

4. son dönemde türkiyede popülerleşmeye başlamış avusturyalı yazar. sürekli insanların elinde kitaplarını görüyorum özellikle satranç ve bilinmeyen bir kadının mektubunu.

bu durum beni çok memnun ediyor çünkü ahmet batmanlar,dizüstü edebiyat kitapları görmekten bıkmıştım çünkü insanlarla okudukları kitaba göre arkadaşlık ederim.

5. En sevdiğim kitabı (gbkz: bilinmeyen bir kadının mektubu) olan yazar. Yani şimdilik, eserlerini okumaya devam ediyorum hala. Ama o nasıl bir kitaptır, nasıl bir psikolojik çözümlemedir, nasıl bir anlatımdır, tadı damağımda kaldı resmen. Anlatımının tadını aldıktan sonra okumadan duramayacağınız bir yazardır kendisi.

6. Uzun zamandır masamın üstünde duran satranç adlı kitabın yazarı. Daha önce bu yazarın hiçbir kitabını okumadim ilk defa satrançla başlayacağım. Kitap çok çok kısa 1-2 saatte bitecek bir kitap. Ama nedense bir türlü elim gitmiyor. 1000 sayfalık klasik romanları seve seve okuyan ben bu minicik kitabın sıkıcı olduğunu tahmin ediyorum. Zaten ince kitaplara karsi bir antipatim var. Umarim satrancı okuyup beğenirim ve Stefan zweig in diğer kitaplarını da alırım.

edit: kitabı okudum. 1.5 saatte bitti. gerçekten akıcı zaten kısacık. sevdim. tavsiye edilir. yazarın diğer kitapları merak ettim..

7. Son zamanlarda ülkemizde çok tutulan yazar.

Anlatımı, insan psikolojisini ele alışıyla oldukça çarpıcıdır.

Satranç romanında hiçliğin insan üzerindeki etkileri ve nazilerin insan psikojisi üzerinde sebep olduğu durumu anlatır.

bilinmeyen bir kadının mektubu, bir kadının karşılıksız aşkını mektup şeklinde dile getirdiği, oldukça etkileyici ve aşkın gücünü görebileceginiz bir kitaptır.

yakıcı sır adlı uzun öyküde de bir çocuğun yetişkin dünyasına adım atış anindaki psikolojik durumunu anlatmıştır.

severek okuduğum bu kitaplarından başka biyografi türünde de eserleri vardır, henüz okuyamamis olsam da onların da çok önemli olduğunu ve okunması gerektiğini düşünüyorum.

ek: yazmayı unutmuşum şimdi ekliyorum, okumak isteyenlere ahmet cemal çevirilerini öneririm.

8. ülkemizdeki karşılığı Sebahattin ali'dir benim için.. belki çok yakın üslupları yoktur ama ikisinin de birer iyi öykücü olduğunu bilmek... ve insanın karanlık dehlizlerine öyle bir adım atıyorlar ki, kullandıkları teşbihler, tespitleri, olayı ele alış tarzları ve hemen hemen benzer dönemler yaşamış olmaları.. bilmiyorum ama kafaya takıp bir dönem ikisinin kitaplarını sipariş ederek karşılıklı olarak okumuşluğum var.. bire bir örtüşme diyemem ama usta iki yazarın bu denli aynı ölçülerde beni etkiliyor olması tesadüf olamaz...

diğer yandan ne diyorduk, zweig.. o kadar zengin bir duygu bütünlüğün sahip ki bir kadını tüp tarafları ile ele alıp size kadının hislerini, erkek ruhundan aktarmakta hiç sıkıntı yaşatmıyor.. psikolojiyi o kadar özümsemiş ki santraç'ta neredeyse kendinizi bir odada tutuklu sanacak kadar kafayı yemiş bir halde buluyorsunuz.. hayatın mucizeleri kitabında kah ortadan kah oraya, duygudan duyguya sürüklenip gidiyorsunuz Avusturya sokaklarında... son derece sevdiğim biyografik eserlerde de bir o kadar meşhur ve başarılı.. amerigo, Amerika kıtası adına tarihi bir yolculuk yaptırır size.. doya doya okumaya devam etmek istediğim yazarlardan biri zweig..

9. bilinmeyen bir kadının mektubu adlı öyküsünde takıntılı aşk temasını son derece başarılı işlemiş yazar. bir kadının en uç duygularının anlatıldığı bu öykünün bir erkeğin elinden çıkmasının şaşkınlığını yaşıyorum hala. ki bu kitap sadece aşkı anlatmıyor. kitabı okuduğunuzda çocukluğun tüm hayatı şekillendirmesini, kimsenin varlığının farkında olmayan birisinin psikolojisini, bir takıntının oluşumunu da okumuş oluyorsunuz.

10. amok koşucusu, korku ve olağanüstü bir gece kitaplarını bi hışımda birer günde okuduğum yazar..

harika bir anlatım, akıcılık..enfes..

tabii çeviri de iyi olunca tadından yenmiyor.

avrupanın gidişatının kötü şekilde devam edeceğini ve hitler düşünce yapısından kurtulamayacaklarını düşünüp brezilyaya yerleşmiş,üzüntüye dayanamayarak eşiyle beraber intihar etmişler..

sanatçı nerden nasıl beslenir, ne emekler verir, çok büyük saygı duymak lazım, velhasıl hayatına bile mâl olabilen bunca adanmışlık.. ve ardında eserleri..