8.
son videosuyla beni sinirlendirmiş youtube kanalı.
başta stolk'u keyifle izliyordum, biraz olacak o kadar'ın haberler bölümüne benzettiğim için takdir ediyordum. sonralarda mizah seviyesi vasatlaşmaya başladı, hala ara ara bakarım diyordum. adana 01 dizisini yorumladıklarında dizide nefret ve intikamdan beslenen "delikanlılığı" övdüklerini gördüğümde abonelikten çıktım. en son videolarıyla da küfrettirdiler bana.
"isteyen istediği gibi makyaj yapsın, kendinizi nasıl iyi hissediyorsanız öyle yapın" demiş videonun ortalarında bir yerde. öyle yarım ağızla kendini güvenli alana almaya çalışıp da geri kalan yerlerde makyajı gömerek kendini kurtaramazsın stolk efendi.
videonun başında youtuberlardan bahsediyor, dişe dokunur bir şey söyleyecek diye bekliyorsunuz ama insanların tuhafına gidecek, ilgilerini çekecek birkaç video kesintisi göstermekten başka bir şey yapmıyorlar. arada madır öktiş'in referandum makyajını gösteriyorlar, "referandumun da makyajı mı olurmuş ya!" diye serzeniş geliyor. madır öktiş tıpkı sizin gibi dalga geçiyor ey stolk, videoyu izleyemedin mi sonuna kadar? ne hakla öktiş'in söylediği şeyi bağlamından koparıp o şekilde sunarsın? malzemen mi bitti, derdin ne senin?
tamam o dakikaya kadar izlettin bizi "garip" video kesintileriyle, ee sonra? sonrasında makyajın tarihiyle ilgili yüzeysel ve hiçbir yere bağlanmayan 3-5 kelam. böyle tarihsel birkaç anekdot koyup da "voav bizim entelektüel seviyemiz bu boyutta" mesajını vermeye çabalamanız aslında gizliden gizliye makeup shaming yapmıyor olduğunuz anlamına gelmiyor.
sunucunun okuduğu, ingilizce 101 essay'i olsa geçer not alamayacak seviyede kendi içinde bütünlük ve tutarlılık sağlamayan metin, klasik stolk hamlesiyle sonunda "lafı gediğine koyacak" ya, hemen dünya açlığından laf açılıyor. makyaja harcanacak olan parayla açlık bitirilebilirmiş de, biz bir allığın bir açık tonuna "200 liralar" veriyormuşuz. buradaki abartının masum olduğunu düşünmüyorum. high-end allıklar bile maksimum 100 lira civarında gezinirken oradaki "200 lira" mübalağası masum değil. ne yapmamızı bekliyorsunuz, bütün makyaj severler olarak paramızı birleştirip dünyadaki açlığa son verecek organizasyonu sağlayamadığımız için bunun günahı makyaj yapan kadınların boynunda mı? pahalı arabalarla gezen, mücevher koleksiyonu yapan, bir kol saati benim Harvard'da 4 sene eğitim almamı sağlayabilecek kadar pahalı olan insanlar bitti de, elindeki allığın bir açık tonuna "200 lira"(?) veren kadın mı battı sana?
"kadın dudağına bir parlatıcı bile sürmek istemiyorsa, yolunda gitmeyen bir şeyler var demektir". vay paşama bak sen, daha demin tarihteki aristokrasinin makyaj geleneğini anlatıyordun, ne ara harbisözlernoktakom'dan alınma, kadınları hedef alan büyük büyük laflar etmeye başladın?
"umarım bu kadar vakit harcadığınız dışınızın güzelliği, içinize de vurur". videonun başlığından belli zaten buraya gelecekleri: "makyaj ve iç güzellik bakımı". iğrenç bir beyan. bir kere baştan güzelliğin "içime" vurmamış olduğunu varsayıyor. makyaj yapan kadınlar birden bire yüzeyselleştiriliyor, apolitik oldukları ve dünyadaki kötülükleri umursamadıkları resmen iddia ediliyor. videonun başından beri lokmayı bir öyle döndürüp, bir böyle döndürüp ağızlarından bir türlü çıkaramamışlardı ya, hah işte lönk diye suratımıza tükürdükleri noktadır. zaten videonun ne şekilde anlaşıldığı yorumlardan belli oluyor: "stolk vurdu gol oldu".
bildiğim kadarıyla stolk'un metin yazarı da bir kadın. bu gizli, içselleştirilmiş ataerkil damarını bir an önce koparmasını diliyorum.
4 haziran 2017 13:58
4 haziran 2017 14:50