1.
Yeni keşfettiğim ve bir oturuşta 8. bölümünü birden izlediğim bilim kurgu, korku karışımı harika bir dizi. Konusu itibariyle bana stephen king romanlarından birisini okuyormuşum hissi yaşatan ve beni çocukluğuma döndüren adeta bir ''time machine.'' 90'lı yılların bilim kurgu filmlerine benzeyen klişe bir konusu olsada, ruhu olan bir yapım. sountracklarını çoktan indirip defelarca kez dinlemeye başladım bile. Yaşadığımız şu sıkıntılı günlerde benim için bir kaçış oldu. lafı daha fazla uzatmadan konusuna gelirsem;
Dizi 1980'li yıllarda New York eyaletine bağlı bir liman kasabası olan Montauk'ta geçmektedir. Genç bir çocuk gizemli bir şekilde ortadan kaybolur. Ailesi, arkadaşları ve yerel polisler çocuğun ortadan kaybolması ile ilgili kapsamlı bir soruşturma başlatarak gerçeği açığa çıkartmaya çalışırlar. Olayın soruşturması derinleştikçe gizli hükümet deneylerinin yapıldığı olağanüstü bir gizemin içine çekilirler. Annesi (Winona Ryder) çocuğunu alabilmek için korkunç doğaüstü güçlerle yüzleşmek zorundadır.
Sonradan gelen edit: başlığı girerken yine klavye mağduru olduğumdan yanlış girmişim. Stranger things olucak adı. Moderatörlere duyurulur. (gizlinot: that awkward moment)
22 temmuz 2016 21:39
22 temmuz 2016 21:45
2.
dün keşfettiğim ve bir gecede 5 bölüm izleyerek beni bir fringe bir battlestar galactica heyecanına sardıran dizidir. devam edip sezon finalini yapmak için gece olmasını bekledim ve kalan 3 bölümü izlemek için sistemimi kurmuş vaziyetteyim.
winona ryder'ı biraz çökmüş de olsa yeniden izlemek çok keyif verici. baş karakterlerden hopper da newsroom'dan yan rolde tanıdığımız elliot hirsh. epey büyümüş(!) hatta devleşmiş diyebiliriz, zayıftı bu arkadaş eskiden sanki.
neyse konuya gelecek olursak, harika bir sci-fi örneğidir. 80li yılların çocuklarındaki gang takılmalarının ve bilime, çizgi dünyalara olan ilgilerinin gizemli bir olayda tezahür etmesinin hikayesidir. bu eleven'ın olayı bana olivia dunham ve arkadaşlarını ciddi şekilde anımsattı, o sebeple fringe benzetmesi yaptım ama biraz daha karakterler ve ilişkiler üzerine konuşulacak olursa freaks and geeks'e de çok benziyor. taze asi ergenler, geek çocuklar, aileler...
sonuç olarak atmosferiyle ve kurgusuyla çok yerinde, güzel bir dizi. teşekkürler netflix <3
3.
daha önce başka bir girdide de bahsetmiştim, dizi bitirme özürlüsü bir insanım. konu gerçek anlamda sarmazsa, açıp tekrar izlemek aklıma gelmiyor bile.
ama bu dizinin sekiz bölümlük ilk sezonu iki günde bitiverdi. akıcılığı bir yana, çocuk oyuncuların performansı için bile izlenir.
özellikle 'eleven' karakterindeki minik kızın oynadığı diğer yapımları bundan sonra yakın takip edecegim.
4.
son bir bölümümün kaldığı müthiş bilim kurgu dizi. özellikle başrolde çocuk oyuncuların olması ayrı bir ilgimi çekiyor. ama hayatımın dizisi der miyim hiç sanmıyorum. dizi bütçelerinin filmlere göre kısıtlı olması sanırım görsel efektlerde biraz inandırıcılığı sınırlandırıyor ama şu dizi yokluğu çektiğim günlerde ilaç gibi geldi. ben de çabuk tüketmeden ağır ağır izlemeye çalışıyorum.
bundan sonrası spoiler ;
ya size de eleven ilk bölümlerde erkek gibi gelmedi mi? dikkat etmemişim erkek diye izliyorum ben bildiğin sonra baktım she falan diye bahsediyorlar. hasıktır dedim.
-----spoiler-----
5.
Dizinin konusunu, olaylarını ve bitimini klişe bulsam da, oyunculuklar, ambiyans, müzikler ve 80lerin mükemmel görüntüleri yüzünden acayip keyif aldım.
Çıldırdım hangi köşesine baksam, benim için çok güzel bir görsel şölen oldu.
Çocuklar inanılmaz tatlı. Kendi erkek kardesim onlar yaşında çok fazla sempati duydum hepsine. Dustin beni yardı. El çok tatlıydı. (gizlinot: eleven in El ini birbir diye çeviren gerizekalı, seni de unutmayacagim)
Gene de ilk dakikalardan içine çekti dizi. Geçen haftalarda sabahlayarak hiç aralıksız 8 bölümü yedim. İyi ki de yemişim. Mis gibi geldi dizisiz geçen günlerime.
Şerife karşı pek de naif olmayan duygularla bitirdim. Kendisiyle hunharca sevisebilirim evet.
Son olarak da, should I stay or should I go now..
İzlenmesi tavsiye edilir.
6.
Kendime ne kadar günlere yayarak izlemeyi telkin etsemde sezonu bi günde bitirdiğim mini retro dizi.
Özellikle çocuk castingi mükemmel..Hangi karakteri seveceğinize şaşırıyorsunuz. Eleven (gbkz: millie bobbie brown) karakterini canlandıran kızın önünde zaten saygıyla eğiliyorum. Dizinin ne kadar delisi olduğumu anlatamam. Her ayrıntı heyacanlandırıyor görsel açıdan. Gerim gerim gerildim sezon boyunca. Tanıdık olduğumuz hikayesi ve göndermeler ya da klişeler ne derseniz diyin bunlarlarla baya orjinal bir şey yaratmışlar.
80ler dizisi ama bir 90lar çocuğu olarak beni yakalayan, çocukluğuma götüren çok şey var.
7.
şimdi aklıma geldi de baktım, kızlar müjde 2.sezon onayını almış. ben çok korkmuştum devamı gelmeyebilir diye ama yapımcısı açıklama yapmış.
-spoiler-
El'in durumu meçhul demişler ama bence döndürürler çünkü kız dehşet bir oyunculuk sergilemişti. Ve sezon finaline bakılarak muhtemelen konu yine will üzerinden yürüyecek. Kim bilir nasıl bi şey yazacaklar. Gerçi ilk sezon kadar iyi olacağını pek sanmıyorum çünkü açıklamaya göre ilk sezonla beklentiyi yükselttiği için ikinci sezon istenen memnuniyeti sağlayamayabilirmiş. Sanıyorum ki bu seviyede bir beğeniyi tahmin etmedikleri için ilk sezona çok fazla şey eklediler ve ellerinde pek malzeme kalmadı. BanANE valla yazsınlar, koskocaman izleyici var ağzı açık bekleyen.
-spoiler-
8.
aşırı sıkıldığım bir gün dizi ararken denk geldiğim, başlarken "amaan zaten 8 bölümcükmüş en kötü ne kaybederim kötü bile çıksa" diye düşündüğüm ve 8. bölüm sonrası "2. sezon ne zaman çıkacak" diye yaldır yaldır interneti talan ettiğim dizi
valla beklediğimden daha iyi çıktı. Çocuklar üzerinde dönmesine rağmen yetişkinlerin de seveceğini düşünüyorum. Hele o başroldeki kız yok mu?(gizlinot: Eleven ) Böyle bir oyunculuk yok. Çocuğum sen kaç yaşındasın da yılların oyuncusu gibi oynuyorsun. Helal olsun.
Biraz korku ögeleri barındırıyor dizi. ama öyle geceleri uyutmayan cinsten değil (gizlinot: öyle olsa ben izleyemem zaten ).
2. sezon onayını almasına da çok sevindim. ama nasıl uzatabilirler diye düşünmeden edemiyorum.
9.
tavsiyeler üzerine başladığım dizi.
1-2 bölüm izlediğimde bana göre değil devam etmesem mi diye düşündüm. ama bir yandan da devamını çok merak ettim ve 1 haftada bitirdim. zaten 8 bölümlük bir dizi. 80lerde geçiyor. bana eski bilim-kurgu filmlerini anımsattı.
2. sezonunu merakla bekliyorum.
10.
bir solukta sezonu bitirilebilen dizilerden. benden önce yazan arkadaşların da belirttiği gibi geç seksenler erken doksanlar tarzı işleri seviyorsanız, stephen king, frp, sci-fi vb. (gbkz: geek) işler ilginizi çekiyorsa kaçırmayın. ilk sezon oyuncu kadrosundaki çocuk oyuncular kendilerine hayret ettiriyor. diğer karakterler de sıkmadan, boğmadan klişe amerikan kasabası hayatını izletiyor bizlere. şahsen beni yoran tek oyunculuk winona ryder'ınki oldu. gerçi kasıtlı olarak yapılmış olabilir, o zaman saygım sonsuzdur kendisine. son olarak da dizidethe clash kullandıkları için ayrıca hayran oldum.
buyrun amme hizmeti : (link: https://m.youtube.com/watch?v=hxGf9jPwIr4 should i stay or should i go)