1.
sirklerle birlikte hayvan işkence hanelerinin başını çeken "eğlence" mekanı!
bir hayvanın bir davranışı öğrenebilmesi için (gbkz: klasik koşullama) ya da (gbkz: edimsel koşullama) uygulamanız gerekmektedir. yani milletin sırıtarak izlediği o gösteriler oluşturulana kadar o hayvanlar ne işkencelere maruz kalıyorlar!
bugün gene bir gazete haberi görünce yazmak istedim bu konuda, sinirden pek de yazabildim diyemem tabii ama anladınız bence siz; gitmeyiniz efendim. buralara paye vermeyiniz, sirklere de su parklarına da gitmeyiniz, faytona da binmeyiniz!
(link: http://www.hurriyet.com.tr/herkesin-gozu-onunde-intihar-etmeye-calisti-40114333 tıktık)
2.
yıllar önce yunuslarla ilgili bir belgesel izledikten sonra nefret ettiğim yer. avrupa'da pek çok su parkı bir bir kapatılmaya çalışılırken bizde yeni keşfedilip iş sahası yaratılması da ayrı bir konu. yunuslarla terapi bir ara çok popülerdi mesela çoğu aile çocuklarının tedavi sürecine bu aşamayı da eklemek için yıllarca hatrı sayılı rakamlar ödedi çeşitli merkezlere. zavallı yunusların su parklarına getirilmek için okyanus açıklarında yavruyken annelerinden ayrılıp , binbir çeşit travma yaşatılarak küçücük havuzlara kapatılmaları , o esnada bir kısmının avlanması günlerce içimi acıtmıştı. bir de yunusların yüzlerinde o her zaman görmeye alışık olduğumuz garip tebessüm ifadesi onları mutlu zannetmemize yol açarak çoğu zaman kandırıyor bizleri. o hareketleri yaptırabilmek için yeri geldiğinde aç bırakılmaları , ödül - ceza sistemiyle bir şeyleri zorla öğretmeye çalışmaları hayvan haklarına tamamen aykırı. dahası havuz ortamında sürekli ölü balıklarla beslenmek zorunda kalmaları da onların içgüdüsel avlanma yeteneklerine vurulmuş en büyük darbe.tüm bu faktörler bir araya geldiğinde stresle birleşerek intihara sürüklenmeleri de ne yazık ki kaçınılmaz bir gerçek.
peksuslusayilmam
nilll