1.
Alternatif bir fikir olmakla birlikte kulağa irrite edici gelebilir ama ((bkz: kılcal damar lazer tedavisi) başlığında (yazar: ikus) un aradığı alternatif yöntem bence sülük tedavisi olabilir diye düşünüp bu başlığı açıyorum. Sülük teninizde dişleri ile delikler açarak damardan pıhtılaşmış ve kirli kanı emiyor, ayrica bünyesinde 100 den fazla faydalı antioksidan ve antibakteriyel organizmayı bulunduran pıhtılaşmayı engelleyici sıvıyı damarlarınıza salıyor. Babillerden beri var olan ve ibni Sina nın dahi kullandığı bir yöntemmış. Zaten hacamat ve sülük tedavisinin hz.muhammed zamanında da uygulandığı söylenegelir. Kuzey Amerika da çok yaygın olduğunu öğrendim. Hekim kontrolünde ve steril ortamda yapılırsa çok faydasının görüleceği söyleniyor. Ben bacaklarımdaki dolaşım yavaşlığı ve venoz yetmezlik sebebi ile araştırmalarım sonunda (herhangi bir faydası da olmayan) ameliyattan kaçarken bu çözüme rastladım. Kayınvalidem 2 kez bacaklarına sülük vurdurdu ancak bir klinik ortamda yapmadı bunu. Meslek haline getirip her baharda sülük toplayan birinden sülük alarak kendisi bacaklarına koymasına rağmen 2 senedir inanılmaz ağrı azalması gözlemleyince ben de gaza geldim. Amma ve lakin kazın ayağı şu şekilde;
*Kesinlikle bir hekim kontrolünde ve steril klinik ortamda yaptırılmalı. Kaş yapayım derken hepatit b, hiv vs sahibi olmak istemeyiz bence.
*kan sayım ve tahlili işlem öncesi yaptırılmalıymış çünkü ileri anemi sahibi kişiler için sülük tedavisi çok zararlıymış. Neticede baya baya kanınızı emiyor bu canlı.
*sülükler tek kullanımlık olmalı. Muhakkak.
*mayıs ayı gibi kirazlar yeni yeni olmuşken ortaya çıkan sülükler tedavide en yüksek başarıyı gösteriyormuş. (Bu bilgi önemli ve inanın çok uzun soruşturmalar sonucu herkesten gelen ortak bilgi)
*kullanım öncesi hem cilt hem de sülük için sterilizasyon gerekli. Bunu da klinik ortamı sağlıyor.
*ucuz bir tedavi sayılabilir. Sülük sayısına göre fiyatlandırılıyor. Bir çok hastane var bu işlemi yapan. Bunun yanında Sakarya daki tedavi merkezleri yoğun olarak yapıyormuş.
(Edit; anlatım, imla,yazım.)
18 kasım 2016 22:42
19 kasım 2016 19:41
2.
Tamamen sterilize edilmemiş hiçbir şeyin kan yoluyla vücudunuza ilişmemesi gerekir. Bu yöntem sterilize edilmiş sülük diye bir şey "icat" edilmediği sürece, uygulamanın yapıldığı hastane ortamı ne kadar steril de olsa, büyük riskler içerir.
3.
daha teknik ismi (gbkz: hirudoterapi) olan (gbkz: sözümona alternatif) tıp uygulaması.
öncelikle şu konuda anlaşalım: tıp bir tanedir. alternatifi, yedeği, gelenekseli vs yoktur. 500 yıl önce büyücülük diye yapılan şeyleri günümüzde "alternatif", "geleneksel", "mistik" vs gibi abidik gubidik isimler altında kaktırmaya çalışmak şarlatanlıktır.
"sadece pis kanı emer, temiz kana dokunmaz" denilen canlı bir "sülük", bir "parazit"tir. emme tertibatı sadece venlere ulaşacak kadar olduğu için venöz kanı emer bu hayvan (ven toplardamar demek. "pis kan" bu damarlarla taşınır. deriye daha yakın seyreder. arter (atardamar) daha derinden geçer). emin olun daha uzun bir emme organı olsa arteryel kanı emerdi sülük. ben sülük olsam en azından öyle yapardım çünkü arter hem oksijen hem besin açısından daha yüklüdür. ayrıca venöz endotel yüzeyinde immün hücreler her zaman devriye gezer fakat bu durum arter duvarlarında görülmez. paraziter enfeksiyona karşı immün yanıt başlatacak olsam o an mevcutta immün hücrelerin bulunduğu venöz akışta başlatmayı tercih ederim (çünkü zaten hücre var. sadece aktifleştirmek gerekecek. arterde immün yanıt başlatmak için immün hücreleri önce oraya çekmeniz gerekir. ayrıca tamamen spekülatif bir fikir atıyorum ortaya: arteryel basınç ve flow vene göre çok daha fazla olduğu için belki proinflamatuvar sitokinler/kemokinler salgılansa dahi akışla birlikte uçup gidecekleri için immün yanıt başlamayabilir, ya da yanlış yerde başlayabilir).
"tükürüğündeki enzimleri sentezleyemiyoruz" falan gibi masallara da kanmayın. insan sentezlemek istedikten sonra her şeyi laboratuvarda sentezler. atom parçalıyoruz laboratuvarda, yapmayın etmeyin. inanmayın böyle safsatalara. hadi bana da inanmıyorsunuz (ki inanmayın), lütfen pubmedi açıp yayınlara bakın. dergilerin impact factor değerleri kaçmış bi' bakın. hürriyet kelebek'ten hallice dergilerde mi çıkmışlar yoksa eli yüzü düzgün dergilerde miymiş, üzerine yapılan çalışmalar ne kadar sıkmış, araştırma çalışmaları mı varmış yoksa sülük sonrası komplikasyon vaka makaleleri mi hep konuşuruz bunları.
p.s. sülük pıhtılaşmış kanı emmez. öyle bir dünya yok. damar içinde pıhtılaşan kana emboli diyoruz ki ciddi hayati risk oluşturur (felç falan). başka şeylere de emboli diyoruz ama konu o değil (gizlinot: swh).
p.p.s hacamat da bunun sülüksüzü. aynısının laciverti yani. illa kan dökecekseniz, vücudunuza o kan fazla geliyorsa sizi (link: https://kanver.org/KanHizmetleri/KanBagisiNoktalari/ böyle) alayım. bari dökeceğiniz kan işe yarasın.