1.
Sozlukte karşılaşılan olumsuz yaşantilardir. Sozlugu çok sevmeme rağmen ve epey faydalanmış olmama ragmen ara ara yaşadığım durumlar baya can sıkıcı olabiliyor. Diyelim bir ürünle ilgili tanımımızi girdikten sonra o ürüne yönelik bir eleştirimiz olacak, sırf bizden önce birisi o urunun bizim eleştirecegimiz ozelligini olumlu ifade ettiginden dolayı dolayı yorumumuz hooop kabine sutlanıyor, kendinden önceki girdiye cevap niteliğinde girdi şeklinde. Bir de urunler ilgili tanım yapmamıza rağmen niye begenimizi ya da eleştirilmizi ifade edemiyoruz anlamıyorum hemen kabine gidiyor beğeni/ istek ifade den girdi diye.. Bence buna bir çözüm bulunmalı. O kadar ozenip bir girdi yazıyoruz bu kadar kolay çöpe atilmamali. Bu platformda ürünlerle ya da farklı durumlarla ilgili fikirlerinizi özgürce savunabilmeliyiz. Bir de tabi kel alaka durumları habire eksileyen garip tiplerde can sıkıcı olabiliyor.
2.
Örneğin bir kozmetik ürünü almışım yazıyorum başlığa, bunun eksilenmesi. Arkadaşım ben beğenip ya da merak edip almışım sana beğendirmek zorunda mıyım ya da ürün hakkında ilgili başlığa fikrimi yazıyorum hop bir eksi sanırsın o ürünün ceosu. Eksileme kısmı var diye sürekli kullanıp milletin hevesini kırmak zorunda değilsiniz
3.
Ürün yorumlarına eksi gelmesi gerçekten çok can sıkıyor. Benim yazma hevesimi yok ediyor. Yahu ben o ürünü o kadar kullanmışım hakkında karar vermişim alacak olan arkadaşlara fikir olsun diye gelmiş yazmışım sen bunun nesini beğenmedin? Her ürünün beğeneni var beğenmeyeni var sen beğendin diye her beğenmeyeni eksileyecek misin. Çok mantıklı aynen devam.
4.
kesinlikle şu konu dışı kısmı. ya ben bir tıkla akışa gitmek istiyorum. video seyrederken çıkan reklamlar gibi akıştan önce "güzelinden" bir başlık çıkıyor.
5.
modların taraflı olması. bazı yazarlar canı sıkıldıkça tek cümleyle ukte dolduruyo. süslü kısmı gereksiz şekilde doluyo, açıkça söylüyorum şikayet ettim ve mod x tarafından haksız bulundum. sonuçta burayı ürünler ya da başka konular hakkında bilgi almak için okuyoruz. sırf canının sıkıntısı gitsin diye tek cümlelik ukteleri okumak bana bir şey kazandırmaz. bir an önce el atılması gerek bence.
6.
konu dışı sekmesine direkt girememek. üşeniyorum "oraya da basalım, şuraya da basalım, heeh şimdi oldu" olayına. hem saçma, hem de kullanışsız.
7.
Tüm ukteleri ben doldurucam kafasıyla süslü sekmesinin saçma sapan bi ton tek cümlelik girdiyle dolması ve bu durumun ısrarla devam ediyo olması.
8.
yazı yazmak için ukte dolduran yazarlar.
upuzun girdiler boktan sebeplerden kabine yollanırken tanım, görüş, bilgi içermeyen saçma sapan tek cümlelik şeyler nasıl akışta görünüyor anlamıyorum.
he bir de ukte mi doldurdun, bari konu dışı etiketini ekle de süslü sekmesinin içine edilmesin. biraz özen gösterin yazarken be
9.
Bazı yazarların her konuda fikrinin olması.siyasetle,psikolojiyle,billimle,dinle ilgili altı boş kulaktan dolma bilgiyle yapılan yorumlar,öyle mütevazi yorumlar da değil.Kendi Gözlemlerini sosyolojik tespit gibi anlatıyor burda.bir de her konuyu sonunda kadına bağla ohhh tamam.
10.
Hayvanları ve tüm canlıları çok severim ancak Türkiye'nin geneline hakim linç kültürünün süslüye de işlemiş olması üzücü bir durum. Gerçek deri ve kaz-kuş tüyü ürünler kullanmamak ya da hayvan deneyleri yapan markaları kullanmamak da gerçek kürk kullanmamak kadar önemli. Kürk ile ilgili dünya çapında bir bilinçlenme olduğu için örnekler kürk üzerine yoğunlaşıyor ama mümkünse kaz tüyü mont yapan markaları da boykot edelim. Eğer gerçekten hayvanseversek kapısından geçmeyeceğimiz markaları boykot ediyormuş gibi görünmektense gerçekten etkili bir boykot için hep gittiğiniz yerlere deri kullandığı ya da kaz tüyü kullandığı için gitmeyelim
ekleme:deri kullanımını aklamaya çalışan insanlara istinaden söylüyorum, bir geyiğin ya da yılanın derisi için öldürülmesini ya da kazların tüyleri için zorla beslenmesini ve canlı canlı tüylerinin yolunmasını nasıl normal buluyorsunuz?!
27 ocak 2017 14:26
27 ocak 2017 16:04