yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (48)
    • medya (23)

    1. (bkz: Tetsuya Ishida)

    değişik ve bazılarına göre rahatsız edici tablolara sahip, kendisini bir trenin önüne atarak intihar etmiş japon bir ressam kendisi..

    26 ağustos 2014 16:39

    2. frida, e. munch, gustav klimt, picasso, s. dali, Marc Chagall, Michael Sowa vs. pek çok ressamı seviyorum. önceliğim soyut resimler. özellikle portreleri seviyorum neden bilmem... iki sene kadar yağlı boya yaptım. hepsi de benim bebeğim :)

    türklerde de nuri iyem vardı bak, bayılıyorum <3

    26 ağustos 2014 20:58 26 ağustos 2014 21:14

    3. Gustav Klimt ve Vincent Van Gogh. Klimt'in Der Kuss eseri hakkında (yazar: clair de lune) ile aynı düşünüyoruz. Viyana'ya gittiğimde gözlerimi alamamıştım bu eserden. Her yerde bibloları, posterleri, defterleri falan vardı Klimt Avusturyalı olduğu için. Kalbimde bir yere dokunuyor ama neden dokunduğunu da çözemiyorum.

    26 ağustos 2014 22:08


    4. bu başlığa hiçbir derin bilgim olmadan tüm cahilliğimle yazdığımı belirtmek isterim. şu an konuşan sadece göz zevkimdir.

    van gogh'u nedense hep en çok sevmişimdir. resim tekniği(gizlinot: mi denir?) çok hoşuma gidiyor. ya da dünyayı görme şeklini çok romantik buluyorum sanırım. salt gördüğünü resmetmiş gibi sanki.

    özellikle (link: http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/e/ea/Van_Gogh_-_Starry_Night_-_Google_Art_Project.jpg/1280px-Van_Gogh_-_Starry_Night_-_Google_Art_Project.jpg yıldızlı gece) tablosu benim için çok özeldir.

    ayrıca doctor who'da van gogh'a bir bölüm boyunca yer vererek beni mest etmişlerdi. izlenesi bir bölüm.

    bir de şu tablo, jan van eyck'in (link: http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/3/33/Van_Eyck_-_Arnolfini_Portrait.jpg Arnolfini'nin evlenmesi) beni çok büyüleyen bir tablodur. gerek evlenen çiftin yüz ifadeleri ve sadelikleri, gerek ilk bakışta görülmeyen etrafa serpiştirilmiş anlam dolu ayrıntılarıyla muhteşem bir tablodur. arkadaki (link: http://tr.wikipedia.org/wiki/Dosya:The_Arnolfini_Portrait,_d%C3%A9tail_(2).jpg ayna ayrıntısı) zaten olaya büyük bir gizem katıyorken, adam o zamanlarda tabloya bir (link: http://tr.wikipedia.org/wiki/Dosya:The_Arnolfini_Portrait,_d%C3%A9tail_(6).jpg jan van eyck was here) (gizlinot: gerçekten anlam olarak da o şekilde) imzası atmıştır. (gizlinot: swh)

    saygı duyulası.

    27 ağustos 2014 00:43

    5. Hiçbir zaman bu tablo beni çok etkilemiştir, burda anlatılmak istenen bla bladır vs tarzı biri olmadım. Olabilmeyi çok isterdim orası ayrı. Belki bi tekniği falan varsa eğer güzel olur

    27 ağustos 2014 01:09 27 ağustos 2014 01:12

    6. Albrecht Dürer. Eskiz defterinin %90'ı portre olan bir insan olarak çizime ilk başladığım yıllardan bu yana çok büyük saygı duyduğum, çizgilerini örnek aldığım, elimi eskizlerini etüt etmeye çalışarak geliştirdiğim mükemmel bir ressam. Hiçbir sergisini kaçırmam. Bana kattıklarına teşekkür edemediğim için bir borç bilirim.

    27 ağustos 2014 01:19

    7. rahatlıkla resim sanatının hiç anlamadığım bir alan olduğunu söyleyebilirim. ancak sanat zevkime korkusuz, duyguları ve düşünceleri çok yoğun ve provakatif bir dilde anlatan, sansasyonel ve çarpıcı eserler hitap eder. aynı zamanda da acıyı bile güzelleştirmeye çalışan eserler vs. bana göre değildir, acıyı da iğrençliği de birebir ve sansasyonel şekilde bana aktarması ve beni sarsan, düşündüren, bana da acı çektiren veya beni de iğrendiren tarzda olmalıdır.

    evet hiç olmadı değil mi :D:D resimle zerre alaka kuramadım tüm bu anlattıklarımla, eminim resimden anlayan arkadaşlar bana gül gül ölmüşlerdir şu an :D

    herneyse frida kahlo bu bahsettiklerimin hepsini içerir. acıyı, şiddeti, kadınlık durumunu, aşkı, devrimi, isyanı, sevgiyi vs. hiç çekinmeden, güzelleştirmeden tokat çarpar gibi anlatır tablolarında. onun tablolarını gördüğümde yüreğimin orta yerinden vurulmuş gibi olurum.bu arada frida filmi de en sevdiğim filmdir. frida kahlo hakkında bilgisi olmayanlar bu filmle hakkında yaklaşık bir fikir edinip nasıl resim yaptığını anlayabilirler. (örn: filmde bir tablosunu kocası tarafından 10 larca yerinden bıçaklanan bir kadının hikayesini gazetede okuduktan sonra çizdiği anlatılıyordu, (gizlinot: )yani bütün tablolarını kendi hayatından hareketle çizecek kadar da sığ bir ressam değildir.)

    van gogh da bahsettiğim tüm duyguları bana yaşatır ve özellikle tekniğini severim (gizlinot: )ne anlarım ya teknikten :D:D) herneyse yani resimlerini çizgilerle değil de noktalarla yapması bana hep enterasan gelmiştir. diğer yandan amsterda van gogh müzesini ziyaret edip orada büyülenmem nedeniyle de van gogh a ilgi duyuyor ollabilirim :))

    vee felix vallotton, mart ayında amsterdam da van gogh müzesinin en üst katında sergisi vardı. hayatımda ilk kez adını duymama rağmen resimleri beni öyle bir etkiledi ki. çok farklı bir tarz, oldukça provokatif, saldırgan, politik, korkusuz ve çarpıcıydı. özellikle siyah beyaz resimlerine hayran oldum. diğer yandan kendisi edgar allan poe'nun meşhur siyah beyaz portresinin de ressamıymış.(link: http://www.google.com.tr/search?q=felix+vallotton&newwindow=1&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ei=byL9U8zABpXbasStgLgN&ved=0CAgQ_AUoAQ&biw=1280&bih=675#facrc=_&imgdii=GMr7aroMUSAJjM%3A%3B_DVKxAKZKO6dhM%3BGMr7aroMUSAJjM%3A&imgrc=GMr7aroMUSAJjM%253A%3BNRR08O2LJ3mKFM%3Bhttp%253A%252F%252Fbrendandonnet.files.wordpress.com%252F2012%252F09%252F52834a8b-1698-4bc2-9b8b-29b7a16d7b82_o.jpg%3Bhttp%253A%252F%252Fbrendandonnet.wordpress.com%252F2012%252F09%252F20%252Ffocus-on-felix-vallotton%252F%3B1600%3B1279 bakınız burda.)

    bu 3 ressamda da ortak özelliğin milyonlarca tablonun içinden bile hiç resimden anlamasanız bile ayırt edilebilecek kadar o ressamlara özgü olması. sanırım bunu da seviyormuşum :D

    27 ağustos 2014 02:15 27 ağustos 2014 02:18


    8. Resimden gerçekten hiç anlamam, tabii ki sanattan zevk almak için onu anlamak gerekmiyor, ben böyle düşünüyorum.

    Beğendiğim ressamlar diye- Rembrandt, monet, caravaggio- bir cümle yazabiliyorsam (link: http://sanatabasla.blogspot.com.tr/?view=sidebar Şu) site sayesindedir. (yazar: lady door )' un da bu başlıktaki bazı girdilerinde yazdığı (gizlinot: ve eğlenerek okuduğum) ressam magazini de var bu blogda, benim gibi bilmeyenler için basit teknik bilgiler de. Yani burda biraz takılın, resimden anlamayana kendinizi küratör diye yutturursunuz, böyle sıkıştırılmış bilgiler birçok konuda gerekli bence;)

    27 ağustos 2014 11:53 27 ağustos 2014 13:45

    9. ben frida filmine hayran olduğumdan o kadının resimleri çok hoşuma gitmişti. kendisi hakkında araştırmalar yapmıştım. sonra bi resim malzemelri satan yerde onun kaşları ortada birleşen resmini gördüm. dedim özgüvene bak. filmdeki tabloları araştırdım. resme olan aşkı yatağında bile resimden vazgeçmemesi beni kendine hayran bıraktı.

    27 ağustos 2014 13:02

    10. bayıldığım başlık.

    Çok klasik olacak ama ilk aklıma gelenler vazgeçemediklerim eskilerden tabi ki Egon Schiele (en bi favorim), Robert Rauschenberg, David Hockney, Neo Rauch, Willem de Kooning, Edward Hopper.

    27 ağustos 2014 13:42