süslülerin kozmetik mağazalarında yaşadıkları maceralar

1. önce başlığa tanımı tam yazayım ki, yönetimce başlığım uçurulmasın.

tanım: süslü sözlük yazarlarının kah alışveriş yaparken kah sadece ürün bakarken başlarına gelen trajikomik, komik, tuhaf veya öfkeden deliye döndürücü olaylar silsilesi.

misal bir kere bir sephora mağazasında nars orgasm'ın allığına bakarken, oradaki mua'nın bana bu allığı şöyle kullanmamı önermesi: önce bir toka gibi bir şeyle ürünü hafifçe kazıyıp bir peçeteye alıp orda iyice ezip öyle yanaklarıma uygulamakmış.

mağazadan çıktıktan sonra neremle güleyim dedim, bilemedim.

2. gratis'te real techniques pudra fırçasını arıyorum dediğim görevlinin yüzüme uzaylı görmüş gibi bakıp hmm pudra fırçası dedikten sonra ısrarla allık fırçası ve expert fırçayı gösterip bu markanın bunlardan başka fırçası yok diye iddia etmesi. ya var böyle pofidik kocaman bir fırça diyorum hiç görmedim diyor. sonra başka mağazada buldum.

bir diğeri yine gratis'te standta göremediğim the balm desert bronzer'ı soruyorum betty lou'yu veriyor. hayır bu değil diyorum ürünü anlatıyorum allah allah diyor çekmeceyi açıyoruz ve bingo desert'ten çekmecede dolu var. bir gratis klasiği.

3. sık sık başıma gelen şeylerdir, genelde mua'ların renk seçimi ile ilgili komediler yaşıyorum. daha bana uygun renk fondöten teklif eden mua bulamadım. tam rengim make up forever hd (ybkz: uhd değil hd) fondötenin 110 numarası. hep bana 3-4 ton koyu ürünler deneyip aaa çok güzel oldu diyorlar. beni mi kandırıyorlar kendilerini mi anlamadım. bariz ortada olan bişeyi kabul etmeyen mua'lar yüzünden feci sinirleniyorum. aynı surata mı bakıyoruz gerçekten. artık hiç birşey sormuyorum mua'lara direk şu rengini deniycem diyorum.

bi maceram da capacity sephora'da olmuştu bi iki yıl önce. clinique chubby stick'in bir rujunu denemek istedim ve benimle ilgilenen hanımefendiye çabi stiklerin x rengi var mıdır bi de ona bakmak isterim dedim. kübi stik o diye düzeltti beni. kübi he mi dedim ve uzaklaştım.

4. Gratis'de görevlinin marry louyu göz altı morluklarina önermesi ve benim şok olmam.

Bir keresinde de Sakarya Watsonsdaki gorevli 13-15 yaşlarindaki kızlara öyle şeyler öneriyordu ki görevli gider gitmez kızlara sakın bunlari yapmayin demek zorunda kalmıştım. Göz altina fondoten kapatici ve beyaz far önerdi daha 13yasindaki kıza... kiz da gayet güzel göz altları için göz altlarim çok kötü vs. Abarttikca abartti çalışan da sirf ürün satmak için kiza katılıp özgüvenini yıktı kızin.

5. Uğraşmak istemedikleri Zaman içeride stoğu bulunan ürünlere 'bitti' ya da 'artık üretilmiyor' denmesi.

6. daha çok yerel kozmetik mağazalarında yaşadığım olaylardır. gratis, watsons o zamanki evime uzak kaldığı için eyeliner almaya bu mağazalardan birine girmiştim. bilhassa eyeliner diyorum, yani açılmasıyla birlikte kurumaya başlayacak bir ürün. loreal'in eyelinerını kullanıp çok memnun kalmıştım önceden, ancak bittiğinde gene aynı eyelinerı bu mağazadan alıp hiç memnun kalmamıştım. sanki daha önceden açılmış da kurumuş gibiydi, rengini çok fazla vermiyordu. o mağazadan daha önce aldığım başka bir ürün de parmaklanmış çıktığından ve bazı satış elemanlarının müşteriye gösterebilmek için testerı olmayan ürünleri bile açıp gösterdiklerini gördüğümden, haliyle eyelinerı tekrar oradan alıp almama konusunda tereddüt ettim. satıcıya ürünün daha önceden kullanıp kullanılmadığını, önceden aldığım aynı ürünün kuru çıktığını sordum. kadın ise "hayır canım ne kullanılması, bakın işte" deyip gözümün önünde "tester olmayan ürünü" açıp gösterdi bana, kullanılmamış bu diye. kadınla aramızda birkaç saniyeliğine (gbkz: southpark sessizliği) oldu tabii. diyecektim sen bu işi çok yanlış anlamışsın yeğen. ama onun yerine "demek istediğim aslında tam da buydu" diyip teşekkür edip çıktım. işin saçma kısmı, bunu söylerken bile, karşımdakinin yerine ben utandım.

yani ya satış elemanı benimle ciddi anlamda t...ak geçip eğlendi ya da ablanın kafası yeni doğmuş bir bebek kadar pırıl pırıl, tertemizdi. ikinci durum için allah akıl fikir versin diyorum, amin.

7. Rossman'da birgün Rival de loop göz kremi arıyorum, görevli ablamız bana inatla "o 50 yaş üzeri için amağğ" dedi,elimi uzatıyorum ürüne, konuşmayı sürdürüyor, "emin misiniz ama" vs. En son artık bütün ukalaligimla ablaya "bak bunlar soruna ve cilde gore verilmeli,ayrıca süslü sözlük diye bi' şey var arada bakıver " konulu bir nutuk attım da bıraktı yakamı.