1. Çocuktum. 10 yaşlarında filan
Et bebekler yeni çıkmış o zamanlar.
Küçük bir şehirde yaşıyorduk ve şehrin ilk ve tek avm sayılacak büyük marketine annem ben kardeşim yengem ve kuzenim toplaşıp giderdik haftada bir
En üst katta bir bölüm sadece oyun parkı ve oyuncakların satıldığı bir bölümdü. Ordaki oyuncaklarla çılgınlar gibi oynardık dünyanın en mutlu insanı bizdik ordayken. Annemler alışveriş yapardı o sırada biz alışverişleri hiç bitmesin de eve gitmeyelim derdik.
Hiç unutmam 2. Raf 14. Sırada o kadar güzel bir et bebek vardı ki saatlerce onu izlerdim benim olma hayalini kurardım.
Annemden de defalarca çok istemiştim alsa alırdı hani ama her seferinde eşek kadar oldun utanmıyor musun hala oyuncak istemeye hem zaten evde barbie bebeğin yok mu derdi, zaten utangaç bir çocuktum ses çıkaramaz sinerdim hemen
Olsun der her hafta oraya gitmeyi beklerdim o bebek için
Birgün gittik yine koştum ben rafın önüne ve bebek yok. Öyle korktum ki arıyorum bakıyorum yerini değiştirmişler zaten son 2 tane kalmış. Nolur diyorum biri benim olsa..
Cesaretimi toplayıp bir daha anneme söylüyorum bebeği alalım anne nolur söz veriyorum bi daha hiç oyuncak hatta hiç bi şey istemicem diye. Annem bakıyor bi duruyor , sonra bakarız hele Bi dur da deyip başından def ediyor
Kardeşimin doğum günü yaklaşıyor evde kocaman bi parti işte misafirler filan hediyeler açılıyor , annem kardeşime o çok yalvarıyorum yakar istediğim et bebeği almış onu gördüğüm anı unutamıyorum yatağıma koşup o kadar ağlamıştım ki..
Belli etmedim ama üzüldüğümü ne anneme ne kardeşime . Ve bir kere bile o bebeği elime alıp oynamadım.
Yıllar geçmiş hala çocukluğuma dair en can yakan anım olarak hafızamda durur
Elinizde imkan varsa çocuklarınızın gerçekten çok istedikleri şeyi gözünde bırakmayın süslüler