yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (4)
    • medya (0)

    1. terk edilmek üzerine yazılmış ama terk etmek hakkında kimse bir şey söylememiş.

    uzaktan yaşanılan 3 senelik ilişki boyunca zamanlama bir türlü tutmamışsa, karşınızdaki size gözünü kırpmadan yalan söyleyebilmişse, siz bir şeyi çok istiyor, önemsiyorken o kadar isteyip önemsememişse, hayatınıza o ana kadar bir türlü dahil ol(a)mamışsa, kendinizi günlerce gecelerce yapayalnız hissettiyseniz hayatınızda birisi varken, 27 yaşınızda, çoğu kişi sizden evlenmenizi bekliyor iken, karşınızdaki adam size evlenme teklif etmek için yüzük cebinde bekliyor iken yapabileceğiniz eylem.

    henüz çok yeni o yüzden objektif yaklaşamıyor olabilirim ama kadınların hayatında ayrı bir yeri olduğunu düşünüyorum terk etmenin. hep erkeklere biçilmiş bir rol bu. biz genelde mutsuz olsak bile umut etmeyi sürdürüyoruz, çünkü öyle öğretiliyor bize. peri masalımıza kavuşmayı bekliyoruz. erkek bu, arada sırada yalan söyler, kaçar yine gelir, sizin hayatınızla ilgili karar verir, kendi hayatıyla ilgili karar verir. kararı o verir. terk ederken ise işler değişir. siz bir karar verirsiniz.

    o kadar şaşırıyorlar ki sözlük. ben her şeyi ikimiz için yapmıştım, nasıl böyle olur diyorlar. evet sen yaptın, biz değil, beraber değil. peki sen hiç duydun mu beni? artık yoruldum, pek mecalim kalmadı, çiçeklerim soluyor dediğimde, dinledin mi? onların gözünde bütün türk kızları yaşları 30 olmadan evlenmek istiyor zaten, hatta yanıp tutuşuyor bunun için. "seni çok seviyorum" demek yeter onlara, davranışlarda tutarlı olmaya bile gerek yok, hem hangi erkek tutarlı ki zaten, diyorlar. en hafif tabirle bir yüzük takarım parmağına, benim için hayallerinden de vazgeçer, hedeflerinden de, hatta pek emin olmadığı bir ilişkiyi bile yürütür, sırf elalem düğün dernek yapsın, "kocası başında olsun" diye razı gelir lafıma diye düşünüyorlar.

    hayatı birisiyle paylaşmak çok güzel, belki de dünyanın en güzel şeyi. sevmek sevilmek de öyle. aksini düşünmedim hiç, kendimi attım yanan ateşlere, kendim ateşler yaktım. ama hayat ele bir kere geçiyor. emin olmadığınız, "ama" dediğiniz, haddinden fazla zorladığınız her şey başkalarının isteğidir, sizin değil. birlikte yaşamak, sevgiyi paylaşmak için bir emek verilecekse iki taraf da aynı emeği vermeli. kendinizden uzaklaşıyorsanız günbegün, gidin. cesur olmak dünyanın en zor ama en net sonuçlanan eylemidir nazarımda.

    25 ekim 2015 22:23

    2. beni istemeye gelmelerine bir ay kalmıştı ama henüz evlenme teklifi bile etmemişti. Ben hazır değildim. Ama o kadar baskı vardı ki üzerimde.. hazır olmamın yanında içimde bi huzursuzluk vardı emin değildim bir şeylerden... saçma sapan bi sebepten tartıştık, ispanyol bi arkadaşım vardı uzunca dertleştik sahilde dedi ki çok gençsin güzelsin neden kendine bunu yapıyorsun? aklına ayrılsam mı fikri gelmişse ayrılmalısın çünü bir şeyler bitmiş demektir dedi. ayrıldım arkadaşımın yanından yaklaşık 1 saat kendi kendime basketbol oynadım. haklıydı arkadaşım. eve gittim duş aldım ve iyi yanlarını ve kötü yanlarını yazdım onun. karar verdim ayrılacaktım. aramadım onu diğer gün o aradı illa buluşalım konuşalım dedi. Buluştuk, yemek yiyelim dedi yok söyleme dedim, gel beraber son akşam yemeğimizi yiyelim dedi.. o da ayrılmak istemiş dedim içimden tamam dedim gittim. yemekler geldi dinliyorum dedim beni aramadın ve bizi sen bitirdin dedi, elimdeki çatalı ve bıçağı bıraktım ve ağzımdan o güne kadar ne biriktirdiysem çıktı. hiç kurgulamamışım aslında. ardından da kusura bakma bizi ben değil sen bitirdin dedim ağlıyordum ama huzur gelmişti bana... ardından beni bırakma diye yalvarmaya başladı. kalktım ve evime gittim... iki hafta kapımda yattı. ev arkadaşım süreli telefonu elinde sana mesaj atıyo bence engeli kaldırsana dedi, engellememiştim. meğer beni aldatıyormuş. kapımda yatarken o kıza yazıyormuş. şimdi beni aldattığı kızla evli, nikahında ona aldığım hediye ayakkabıyı giymiş...

    BEN Mİ;

    ona nasıl minnettarım bilemem onun sayesındeki şimdiki ben oldum, beni çimdikleyip kendime getirdi şimdi ve BEN ŞU AN HAYATIMIN AŞKIYLa ÇOK MUTLUYUM VE EVLİLİK AŞAMASINDAYIZ, İÇİM ÇOK HUZURLU, HİÇ ŞüPHEM YOK.

    O ispanyol da artık arkadaşım değil dostum, mümkünse nikah şahidim olacak :)

    3 ağustos 2016 13:47 ed.5 ağustos 2016 14:53

    3. ayrıldığınız kişinin (gbkz: çirkef erkek) olup olmadığını anlamanızı sağlar. eğer çirkef çıktıysa iyi ki de ayrılmışım dedirtir.

    3 ağustos 2016 14:00


    4. (yazar: hadiyandan ) yazdıklarını okuduktan sonra RABBİM EVRENDE YALNIZ DEĞİLİM dedim. Sonuna kadar katılıyorum şu dünyada eden yaranıyo başka açıklaması yok. hayır bi de gerçekten vicdanınla uğraşıp duruyosun sonra çünkü beni bekleyen bi kaynana temalı hayat da yoktu ameka sadece" çok erken ya bu iş ciddileşecek gibi benim acil kaçmam gerek" diyen iç sesimi susturamadım.

    Adam da muhtemelen şu zamana kadar görüp tanıyacağım en düzgün adamlardan. Sanırım üzerimdeki ahla kimseyle mutlu olamayıp bi daha da düzgün birini bulamıycam çok korkuyorum süslüler :(

    3 ağustos 2016 14:07