türk dizileri

1. hayatlar çok normalmiş gibi gösterilen ama asla normal olmayan annesi 3 aydır kira ödeyemezken kızının bi giydiğini bir daha giymemesi giydiği şeylerin aylık bir evi geçindirecek kadar pahalı şeyler olması gibi, orjinal fikri olmayan hepsi birbirine benzeyen+ herkes mükemmel herşey mükemmel tiplemeleriyle dolu ve çoğunlukla yabancı dizileri kopyalayan diziler. Tabii ki hepsi öyle değil, bi behzat ç gibi olamaz hiç bi dizi.

2. bolca klişeden ibaret, bol ağlamalı, bol abartılı; dramsa tür bütün musibetlerin tek ailenin başına gelmesinden ibaret (kanser, tecavüz, şiddet, ölümle pençeleşme, istenmeyen hamilelik, isteyenin hamile kalamaması, kalsa da yüksek bir yere uzanarak ya da bir trafik kazasıyla ya da eşinden kaynaklı travmatik bir sebepten ötürü düşürmeyle sonuçlanması, falan falan). komediyse türü bir süre sonra konunun tıkanıp diziye eklenen üç beş "salak" karakterle işi ilerletmeye çalışma çabası içeren televizyon görseli.

el alem 3 saat film çekmiyo biz her hafta 3 saatlik dizi çekiyoruz!

ay eklemeden geçemeyeceğim en bi sevdiklerim de ağalı paşalılar, böyle birbirlerinin isimlerini uzata uzata ve var olmayan şivelerle konuşarak çekilen diziler (bkz: karagül )

3. yatırım yapmadan para kazanmaya çalışan yapımcıların, paramı alırım gerisine karışmamcı oyuncuların, kamerayı oyuncuların suratına yapıştırmayı matah birşey zanneden yönetmenlerin ve ağır olacak ama çoğunlukla hırsız ve kapasitesiz senaristlerin yaptığı dizilerdir.

4. her bir girdiye katılıyorum.

tanım: modernleşme amacıyla çok fena toplumundan kopan dizilerdir.

modernleşme amacıları hem olaay örgüsü açısından -daha çok entrika,daha çok aksiyon,geriye dönüşlü diziler -

hemde alt metin olarak.

teknik açıdan iyi yapıyorlar.çekimler,mekanlar,kostümler çok gelişme gösterdi bence

amaa senaryoda aynı şeyi söylemeyeceğim. tamam daha zekice yazılan senaryolarda var elbette. geneli ne yazık ki hadi batıya benzeyelim denip halktan alakasız yazılmış metinler.

yabancı dizilere,filmlere bayılıyorum. sex and the cityi tekrar döndürebilirim 6 sezon. ben onların yaşam şekillerini seviyorum çünkü. ama ülkemde ki o sıcak aile yapısını da,dostlukları da seviyorum. bunun işlendiği dizileri çok özledim. yalıda değilde böyle orta karar bir konakta,mahallede geçen dizileri özledim. birbirinin kocasını/karısını elinden almaya çalışan kardeşleri değil hababam sınıfındaki kardeşliği istiyorum.

evet toplumumuzda değişti farkındayım o güzel insanlar o güzel atlara binip gittiler. kalanları da var . sürekli karısını aldatan,çocuğunu birine satan, dostunu sırtından bıçaklayan,tecavüz edenleri bu kadar izlemek zorunda mıyız?

haberlerde.sözlüklerde,gazetelerde zaten yeterince görüyoruz. ben diziyi başka bir dünya görmek için izliyorum eğer tarihi değilse,özel bir alanla ilgili değilse tabi. çoğu insanda öyle. kötü bir gün geçirip eve geldiğimde sürekli ihanet içeren şeyi izlemek istemeyip çeviriyorum. gidip 90lardan bir dizi izliyorum youtubeda.

eğer o olayları bakın bu kötü şeklinde göstermek amaçlarıysa.başarılı değiller. topluma ders vermek amacıyla çekiyorsanız o sahneleri farklı çekmeniz gerekir. sağlam bir alt metin gerekir. kadının en sonunda boyun eğmemesi gerekir. adamın ailesini bir araya getirmek için çabalaması gerekir. şiddet uygulayan kişinin hata yaptığını farketmesi düzelmesi gerekir.

hele o iki karısından da vazgeçemeyen adamlı diziyi baştan biteceğini tahmin etmiştim. midem bulandı izlerken. hayır abi ya aynı anda iki kadını sevemezsin birini seçmen gerekir. iki karımda çocuklarıma baksın,bana vıdı vıdı etmesin,yatağa da dönüşümlü gelsinler şeklinde işleyemezsin.

birde adamı mağdur kadınları da onun başının etini yiyen varlıklar olarak gösterdiler ya orada bitti benim için o dizi.

5. çoğunda oyunculuklar berbat. 1-2 tane tiyatro kökenli, iyi oyuncu bulundururlar numunelik olarak. fakat dizinin genelinde böyle değildir işte. sırıtır yani. sırf fiziği iyi diye doluşturuyorlar sete. senaryo desen o da ayrı berbat.

(gbkz: beren saat)'e iyi oyuncu denilen bir sektör için pek bir beklentim yok bu sebeple.

6. esas oğlanın cool, karizmatik, zengin (mümkünse holding sahibi) ; esas kızın saf-salak olmak zorunda olduğu dizilerdir.

mutlaka esas kız kendini rezil ediyor, 90 dakikalık dizinin rahat 30 dakikası diyalogsuz, boş bakışlarla geçiyor. o dönem popüler olan şarkı neyse, her dizide mutlaka bıkkınlık getirene kadar çalınıyor.

yeni içerik üretme konusundaki sıkıntımızdan bahsetmiyorum bile. bir sahneyi izlerken, bir sonraki sahnede neler olacağını tahmin etmek hiç zor değil.

reytingi yüksek, bir sonraki haftası merakla beklenen dizilerin çoğu da uyarlama.

bir de inatla ege ağzıyla konuşamayan "oyuncularla" çekilen ege dizileri... "yapıp duru, edip duru, diyollağ" demekle "olamıyoru".

7. Son 1 senedir televizyonu açmıyorum bile. Arada yaz dizilerini görüyorum da çekilir gibi değiller. Seyirciyle dalga geçiyorlarmış gibi geliyor artık. Özgün hiçbir şey yok. Hepsi birbirinin kopyası. Bunların arasından sıyrılan iki dizi var benim gözümde. Suskunlar ve Ezel. Her ne kadar uyarlama da olsalar her anlamda şuanki dizileri ona katlarlar. Gerçi vıcık vıcık aşk,envai çeşit klişe ve berbat oyunculukların olduğu diziler tutulduğu için suskunlar çok kısa sürmüştü.

8. ortasında çıkıp faturaları ödeyip dönseniz kaldığınız yerden devam edeceğiniz dizilerdir. ilk bölümünde tüm senaryo tahmin edilebilir.

yaz dizisi : arkadaşlık içerikli 10-14 yaş grubuna hitap eden, başrol aşklarıyla yan rol aşkları diğer dizilere göre yakın hiyerarşide bulunan tutarsa kışın devam eden tutmazsa da napalım dizilerdir.

aşiret dizisi : içinde gizli modernlik barındıran maço erkek modeliyle az geleneksel, asi, modern genç kadın arasında geçen aşk temalıdır. konakta çalışanlara korku salan geliniyle sorunlu kayınvalide dizinin olmazsa olmazıdır.

aile dizisi : sıcak bağları olan orta sınıf ailelerin yaşadığı günlük olayları konu alır. trt'de yayınlanır. en iyi oyuncular bu dizilerdedir.

zengin dizisi : lüks evler, arabalar, evdeki akşam yemeğine topuklu ayakkabıyla inen kadınlar, kuş sütü eksik kahvaltıdan bir yudum portakal suyu alıp işe giden holding patronları bu dizilerdedir. entrika düzeyi aşiret dizisiyle yarışır.

9. (yazar: bayazcans) tüm kategorilerdeki dizileri özetlemiş zaten.

ama birde bir kategori var görmezden geldiğimiz, o da uyarlama diziler. hiçbir şekilde orjinali gibi olmayan biz fark etmeden final yapan diziler. -çünkü kurguları bizim ülkemize ve insanımıza hitap etmez özellikle amerikan dizi uyarlamaları- tek tutan türleri kore uyarlamaları. onda da salaklıkta master yapmış, sempatik ve şirin gösterilmeye çalışan kızlar olur baş rolde.

töre ve aşiret dizilerinin şu yılda hala çekiliyor olması utançtır benim için.

bu gidişata bir son vermek isterdim.

10. dolu içerikleri derinliği olanları yayından kaldırılır. boş ve sığ olanları ise yayın hayatında emin adımlarla ilerler.

asla politik olarak muhalefet olamazlar. olanlar yayından kaldırılır. olmayanlar yayın hayatında emin adımlarla ilerler.

sigara ve alkol görüntüleri sansürlenir. hırsızlık, tecavüz, dolandırıcılık, tacizler sansürlenmez hatta bazılarında bile bile göze sokulur.

orjinal senaryosu olanlar yayından kaldırılır. kopya, klişe, yeniden yapım, senaryosuz (gizlinot: beni affet ) olanlar yayın hayatında emin adımlarla ilerler.

çok uzun olan yayın süreleri yüzünden başta konusu olan diziler bile bir yerden sonra sapıtırlar.

ürün yerleştirmeye abanan yapımcılar yüzünden reklamlar haricinde reklam çekimleri yaparlar.

ülkenin gerçeklerini yansıtanlar yayından kaldırılır. ülkeyi toz pembe gösterenler yayın hayatında emin adımlarla ilerler.

tarihi gerçekleri olduğu gibi yansıtamazlar.

tarihi kurgulayamazlar.

görsel efektleri berbattır.

o kadar çok reklam koyarlar ki dizide en son ne olduğu unutulur. üstelik reklam süreleri çok fazladır.