yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (17)
    • medya (0)

    1. bunu bilen, yaşayan ya da hatırlayan kaç kişi var acaba?

    buradaki yazarların çoğu sanırım erken 20'lerinde.

    (gbkz: watsons boykotu) başlığını bir kez daha okurken aklıma geldi. kimileri olaya sadakatle sahip çıkarken, kimileri aman ne olacak kafasında. umursamadıkları gibi adeta umursayana da karşılar.

    ben sadece 2000-2005 yılları arasında türkiye'de yaşadım, hayatımda. ondan sonraki tarihlerde ise ancak birkaç kez gittim. daha ziyade uzaktan takip eder konumdayım ne oluyor ne bitiyor.

    yüzde 40 indirim miymiş, maskaraymış, blogger vlogger bilmemne, milyarlarca çeşit ürün... bunların hiçbiri yoktu o dönemde.

    ancak bir tekin acar vardı, çok daha az yaygın olan sevil bir de. kozmetik alışverişi daha çok marketler, küçük parfümeriler ve pasajlarla sınırlıydı. süslü ve bakımlı olan o zaman da elbette öyleydi, ama bugünki alternatif ve çeşidin 10'da 1'i bile o zaman yoktu. insanların geneliyse yek diğerine karşı daha düşünceli, daha duyarlı, onurlu ve gururluydu.

    tam da bu nedenle bugün bazı şeyler, sergilenen kimi tutumlar bana anlaşılmaz ve affedilmez geliyor. inanılmaz bencil, çıkarcı, şımarık, ne oldum delisi, bananeci, rahat, geniş, konformist, duyarsız insanların sayısı çok arttı gibime geliyor. ve bu da ne uğruna, 300 tane alternatifi olan -ve olmasa bile fark etmemesi gereken- 5 paralık bir maskara uğruna.

    şu an mevcut en pahalı fondöten ne, (gbkz: la prairie) mi, 500 kat la prairie bile bu kusuru kapatamaz, 550 liralık en niş parfüm bile bu kokuyu örtemez.

    bu kadar, derin bir esefle arz ederim.

    14 ocak 2017 17:52

    2. Benim hatırladığım drugstorelar olmadan önce en yaygın tekin acar, sevil ve bildiğim pino kozmetik diye bir mağaza vardı. Ayrıca ufak tefek bijuteri tarzı yerlerde flormar golden rose gibi markaların standları olurdu. Çocuklar öyle çok makyaj malzemesi bilmem ne bilmezdi çünkü onların ilgisini çekecek kadar yaygın değildi. Küçük kızların makyaj anlayışı annesinin malzemelerini gizli gizli kullanmaktan ibaretti.

    14 ocak 2017 18:06

    3. avon, oriflame gibi uygun fiyatlı ve katalog üzerinden satış yapan markaların saltanat sürdüğü günlerdi.

    14 ocak 2017 19:17


    4. Sözlüğün fosillerinden olarak hatırladığım ilk kozmetik ürünüm zümrüt marka beyaz sedefli bir ojeydi..yıllar dan 1989-1990 falan..lise zamanlarımda barbara bort çok havalıydı birde catherine arley in bordo ruju..bunlar drug store diilse nedir?

    Anneminde tokalon fondoteni ve 2 ruju vardı adını hatırlamadığım.. ülkemizde dtugstore un bile olmadığı günler için oldukça geriye gitmek gerek diyecekken her dönemin kendine göre ucuz yaa pahalı markaları olduğunu farkettim..

    14 ocak 2017 19:34 14 ocak 2017 19:35

    5. Hey gidi hey.

    Yıldırım parfümeri vardı, hoş hala var. Oraya giderdik biz annemle. Benim gençliğimde bile yoktu ayol drugstore filan. Avon kullanırdık, oriflame bakardık.

    14 ocak 2017 19:35

    6. ben kendi çapımda o günlere geri dönme kararı aldım. bu mağazalardaki hadsizliğe ve seviyesizliğe ne adına katlanıyorum ki.

    14 ocak 2017 19:59

    7. tekin acar fiyatlarından yanına yanaşamadığımız bir yerdi ben ve arkadaşlarım için. onun dışında bakırköy'deki birçok pasaj ve parfümeriden alışveriş yapardık. T-shop o zamanın gratis'i vs. gibi bir şeydi. Ah günler, olanaklar daha fazla olmasına rağmen ne bileyim daha güzeldi sanki ya

    14 ocak 2017 20:41


    8. ne güzel günlerdi onlar, değerini daha çok bilseydik keşke.

    şimdi en tırto indirimde bile gratisler watsonslar insandan geçilmiyor, herkes makyaj gurusu olmuş, highlighter'ı olmayan sokağa çıkamaz hale gelmiş. insanlar dış görünüşle kafayı bozmuş.

    ha bu markalar olmasın mı, olsun, ama bizler ne zaman normale döneriz bilemiyorum.

    14 ocak 2017 21:41

    9. Cosmo home ve bazı yerel parfümeriler, orta direk kişilerin işini görüyordu. Tek kötü yanı marka azlığıydı, bir de makyaj fırçası neredeyse hiç satılmazdı. Şu dandik olan, tırnak büyüklüğundeki yassı fırçaları saymıyorum. Bir de avon ve oriflame vardı tabi.

    14 ocak 2017 21:43

    10. acaba diyorum bu drugstorelar bizi mi yiyor, hayır yani ne zaman ufak bir kozmetik dükkanına girsem fiyatlar hep daha uygun (gizlinot: bilemedim) :/

    14 ocak 2017 22:00