türkiye'de trafik kurallarına uyulmaması

1. Konya da levhaların altında okunuşları yazıyor. Başka bişey diyemiyorum :(

2. kendini çok akıllı zanneden gerizekalıların büyük bir marifet sanarak yaptıkları saçma sapan kural ihlalleri yüzünden günbegün sıradan bir hal alan, sırf kurallara uyuyorsun diye trafikte tacize uğramana , aman sen de bir şey olmaz diyenlerin neden olduğu hadise.

ambulansa yol verdin diye ayrı, arkasına takılıp da gitmedin diye çok daha ayrı kornalı , bolca el kol hareketi içeren (gizlinot: küfür de etti mi duyamadım ama onu da beklerim ) bir şekilde tepki almak minicik bir örneğidir mesela.

açılın yoldan ben geliyorum tüm yollar benim deyip manyakça hareketler yapan süper egoya sahip biri verdiğiniz sinyali görmez siz sollayacağınız anda gaza basıp öne geçer yolu kapatır , kazanın eşiğinden dönersiniz bir de bunlar var. örnekleri arttırmak daha da mümkün tabii.

bunlar sürücü hataları bir de yaya olarak yaptıklarımız var tabii. en basiti bize kırmızı ışık yandığı halde araba yok , yol boş nasıl olsa deyip atıveriyoruz yola kendimizi. trafik ışıkları sadece sürücüler içindir yayalar arabalara bakar sadece , araba yoksa geç gitsin gibi bir algı var maalesef. o anda bir araç gelse ki yol onun hakkı zaten sana gelip çarpsa al işte sen kusurlusun. bunu bir de çocuk arabasıyla yapan kadınlar görüyorum mesela birkaç kez dayanamadım uyardım. gelen cevap şaka gibiydi. kadın eve geç kaldım daha yemek yapacağım deyip güldü ve geçip gitti. iki dakika beklememek için bahane yani. sanki orada durup beklemedin diye bir anda usain bolt adımlarıyla eve varacaksın. gerçekten pes dedim yani canı pahasına arabadaki çocukla birlikte atıyor yola kendini resmen.

sadece trafik ışıkları da değil tabii , üst geçit kullanmak zor gelir arabaların arasından geçip yine koştur koştur karşıya geçmeye çalışan kişi sayısı da bir o kadar fazla ki.

son zamanlarda yine hayretle izliyorum bazı teyzeler var mesela yol arabanın hakkı, ama illa onu durdurup geçmeye kalkıyor. kısaca yol kesen teyzeler diyorum ben onlara her türlü geçiş üstünlüğü var çünkü onların. e be teyze hadi öndeki araç durdu sana yol verdi diyelim , arkadaki araç ne olacak peki?

bu esnada o normal hızla giderken bile öndeki sırf senin geçmen için hadi durdu diyelim , bu sefer arkadaki gelip o da öndekine seyir halindeyken aniden durdun diye çarpsa al sana trafik kazası. bir de arada sıkışıp kaldıysan vay haline yani. hem kendin kurala uymadın , hem de diğerlerini tehlikeye atarak kazaya sebebiyet verdin.değer mi iki dakika beklememeye yani.

bir de kurallar demişken hatalı bir şekilde motor ve bisiklet kullananlar var tabii. işlerine geldiği gibi kuralları kendileri koyarak yerine göre sürücü , yerine göre yaya her türlü tehlike saçanları var maalesef. siz trafik ışıklarında beklerken , onlar dayanamayıp araçların arasından makas atarak ilerlemeye çalışan süper zekalar sayesinde kurallara uyduğun halde bir kazayla karşılaşma oranın her geçen gün artıyor ne yazık ki.

bu iş eğitimle de bir yere kadar geliyor , bir yerden sonra mesele gelip şuna dayanıyor. trafikte bencil olmak , her durumu kendi lehine kullanabilme yeteneğimiz sonucu kural ne diyor bilsek bile işimize gelmediği için kurallara uymuyoruz ya da uymayan birilerinin bu davranışları sonucu kaza oldu diyoruz. üstelik kaza trafikte çoğu zaman geliyorum diye kmlerce öteden kendini belli etse bile.

3. türkiye'de uyulan bir kural gösterin dediğimdir.

en nefret ettiğim kural ihlali, yanlış sinyal verilmesi veya verilmemesidir, indirip odunla vurasım gelir.

4. Adana' da fazlasıyla geçerli olan önermedir. Hattâ kurallara uyanlara korna çalmakla yetinmeyip ana avrat da sövüyorlar.

5. yeterli boyutta yaptırımların olmayışındandır.

6. özellikle yaya geçidinin neden var olduğunu bilmeyen sürücüleri gördükçe sorguladığım durumdur.

7. Eğitim seviyesini gözler önüne serer.

8. Trafikte kuralcı olmama rağmen diğer sürücüler yüzünden bazen ben de uyamıyorum kurallara

Örneğin ışıksız dönel kavşaklarda kavşaktaki araç öncelikli olmasına rağmen eğer duran ben olmazsam sağ taraftan gelen dik açıyla ve hızlı bir şekilde bana çarpacak.

tanım: zincirleme ve eksponansiyel olarak artan bir olay

9. pişkin şoförlerin herzamanki davranışıdır ve dile getirdiğim zaman sözlükte neredeyse linç edildiğim durumdur.

ve evet, istanbullu biri olarak trafik kurallarına uyulduğunu, yayaların umursandığını, suçlu şoförün pişkinlikte az da olsa sınır tanıyor olduğunu neredeyse görmedim.

varsa örnek verebilecek olan dediğimde ona da bir cevap getiremiyor bu kişiler, bizler gibi azınlık harici kurallara uyan yok, evet.

örnekse; ilerde kırmızı ışık yanıyor, basıp ani fren yapmaya gerek yok, madem durulacak tin tin gidebiliriz, aaa bi baktık ki yaya var, e hadi o da geçsin malum koşturacak durum yok, ne yapıyoruz yavaşlayıp el ile işaret ederek buyrun diyoruz, yaya büyük şaşkınlık ve mutlulukla geçiyor karşıya, ve ne oluyor, arkadaki öküz bile demenin doğru olmadığı hödük kornaya abanıyor, ani hız kesme olmadığı ve ilerde hala ışık yeşile dönmediği halde, eee be aptal, gidip durmayacak mısın, o kadar yemez geçmek, ne bu beyinsiz hareketler ozaman?

işte çoğunluk böyle! başka da lafım yok.

editus: diğer konular ile ilgili hiç önemli olmayan fakat bu tip konularda ve kesinlikle doğruluğunu kanıtlarla belirtebileceğim şeyler üzerine , çok çok şeker soförlerimiz mi vermiş eksileri? hani bunlara uyan topu topu bikaç kişi, onlar da belirtilmiş, ha yok ben o magandalardanım, yazdığını da beğenmedim yalan söylüyorsun diye haksız ve cesaretsiz şekilde verenler ise, dediğim gibi her yerde haksız ve kabasınız. yoksa bu metropolde nasıl oldu da kibardan çok kaba 'şoförümsü'lere denk gelmiş olabiliriz? beceriksizliğinizi alkışlıyor, bi singapur, bi hollanda, bi japonya trafiğini sakın ola kirletmeyin tavsiyesini salık veriyorum, şu güzelim şehrimde zaten sizden çok var.hadi şimdi!

10. avrupada herhangi bir mahalle, cadde olsun fark etmez araba beni gördüğü yerde yavaşlayıp duruyorken burada kırmızı ışıkta adam yüzüme bakarak, pişkin bir şekilde hiç yavaşlamadan önümden sırıtarak geçiyor. diyeceklerim bu kadar.