1.
Burada 3 ay yaşama fırsatım oldu. Daha gelişmiş ve daha güzel birçok farklı ülkeyi gezmeme rağmen beni en mutlu eden, hatırladıkça gözlerimi hafiften dolduran harika anılar biriktirdim tek ülkedir. Bunun nedeni ülkenin çok güzel olması değil ( ki bence gayet güzel özellikle Lviv harika bir şehir) ama insanlarıydı. İnsaları düşündüğümün aksine çok sıcaktı. Tanıştığım herkes bana çok yardımcı oldu. evlerinde ağırladılar, hediyeler verdiler, güldük, dertleştik. Hatta biriyle çok iyi arkadaş olduk. 4 sene geçmesine rağmen hala çok sık İletişim kuruyoruz. Türkiye’deki arkadaşlarımın dinlemeyeceği birçok derdime, sevincime ortak oluyor. Farklı kültürlerde büyümemize rağmen birbirmizi çok iyi anlıyoruz. Ukrayana’ da fark ettiğim en tuhaf şeylerden biri ülkenin sanki 80lerden kalmaış gibi olması. bunu anlatmak çok zor. Nostalji kokuyor ülke ve insanlar. Bunu çok sevmistim. bunun altında ekonomik olarak fazla gelişememiş olmaları yatıyor belki ama bu, ulkeye cok farkli bir atmosfer katıyor. Benim gittigim sene 1 Türk lirasi 8 grivna ediyordu. O yüzden kraliçeler gibi yaşamıştım. belki ülkeyi sevmemde bu da cok etkili olmustur asdfgj. 3 ay da onlarca şehir gezip, yiyip içip, hostellerde kalıp, alışveriş yapmama rağmen en fazla 250 dolar harcamışımdır ki dolar o zamanlar 3 tl kadardı. Şimdi grivna da 4/5 tl arası gidip geliyor. Mutlaka gidip görün derim.
3 aralık 2018 15:03
3 aralık 2018 15:06
2.
lviv ve kiev şehirlerini gezme fırsatı bulduğum güzel ülke. gitmeden önce lviv'den beklentim çok yüksekti. kendisinin tarihi ve binaları çok etkileyici olmakla beraber, 2-3 günün fazlasıyla yeteceği bir şehir. blog sayfalarında önerilen çoğu yer zaten yanyana ve o konsept mekanların çoğu beklentimin altında kaldı. italyan courtyard'a mutlaka gidilmesini öneririm. kiev'e ise tam anlamıyla hayran kaldım. dinyeper nehri, St. Sophia, st.michael, st.volodymr katedralleri, mağaralar manastırı ve st.andreas kilisesi muhteşem yapılar. bunun yanında kreşatik caddesi ve yakınındaki restaurantlar da çok güzel. bence kiev'de yemek seçeneği daha fazlaydı ama genel olarak hangi restauranta gittiysek memnun kaldık. iki şehir de çok güvenliydi, saat 2'de 3'de kadınların rahatça tek başına yürüyebildiği şehirler. biz gittiğimizde euro 2020 maçları vardı ve ukrayna maçını dışarıda izledik. alkol alındığında bile herhangi bir taşkınlıkla karşılaşmadık. bunun yanında özellikle kiev'de sürekli alt geçit kullanmanız gerekiyor ve bu geçitlerde de bir güvensizlikle karşılaşmadık ayrıca da o malum altgeçit kokuları asla yok ve sokaklar çok temiz.
3.
Dört gündür Rus işgalinde olan ülke. Rusya bir yana, neredeyse tüm dünya ülkeleri bir yana durumu söz konusu. Taraf olmayanlar da var elbet. Fakat böylesi bir dönemde savaşı desteklemek.. Hiç ummazdım mesela Azerbaycan'ın Rusya tarafını savunacağını. Siyaset cidden çok farklı bir cendere. Bizim ülke olarak ciddi derecede dış politika sorunumuz var ama şu an tarafsız olmak en çok bizim işimize gelecektir. Kiev'e gitmeyi çok istiyordum. Dilerim bir an önce herkes barışa, evine, sevdiklerine kavuşur. Gerçekten çok üzgünüm, insanların o hallerini gördükçe. Sivilleri hedef almak, hiçbir medeniyet göstergesi ile açıklanamaz.
4.
avrupa'nın tüm dünyaya bakışını özetler nitelikte "çok duygusalım çünkü sarı saçlı mavi gözlü avrupalılar öldürüyor" şeklinde açıklamalar yapan politikacılara sahip ülke. bunun yanında fransız tv kanallarına çıkılıp "21. yüzyılda, avrupa'da bir ülkeyiz ve sanki Afganistan veya ırakmışız gibi üzerimizden füzeler geçiyor" şeklinde açıklamalarda bulunuluyor. dünyanın her yerinde yıllarca süren savaşlara gözünü kapatan, hatta çoğunun direkt destekçisi olan batı "medeniyetleri" kendilerini melek ilan ediyorlar. ortadoğu'daki insanların kaderi ölmektir ve bu konuda bir şey yapılamaz. ama kendi ülkelerinde savaş çıkınca tüm dünya müdahale etmeli, kendi askerlerinin canına kıyıp askeri destek vermeli. dünyanın herhangi bir yerinde savaş çıkması (çıkarılması) ve insanların ölmesi mesele değil ama avrupa'da savaş çıkınca yer yerinden oynamalı. çünkü onlar canlarının kıymeti olmayan ork ırkı ama kendileri elfler.
anladık ki acı çeken her insan için yanan kalplerimiz varken abd'de, avrupa'da durum böyle değil. savaşa her zaman karşıyız, bu durum ülkemizi de etkileyecek biliyorum ama bu savaş benim savaşım değil.
5.
Rusya’nın kimseye bırakmayacağı zaten benim hinterlandımdasın dediği ve bugünlerde maalesef kötü zamanlar yaşayan ülke.
Yaşadığımız çağda ülkeler ekonomi dinamiklerini tehlikeye atamayacaklarından topyekün bir dünya savaşına dönüşmeyecektir. Rusya karşısında ne kadar dayanabilecek izleyip göreceğiz.