vazelin

1. Simdi bu vazelin gerçekten müthiş bir madde, kullanım alanı çok mesela topuklara dirseklere çok iyi geliyor, ayakkabının vuran yerlerine sürünce sürtünmeyi azaltıyor vurma olayını geciktiriyor, sonra dudakları bundan daha iyi yumuşatıp parlatan madde yok, bir rivayete göre kirpikleri uzatıyormuş, sonra gıcırdayan kapılara da sürebilirsiniz, makine yağı gibi kötü kokmuyor falan.. Lakin petrolden üretilen bir madde, insan kullanmak istemiyor doğal değil diye.

Ben de bunun üzerine şöyle bir teselli uydurdum: şimdi bu petrolun kaynağı uzuuuun yüzyıllar önce yerin altında kalmış devasa ormanlar ya, belki de vazelin o ormanların özütüdür mesela, bitkilerin faydalı maddelerinin birleşimidir belki, belki de bu yüzden cilde çok iyi geliyordur, hem vazelini yakmıyorum ki sadece sürüyorum..

İşte ne zaman kullanmak istesem bunları düşünüyorum ve azıcıktan bir şey olmaz diyorum ama petrol ürünü sonuçta..

2. 19. yüzyıl sonunda Robert Chesebrough tarafından bulunmuş olan bakım ürünü. Chesebrough petrol işçilerinin makineler üzerinde biriken kıvamlı yağı yaraları için kullandıklarını fark etmiş, laboratuvarında aldığı örnekleri incelemiş, bu yağı rafine ederek petrol yağının patentini almış.

son yıllarda güzellik camiasında zararlı olduğu, asla kullanılmaması gerektiği söyleniyor. neden zararlı acaba diyerek araştırdım ve iki açıdan zararlı olduğunun söylendiğini gördüm:

birincisi cilt tarafından emilmiyor üstünü zar gibi örtüyormuş, gerçekten nemlendirmiyormuş, suda zor çözülüyor zor temizleniyormuş, yani gözenekleri tıkayıp sivilce yapabilirmiş. bu söylenenler beni etkilemedi açıkçası. elbette yüzümü gözümü vazelin ile kaplayacak değilim. bu durumda hastalık zamanında silinmekten tahriş olmuş burnu, çatlamış topukları, sertleşmiş tırnak etlerini yumuşatıp korumak için vazelin kullanmamın sakıncası yok.

ikincisi petrolden üretildiği için çok iyi rafine edilmeliymiş, yoksa kanserojen özellik gösterebilirmiş. işte bu ciddi bir iddia. vazeline benzer fiyat aralığındaki onun kadar güçlü kremlerin koruyucu ve başka kanserojen maddelerle dolu olduğu düşünüldüğünde pahalı yağlar dışında seçenek kalmıyor. diğer taraftan okuduğuma göre üç kere rafine edilen vaselline'ın vazelini temizmiş. yani bir kavanoz vazelinin dörtte birini 5 yılda bitiremediğimi göz önüne alırsak görece temiz olduğu söylenen kaliteli bir vazelin ne kadar kanserojen olabilir?

düşündüm taşındım; tırnaklarım ve gerektiğinde burnum ve topuklarım için vazelin kullanmaya devam etmeye karar verdim.

3. kemik erimesine yol açtığını duyduktan sonra yanından bile geçmek istemiyorum.

4. dudaklar için de birebir. işin kötüsü ev lip balm çöplüğü. kokusundan, ambalajından, dokusundan, renginden dolayı eş zamanlı alınmış biiiir sürü lip balm. çözümü ise basit, bunların hepsini dışarı çıktıkça/evden uzakken sırayla alıyorum yanıma, ama dudaklar için asıl çözüm vazelin.(gizlinot: dolgunlaştırıyor bile!)

5. annenim altın gününde arkadaşlarının

"hiç hiç para verme gülüm yağdır falan alıyosun vazelini sürüyosun her tarafına yatıyosun bir seksen güneşin altına akşama bak gör nasıl olmuşsun miss miss valla "

diye öve öve bitirememesi sonucu tatilde kullandığım ürün. gerçekten güzel yakıyor(!) sanırım yani bilmiyorum. kızarmış tavuk gibi biraz.

6. ben hiç sevmiyorum vazelini :(

Çünkü o zamanlar bu kadar marka ve imkan yoktu artık var.

hele o bakım yağı dedikleri şeyleri hiç sevmiyorum :(

ama aynı sefa kremi ve dağ kekiği bu yargılarımı biraz aşağı çekti benim.

Yine de vazelinden hoşlanmıyorum.

7. Peşin not: doktor veya kimyager değilim. üzerine okuduklarımı aktarıyorum. Yanlış biliyorsam düzeltilmeye açığım.

Bu kadar zararlı olduğu söylenen bir maddeyi sürünmeyin bol bol.

Ben de yaptım zamanında oradan biliyorum. Ellerini ayaklarını vazeline bula, çorapla veya eldivenle, sabaha yumuşacık.

Her şeyin bir bedeli var.

Vazelin, diğer isimleri ile,

Petrolateum

Mineral Yağ

Parafin

Parrafinum Liquidum

Herhangi bir el kreminde veya kremde, az miktarda ve içerik listesinin en son sıralarında bile olsa hoş bir madde değil bence.

Ayrıca pek de bir işe yaramıyormuş. Petrolateum cildinizi sudan ve havadan korur. Ama cildiniz hava ve su geçirmediği için nefes alamaz. Ayrıca nemli bir ortam yarattığı için mantara ön ayak olabilir. Verdiği yumuşak his geçicidir. Bunun haricinde temizlemesi zordur, toksinleri ve bakterileri de cilde hapsedebilir.

Ayrıca petrolden üretildiği için saflık derecesini de bilemiyoruz. İçerisine karsinojen maddeler karışmış olabiliyormuş. Üreticiler bizim sağlığımızı ne kadar koruyorlar ki? Karsinojen karışsa karıştı demezler, onlar kazandıklarına bakarlar.

Bu yüzden vazelin severleri vazelin yerine doğal içerikli bir krem veya yağ kullanmaya davet ediyorum. Vazelin benim canım, kullanmak istiyorum diyorsanız da markasına dikkat edin. Çok bilinmedik markalar daha da zehirli olabilir.

Bu arada bebek yağı dediğimiz şey de yanlış bilmiyorsam parfümlü likit parafin. Böyle bir şeyin bebeklere sürülmesine nasıl izin veriyorlar anlamıyorum.

8. Petrolden üretilir o yüzden dudağa asla sürülmemeli. Alternatifi hindistan cevizi yağı olabilir.

9. Vücuda sürmek için değil de ayakkabıları parlatmak için kullanıldığında çok başarılı ve yararlı olabilecek ürün. Süngere çok az sürüp deri ayakkabıların bakımında kullanıldığında hem güzel bir parlaklık hem de esneklik verir.

10. ahşap mobilyaları parlatmak ve daha uzun süre toz tutmamasını sağlamak amacıyla da kullanılır.

not: eser miktarda kullanmak yeterli gelmektedir.