yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (103)
    • medya (1)

    1. çoğunluğun üniversite yıllarının sonunda ya da profesyonel yaşama ilk geçişte tecrübe ettiği yaşam tarzı. kimisi korkar, kimisi iple çeker. yalnız yaşamak illa ki yalnız kalmak değildir zaten. kaldığınız yere ve kalış sebeplerinize göre bir vaha olabilir. yalnız yaşayan insanın yuvası sakindir bir kere. bütün sorumluluklar elindedir. hayatını nasıl idame ettireceğine kendi karar verir. uzun bir günün sonunda gelir kendi isteğine göre kafasını dinler. gelenine gidenine karışan olmaz, "geç kaldım mı?" telaşı yaşamaz.

    ama yalnız yaşayan, hasta olduğunda kapısının çalmasını bekler. telefonda arkadaşlarını, ailesini çağırır, bir çorba kaynatsınlar diye. "mandalina ye" der annesi telefonda da , "çıkıp alacak halim mi var?" diyemez üzmemek için. bazen kafası dolu dolu olur, anlatmak anlatmak ister de telefon yetmez sanki. susar o zaman. evinde kafasını dinlediklerine sayar, oturur kafasının içindekileri dinler belki de.

    7 yıldır yurtlarda, kiralık evlerde bir şekilde yalnız yaşıyorum. şimdi geçici bir süre için ailemin yanına döndüm de yalnız yaşamanın ne kadar farklı bir şey olduğunu anladım. hala ne karışanım var, ne hesap soranım, o konuda çok şanslıyım. ama kendine ait bir yerin olduğunu bilmenin hissi nasıl bir şeymiş var ya... bambaşkaymış yani. insanı mutlu eden, boğan, yoran, üzen, sevindiren, eğlendiren, bambaşka bir şeymiş. insanı büyütenmiş. gece geç vakit yazılar yazdıranmış belki de.

    18 eylül 2014 00:01

    2. 6 sene yaşadım. Güzel olduğu kadar oldukça zorlayıcı tarafları da var. Mesela sabahın köründe tesisatçı arayabiliyorsunuz falan.

    18 eylül 2014 12:25

    3. üniversite yıllarımın bir yazında deneyimlediğim olay. sanılanın aksine çok eğlenceli, özgürlüğün doruklarında olduğunuz bir durum değildir. başlangıçta istediğiniz yemekleri yapıp tek başınıza yemek, istediğiniz kadar evi dağıtabilmek vs. gibi şeyler çekici gelse de en basitinden filmin komik bir sahnesinde beraber gülebileceğiniz birinin olmaması eksikliğini hissedebilirsiniz. sonra da haftasına kalmadan evi kalacak yer arayan insanlarla doldurmuş olabilirsiniz.

    18 eylül 2014 12:39


    4. yıllardır 2-3 kişilik yaşadığım ailemden ve 2.5 yıl erkek arkadaşımla yaşadığım zamanlardan sonra düşünüyorum da kalabalık aile kavramı bana göre değil. ev bir haftalığına akrabalarla dolduğunda bile annemle bezgin bakışlarla birbirimize bakıyoruz. çok severiz hepsini ayrı ayrı. ama evde sakinlik arıyorum. her odadan 5'er 10'ar çocuk fırlaması pek bana göre değil.

    ama yalnız yaşama fikri de bana göre değil. kendimi kimsesiz gibi hissediyorum. hiç sevenim yokmuş gibi. bir başıma bırakılmışım gibi. evde bile 1-2 gün yalnız kaldım mı ne yapacağımı şaşırıyorum. zaman geçmiyor bir süre sonra. radyoyla, tv ile konuşmaya başlıyorum.

    yani mali durumum el verse bile yanımda yaşayan birinin varlığını isterim ben.

    18 eylül 2014 13:07

    5. işten gelip anahtarla kapıyı açtığınızda, bütün iş gününün aksine sessiz, bıraktığınız gibi bir evle karşılaşmaktır. içeri ilk adımı atıp kapıyı kapatırken yaşadığım rahatlamayı anlatamam. çantamı yere, ceketimi askıya çoraplarımı istediğim yere…

    18 eylül 2014 13:19

    6. Dört yıldır yalnız başıma yaşıyorken şimdi okulum bitti mezun oldum ve tamam ailenizi çok seviyorsunuz elbette hiçbir şey onlar kadar kıymetli değil ama yalnız yaşamak gerçekten çok daha güzel. bazen annemin en ufak değişikliğe bile tepki gösterdiği oluyor böyle zamanlarda çok daha ağır basıyor bu yüzden çok çalışıp seneye atanacağım(gizlinot: yani öyle umuyorum)(gizlinot: inşallah)

    18 eylül 2014 18:59

    7. yıllarca heves edip, sahip olduktan sonra ''bu muymuş?'' dediğim olaydır. ilk başlarda artık canım ne isterse yapabilirim dersiniz ama bir süre sonra canınızı sıkmaya başlar her akşam girdiğiniz o sessiz ev. duvarlar üstünüze üstünüze gelir gibi olur. bu sefer de kalabalık ailelere, yuvalara özlem çekmeye başlarsınız. ne üzüntünüzde ağlayabileceğiniz bir omuz, ne sevincinizi paylaşacak bir ses bir nefes vardır yanınızda çünkü. hastayken yalnız olmak, en beteri de odur. hele bir de o evi sevdiğinizle paylaşmışsanız , en ufak ayrılıkta o ev iyice kabus olur. her yerde hatıralarınız vardır vs. kendim kadar bireysel ve yalnızlıktan hoşlanan birini görmediğim halde yalnız geçen 4 yılın sonunda hissettiğim tam anlamıyla bu.

    21 nisan 2015 10:17 21 nisan 2015 10:20


    8. En büyük hayalim iken, hayalime kavuşunca en büyük korkum haline geldi. Tamam çok kalabalık olmasın ama yalnızlık fena. Depresyon sebebi ya

    21 nisan 2015 12:41

    9. Arada bir olduğunda sevdiğim ama süreklilik halini alınca bana yaramayan durum. Hiçbir düzenim kalmamıştı, tek başına yemek yemek bile sıkıcı bence. Normalde pek tv izlemediğim halde eve gelir gelmez ses olsun diye açıyordum filan.

    21 nisan 2015 16:58

    10. benim KESİNLİKLE yapamayacağım şey. evde yalnız kalmayı çok severim, odamda yalnız durmak istediğim, insanlarla çok fazla konuşmak istemediğim zamanlar olur. ama o yan odada birinin olduğunu bilmek insana huzur veriyo bana göre. kimse yalnız yaşamasın istiyorum, çok zor çünkü. babannem yaklaşık 30 yaşından bugüne kadar yalnız yaşamış bir kadın. ne kadar bu durumun üstesinden çok iyi gelmiş olsa bile alışmak gibi bi şeyin olmadığını söyler hep. yalnızsın her şey güzel gelir, sonra evine birileri misafirliğe gelip sonra gittiğindeki o boşluk hissini telefonda sesinden bile anlayabiliyorum.

    21 nisan 2015 23:23