yaşam koçu

1. Tanımına baktığımda psikologlukla birebir aynı olduğunu görüyorum. Psikologla ilk seansımda, seansların nasıl olacağı konusunda, kendisinin bana nasıl yardımcı olacağı konusunda psikoloğumun ağzından çıkan sözler birebir yazılmış sanki. Bu yaşam koçluğunun tek farkı psikolojik ekollerden haberdar olmaması, Lisans eğitimi almamış olması. Yani psikolog gibi davranan bir kişi ama adam gibi bir lisans eğitimi almamış bu konuda. Üstelik de bunu meslek haline getirmiş. Bu durumda ben psikologa mi giderdim yoksa yaşam koçuna mı? Elbette psikoloğa.

2. Ruh sağlığı koçlara, kuzulara emanet edilecek kadar önemsiz değildir. Bilimin yolundan ayrılmayın, şarlatanlara mahal vermeyin.

3. Klinik psikoloji yüksek lisansına hazırlanıyorum. Bilin bakalım kimlerin üniversitenin üzerine yüksek lisans yaparak hem zamanını hem parasını hem beynini yerken bir kursla kendileriyle aynı şeyleri yapabileceğini iddia edenlere alerjisi var? Mesela benim kaşıntım tutuyor. 

Tanım: yeni bir burç falan olsa gerek.

4. Saçmalık ötesi.

Psikoloji- pdr alanındaki profesyoneller boşuna uğraşmıyor meslek yasası çıksın diye. Neden çıkarmıyorsunuz neden? Sonra ortalık böyle uyduruk oluşumlardan geçilmiyor. Sorsan insan hayatı çok değerli.

5. yeri burası mıdır yoksa başka başlık mı bilmiyorum ama görünce şoklara girip çıkamadığım bir olay paylaşacağım. biraz uzun olacak her girdim gibi şimdiden kusura bakmayın.

bundan 1 yıl önce bir sayfa gördüm instagramda, birkaç çocuğu olan bir kadın klasik yemekti pasta börekti falan paylaşıyor. altına yazdıkları falan çok hoşuma gittiği için arada açıp bakıyordum. zamanla sayfası tanınmaya, takipçisi çoğalmaya ve bu bağlamda da reklam almaya başladı.

buraya kadar sorun yok zaten. reklam almayı vs herkes yapıyor. işte ufak çaplı butikler sponsor oldu kolyeler elbiseler. en son bir "yaşam koçu" danışmanlığında zayıflamaya başlamış. bu yaşam koçu olayını falan dün fark ettim.

yaşam koçu dediği kişinin eğitim geçmişini bulamadım. bilindik bir katalog üzerinden satış yapan markanın toz karışımlarını satıyor üstüne beslenme danışmanlığı veriyor. buraya kadar olayın vehameti zaten korkunç ama üstüne bir de bu hanımefendi bu "yaşam koçu" ile danışmanlık vermeye başlamış.

whatsapp grupları kurulmuş, millet para ödeyerek danışmanlık almaya başlamış. ciddi ciddi beslenme danışmanlığı ve shaker satışı. hangi eğitime, hangi deneyime, hangi sağlık verilerine dayanarak çalışıyorlar anlamadım. daha doğrusu böyle bir geçmişleri olmadan, hiçbir sonuç istemeden hangi cesaretle çalışıyorlar?

hadi bunlarınki cahil cesareti diyelim. danışmanlık alan kişilerin aklı yok mu? zaten bu parayı hatta parayı geçtim ücretsiz devlet hastanelerinde çalışan diplomalı, eğitimli diyetisyenlerden daha mı çok güvenilir bu pasta yapan abla?

eğitimli de olsa online diyetisyenlik bana çok saçma ve sağlıksız geliyor. belki yanılıyorumdur zaten ağzımı açıp onlara tek laf edemem. haddim değil eğitimi alan, deneyimi olan ve diploması olan onlar ama bence bu şekilde yaşam koçuyum diye insanları sömürenlerin çoğalması yine bu online danışmanlıklardan cesaret bulmalarıyla alakalı.

ben gördüğümde şikayet etmek istiyorum ancak nereye edebilirim bilmiyorum. eğer varsa bunları şikayet edebileceğimiz bir kurum bilgi verirseniz çok sevinirim.

6. Evlilik yarışması tarzı bir programda daracık kırmızı pantolonu ve garip tarzi ile aslında 'oyuncu ve yaşam koçu ' olan 21 yaşında genci gorunce soyle bir uzaklara daldim .Yaşam koçu belgesini instagramda bin beğeni alan herkese veriyorlar galiba.

7. eskiden Burun kıvırdığım ancak çok sevdiğim birine şans verdiğim ve hayatımda büyük değişimlere sebep olan şey. Reiki, regresyon ve nefes terapileri de gerçekten hayatta farkındalık oluşturuyor. Psikologdan farkı daha çok hayatınızın içinde ve daha önce terapi de alan biri olarak sanırım gönül rahatlığıyla hayatınızı anlatabiliyor olmanız. Çok büyük bir psikolojik sorununuz yoksa şans verebilirsiniz ancak çok iyi araştırmak lazım. 

8. yolculuktaki yol arkadaşıdır.

Sanırım bu başlığa yazan ilk yaşam koçuyum. o nedenle biraz uzun yazabilirim, eleştiri ve yorumları da mesaj olarak alabilirim, üzerine konuşuruz.

kesinlikle psikolog - terapist - danışman değildir, mentör de değildir. psikolojik sağlık durumu ile ilgilenmez. bu işi yapmak için psikologlar 6 yıl, psikiatristler 8-10 yıl eğitim alırlar, 60 saatlik 80 saatlik eğitimler bu yetkinliği kimseye vermez. veriyor diyen de çok net paranızın peşindedir.

malesef bir facebook grubunda anksiyete sahibi insanların koçlarla çalıştığını ve "başarılı" olduklarını gördüm. başarılı kelimesini tırnak içinde yazdım zira kısa süreli rahatlamalar bir psikolojik rahatsızlıkta başarıyı göstermez. bir süre sonra neler olabileceğini kimse bilemez.

psikolog ve psikiatrist arkadaşlar olayın teknik detayına hakimler zaten, konunun tamamen dışındaki kişiler için şunu söyleyebilirim: "koç" kişisiyle konuşmanız esnasında yanlış bir yere temas etmesi bir sene boyunca annenizin size attığı bir tokatı düşünmenize neden olabilir.

hemen az yukarıdaki nedenden dolayı iyi bir koçun psikoloji bilgisi olmalı. nerede duracağını bilmeli ve en ufak bir tereddütü bile olduğunda "bu konuyu çözmene yardımcı olacak kişi ben değilim, bir profesyonel ile görüşmen daha sağlıklı" demesi lazım.

işin diğer boyutu ise bilimsellik. melek terapisi, spritualizm gibi bilimsellik dışı şeylerle koçluğu harmanlayıp bilim dışı, muskacılıktan hallice bir hale getiren kişilerden uzak durmak lazım.

tabii buradaki asıl sıkıntı denetimle ilgili. 2013 yılında koçluk bir meslek olarak tanındı, resmi gazetede yayınlandı. ancak malesef pek çok alanda olduğu gibi bu alanda da bir denetim mekanizması yok. yani bilimsel metodun dışına çıkarak "tedavi" yaptığını "terapi" yaptığını söylemenin önünde bir engel yok.

peki burada ayrımı nasıl yapacaksınız? somut bir örnekle bu konuyu konuşmak daha sağlıklı.

- "işyerinde istediğim performansı gösteremiyorum.",  "bir projem var ama başlayamıyorum.", "ders çalışamıyorum", "kariyerim yolunda değil" gibi şeyler için (farkettiyseniz konular daha çok maddenin kendisi ile ilgili) bir koça başvurabilirsiniz.

- "yemek yiyemiyorum", "uyku problemlerim var", "sürekli aynı şeyi düşünüyorum", "yataktan çıkmak istemiyorum", "intihar etmek istiyorum", "cinselliğe isteksizim/aşırı isteğim var" gibi günlük hayatınızı etkileyen (konular çoğu maddeden bağımsız) sorunlarınızda bir terapiste başvurmalısınız.

koçluk genel itibariyle bir yolculukla ilgilidir. a noktasından b noktasına giderken başvurduğunuz, a noktasını da b noktasını da objektif biçimde tanımanıza yardımcı eden, potansiyel engelleri konuştuğunuz kişidir. 

kendi adıma ben yaptığım çalışmalara bırakın "terapiyi" (terapi tedavi demektir, tedavi edilen kişinin bir problemi var demektir, probleme de bu işin uzmanları bakar), "seans" kelimesini dahi kullanmam. "görüşme" yeterlidir. aynı nedenle görüştüğüm kişilere de "danışan" demem. insanların bana danışmaya ihtiyacı yok, herkesin kendi aklı yeterlidir. "müşteri" derim. 

psikolog arkadaşlar biliyorum çok kızıyorsunuz, ancak insanlar hem size ihtiyaç duyuyor hem bize. bu gereksiz kavganın bir neticesi yok, koçlar dünyada uzun zamandır faliyet gösteriyor ve bir yere gittiğimiz de yok. iki tarafın da beklentisi "etik" ve "bilimsellik" olursa o zaman doğru bir yolda oluruz. örneğin duyduğum, üstlik çok sayıda, eşcinselleri kınayan psikolog var, bunu etiğin neresine koyacağız? 

koça gitmeyi düşünen arkadaşlar için son olarak birkaç şey söylemek istiyorum.

sonuçta hiç tanımadığınız birisi, bilgisini ölçme şansınız da yok. ancak bazı anahtar kelimeler var. "terapi", "düzelmek/düzeltmek", "bioenerji", "hasta/hastalık", "telkinle çözücez" gibi şeyleri duyduğunuzda ufak ufak uzaklaşın. koç sizden fazla konuşuyorsa uzaklaşın.

koça gittiğinizde ne yapmak istediğinizle ilgili konuşun. başka konulara girip, seansları başka başka şeylerle harcayıp fazla para almasına izin vermeyin.

en önemlisi de akıl veriyorsa, tavsiye veriyorsa, yargılandığınızı veya eleştirildiğinizi hissediyorsanız uzaklaşın.

buraya daha çok şeyler yazmak isterim ancak konu uzadıkça daha az okunacak, yazmıyorum. 

mesaj atan arkadaşlar olursa sorulara cevap vermek isterim. sadece şunu eklemek istiyorum müşteri bulmak için yazmadım, birincil mesleğim de bu değil, bu benim için hobi. aklınıza takılan bir şey varsa konuşalım, tartışalım.

9. kendi aklındans başkasınınkinden medet ummak

ben yemedim sen ye sendromu

yok yok olmadı

sınav zor olunca yerine başkasının girmesi

hah bak bu tam oldu