yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (2)
    • medya (0)

    1. Merhaba sevgili süslüler

    Bugün yeni bir inceleme serisi başlatıyorum. Hep aynı çevreden sevgili bulup hep aynı sorunları mı yaşıyorsunuz? Gönlünüze göresini bir türlü bulamadınız mı? Nereye gitseniz 5 kg sakalıyla hipster olmak isterken sultan süleyman'ın kubbe vezirlerine dönen adamlar görmekten yıldınız mı? Toplaşın o zaman başlıyoruz. Bu seri boyunca daha önce gittiğim bir ülke seçip o ülkenin erkeklerini masaya yatırıyor olacağım. (gizlinot: Dur kız coşma hemen :p). Hazır bugün yunanistan'da iken yunan erkeği ile başlayalım. (gizlinot: Dizinin gerisini getiremedi)

    Öncelikle "yunan erkeği" deyince yanık teni, beyaz saçları, "kunata kunata" şarkısı ile gözünde fedon canlanacak kadar başlangıç seviyesinde olan süslülerim şöyle kenara ayrılıp (link: http://all-hellenic.tumblr.com/post/11195519624/sakis-rouvas sakis rouvas) ile ısınma hareketleri yapsınlar kendi kendilerine. Yazı bittiğinde hepimiz aynı noktada olalım.

    Şimdi lafı dolandırmadan söylüyorum: bizim komşunun oğulları neymiş öyle aman tanrım didim. adamlar yakışıklı, adamlar taş gibi, heykel gibi. Ha hepsi mi öyle, sokaktaki sıradan kostas, cafedeki garson vassilis de mi öyle derseniz bize hitap eden yaş aralığında %85 gibi bir oranda evet öyleler. Bir defa bakımlılar ve havalılar. Sürekli ellerinin altındaki adalara gidip gidip tatil yapma imkanları olduğundan mıdır nedir atina'nın göbeğinde adamlar sürekli bir "tatil yeri yakışıklısı" modunda. Hani olur ya süper bronzlaşmış, düzgün vücutlu, denizde yunus gibi yüzebilen, sudan çıkıp saçlarını savurtunca sahile bir allaaah dedirten, akşam siz piyasa yolunda yürürken cool bir biçimde bir yerde içkisini yudumladığını gördüğünüz numunelik tatil yakışıklıları, bildiniz mi? İşte bunlar hep o ayarda diyeyim siz anlayın. Boylar uzun, fizikler düzgün, sarışın görmedim genelde kumral veya esmerler ama çok kıllı da değiller. Yer yer ege mavi/yeşili gözlüleri de var ki off off.

    Buraya kadar okuyup yok ya abartıyorsun o kadar olamaz diyenler için basit bir test yapalım. Bir elinize çipras'ın fotoğrafını bir elinize de abdullah gül'ün fotoğrafını alın. Bakın özellikle george clooney'e benziyor diye abdullah diyorum, ahmet davutoğlu deyip iyice çıtayı düşürmüyorum. Neyse şimdi bir aynanın önüne geçip iki fotoğrafı da yüzünüzün yanına tutun. Abdullah gül'ü kendinize daha çok yakıştırıyorsanız cilt alt tonunuz warm. Şaka lan saka, eğer abdullah yakıştı diyorsanız sizinle burada medenice ayrılalım. Çipras yakıştı gibi çok da emin değilim diyorsanız, Truva filminde hollywood'da ne kadar yakışıklı varsa toplayıp oynattılar biliyorsunuz. Adamların atası dedesi işte o aşil'ler, adonis'ler ve dahi bizzat apollon'lar. Bana inanmıyorsanız homeros'a inanın.

    Peki peki anladık ee nasıl olacak nerde tanışacağız ne konuşacağız? Diyorsunuz biliyorum. Bu noktada yaz tatillerini artık bodrum'da, marmaris'te değil yunan adaları'nda yapmakla işe başlıyoruz. Vize olayı sıkıntı evet ama emeksiz yemek de olmaz. Ayrıca kos, midilli, rodos gibi türkiye'ye çok yakın adalarda kapıda vize uygulaması var. Yakından başlayın sonra ufak ufak açılırsınız. Halkidiki mesela otobüsle 8 saat civarı sürüyor. Bulun çevrenizden bir kaç arkadaş, artık gücünüz yettiğince otobüs, minibüs, kamyon kasası ne bulursanız doluşun gidin haftasonu. Şimdiye kadar kilyos'a gittik de ne oldu?

    Tanışma kaynaşma olayına gelirsek adamlar zaten bir başladı mı susmuyor ama önemli olan başlamak. işte bu noktada lisede, üniversitede matematik, fizik okuyanlar yada eski yunan tarihi okuyanlar, hiç birini yapamayıp zamanında gözünü kırpmadan berdan mardini'nin başrolünde oynadığı "kurşun yarası" dizisini izleyenler avantaj sahibi oluyor. Çünkü adamların alfabesi alfa, sigma, fi vs. zamanında kafanızı verseydiniz o formüllere bir taşla pek çok kuş vuracaktınız. Neyse yunan tarihi ve mitoloji de iş görür oradan muhabbet açıp yürür gidersiniz. Peki berdan mardini ne işime yarayacak derseniz bu benim gizli silahım oldu. Zamanında o dizide rumları canlandıran oyuncuların 3 repliğinden 4'u endaksi, efaristo, kalispera, kalimera idi. Yani tamam, teşekkürler, iyi akşamlar, günaydın. İşte büyük aşk başlatacak kilit kelimeler. O diziyi maymun gibi izlememe vesile olan anneannemi de buradan saygıyla anar ellerinden öperim.

    Yakışıklıyı bulduk, tanıştık, kaynaşmaya başladık oh ne ala. İşte bu noktada iki tane acı söz de etmek istiyorum çünkü sonuçta ben kız tarafıyım söylemezsem olmaz. Birincisi adamlar ekonomik krizde. İşsizlik almış yürümüş, maaşlar çok düşük, çipras da adam çıkmadı falan diyorlar ama öğlen 2 oldumu da tükkanı kapatıp gidip yatıyorlar. Akşam oldu mu da hepsi cafede barda. Yani işinde gücünde zengin sevgili arıyorsanız burada yok. Çocuğunuz olur hem ana hem baba tarafından imf'ye kol gibi borçlu doğar allah esirgesin.

    İkincisi de insanın sinirini bozacak kadar her şeyi yüzsüz gibi sahiplenme huyları var inceden. Adile naşit münir özkul ikilisi gibi "turşuya limon mu konur sirke mi konur" kavgası yapacak inatta iseniz uzak durun. Çünkü bir başladınız mı baklavanın hası antep'tedir yok atina'dadır, cacık dediğin sulu olur yok süzme yoğurtlu olur, hani 12 ada almıştınız lan ben saydım en az 120 tane var diye gider bu, çok kötü kavga eder ayrılırsınız.

    Bu dediğim iki konuyu sorun etmeyecek, sevgilimi koluma takarım paros da üç beş tur atarım diyecek süslülere ise kesinlikle tavsiye ediyorum. Yunan erkeği incelemem tamamen kendi olumlu olumsuz görüşlerime dayanmaktadır, hiç biri firma gönderisi değil bizzat alın teridir.

    en başta sakis'e bakarken kal gelip gerisini okuyamayan süslülerin kafasına da bir su falan dokun sevabına, yazıktır.

    2 eylül 2015 22:34

    2. (yazar: cinnamon) sen naptın gece gece insanın aklına düşürdün! cümlesindeki gizli nesne kişisi(gizlinot: swh) sınıfta en iyi anlaştığım, kanımın ilk görüşte kaynadığı kişidir.(gizlinot: kan çektiyor işte) her ne kadar benim örneğim anavatanında doğup büyümemiş yunanca konuşmayı bile bilmeyen bir örnek olsa da tamamen yunan bir çevrede doğup büyüdüğü için kendisini yunan saymakta beis görmüyorum. tez döneminde hangi konuda çalışacağımı bilemez ve bu konu hakkında sohbet ederken kendisinin "mezun olduktan sonra ne yapmayı düşünüyorsun"(gizlinot: yazar burada hangi alanda çalışmayı düşünüyorsun ona göre bir konu seç demek istiyor) sorusuna "uyumak istiyorum" cevabımla kendisi tarafından yunan olup olmadığım sorgulanmıştır(gizlinot: swh) velhasıl benzerliklerimiz fazladır. bizim revanimize rövani, lokma tatlımıza loukoumades, dolmamıza dolmades deseler ve bunun üzerine sonuçsuz tartışmalar da yaşansa dünyanın herhangi bir yerinde bir türk ile bir yunanı yan yana görmek şaşırtmıyor.

    yalnız benim tanıdığım iki yunan erkeği de kafamdaki gevşek akdeniz insanı imajını yıktı biraz. çünkü ikisi de fevkalade inek tiplerdi. ben mi? ben son dakikacı türk profilini çok güzel yansıttığıma inanıyorum ama(gizlinot: hahah)

    2 eylül 2015 23:46