yüzünü bile yıkamayan insanların cildinin pürüzsüz olması

1. benzer şekilde düşüncelerimi tesadüftür yeaa diyerek savuşturduğum hede.

2. beni her zaman dumura uğratan durum. lisede yüzü pürüzsüz hatta mükemmel olan arkadaşıma yüzünü ne ile yıkıyorsun diye sorduğumda su ile tabi ki ne ile yıkayacağım başka cevabını aldığım günden beri bu işin genetikle alakalı olduğunu düşünüyorum. arkadaşımın yaşı baya büyük babaannesinin bile cildi bebek gibiydi. benim annem de gençken yaşadığı sivilce maceralarını anlatır bana. genetik işte her yerde çıkıyor karşımıza.

3. doğrudur, bloglar sayesinde (?) 'ay peeling'siz olmazmış ay temizleme jeli de kullanmam şart' diye diye cildimin kıblesini şaşırttım. çok şükür annemin uyarılarıyla tüm o zırvaları bıraktım da toparlayabildim.

4. Bu tiplerin bir iğrenç özelliği daha vardır, gecenin köründe pizza yer sonra sabahleyin kilo vermiş olarak kalkar.

Kendisi çok yakın arkadaşımdı; benim gece yatma ritüelim minimum 30 dakika sürerken bu bana çikolatalarla dürümlerle eşlik eder, üstüne üstlük yüzünü falan da yıkamazdı.

Tabii ki de ben şuanda sivilcelerle başa çıkamadığım için roaccutane tedavisi görüyorum, onun ise hiç sivilcesi çıkmamıştır.

hayatı boyunca kullandığı 1 fondöten vardır ve onunda tarihi falan da geçmişti muhtemelen.

yüz temizleme jeli falan da yok. bazen benimkini kullanıyordu, onun dışında suyla yıkıyıveriyordu sabahları.

tam dayaklık tiplerdir. sakın ha onlar gibi olmamalı zira bunlar doğuştan şanslı kategorisindeler.

5. Ya size bir şey diyeyim mi? Yeminlen var olan bir gerçek bu. Bir ara bayağı moralim bozuktu. Evden çıkmadım. Öğünlerimi cipsle çikolatayla geçirdim. E depresyonun da hakkını vermek lazım 1,5 ay kuaför yüzü görmedim. Kaşlaar bıyıklar en az 2 kilo. Bakım falan da yapmıyodum depresyondayız abi ne bakımı kim uğraşacak jelle kremle. Sabah kalk, yüzünü sadece suyla yıka, dişleri fırçala. Rutin bu. İnanır mısınız cildim öyle güzeldi ki o 1,5 ay. O kadar stresli depresif dönem geçirdim 1 tane sivilce çıkmadı olanlar da söndü. Baktılar ki "bu bizle uğraşmayacak biz gidelim bari" dediler herhalde. Tırstı gariplerim. Neyse işte Tekrar neşeli mutlu bahtiyar günlerime geri döndüm, bakımlara, kremlere vs başladım benim cilt yine battı. Onlarla ilgileneceğimi anlayınca çocuklar gibi çıktılar meydana, oturdular yüzümün her yerine. Öyle yani süslüler bir yerde sıkıntı var ama nerede bilmiyorum

6. kıskanıyorum onları, ben roaccutane dahi kullanmış bir insanım sivilcelerim için, geçiyor bir süre sonra tekrar çıkıyor.

doktorun verdiği yıkama jelleri, kremler, çeşit çeşit yapma krem yok arkadaş şuan ki halini görseniz ağlarsınız. bazıları şanslı doğuyor ve ben onları çok kıskanıyorum.

7. İki günde bir diş fırçalayıp dişlerin beyaz ve çürüksüz olması da buna bir benzer örnek(arkadaşımdan biliyom)

8. Dünyanın en doğru önermesi.

Üniversiteye hazırlandığım yıllarda bir komşu kızı arkadaşım vardı.

hayatımda gördüğüm en güzel cilde sahip insandı.

Seramik gibi bir cilt.

Değil yüz yıkamak, duş bile almıyordu.

2 haftada 1 kez duş alır, geri kalan günler sadece saçını yıkardı.

cildine de nemlendirici dahil herhangi bir krem sürdüğünü hiç görmedim.

hatta tonla para verip tekin acar'dan serum satın alan şahsımla da epey bir dalga geçmişti.

9. kesinlikle var böyle bir grup. tıpkı çok yese de çok yakan metabolizma kadar, akşamdan şöyle bir bakıp sınavda 90 alabilen kafa kadar gerçek. tesadüf olduğunu düşünmüyorum çünkü ben cilt konusunda bakarsa bağ olan gruptanım. genetik olduğunu da söyleyemiyorum çünkü bizzat validem onlardan biri -hayır hiç mi gen kırıntısı geçmedi nedir?-

o yüzden şanstır bence. o da onların özelliğidir. kıskanılasıdır, hatta böyle çelişkiye lanet olsundur.

10. bazı şeyler genetiktir.

mesela ben de düzenli olarak dişlerimi fırçalarım, diş ipi kullanırım, ağız bakım suyuyla üstünden geçerim. gel gör ki dişlerimde kaç tane dolgu var sayısını bilmem. dişini doğru düzgün fırçalamayan arkadaşımın tek bir çürüğü yok. doktor da yapacak bişey yok dedi.

ama cilt temizleme işini makyaj yapılmadığı zaman, uzmanların da desteklediği her gün iki kere temizleyici+tonik+nemlendirici olayına pek sıcak bakamıyorum. sebebi ise cildimde yaptığım gözlemlerim. makyaj yapmadığım zamanlarda söylendiği gibi yapsam cildimde sivilcelenmeler renk bozulmaları oldu. cildi derin temizleyen ürünlerin ardından, kurutan tonikler, bir de üstüne yapay nemlendirici sürünce cildin doğal nem dengesini bozuyor gibime geliyor. bir de devamlı aynı ürünleri kullanıyoruz. zararlı olma olasılığı varsa sanki cildin bozulmasını daha kolaylaştırıyoruz gibime geliyor. ben de dönüşümlü olarak beğendiğim bir kaç çeşit temizleyici ve bir kaç çeşit nemlendirici kullanmakta buldum. mesela cildimi o gün çok yağlanmış hissediyorsam duş alırken suratıma da zeytinyağlı sabun sürüyorum. pırıl pırıl oluyor. ertesi gün başka bir temizleyici jel kullanıyorum. canım ne isterse, makyajım nasılsa ve o an cildim ne tipse kafama göre takılıyorum. nemlendirici de aynı şekilde... cildimi nemli hissediyorsam ve dışarı çıkmayacaksam hiç kullanmıyorum. ya da sadece yüzümün kuru bölgelerine uyguluyorum. şu an cildimle sorunum yok. bu işin uzmanı değilim. kesinlikle bu yazdıklarımı tavsiye olarak algılamayın. ben sadece tek bir ürünle düzenli olarak kimyasal uygulamanın sakıncalı olabileceğini belirttim. günlük ihtiyaca göre bakım yapılmalı diye düşünüyorum. yanılıyor da olabilirim. ama cildi makyajdan temizledikten sonra çok ciddi sorun olmaması lazım normal yaşta. sağlık sorunu yoksa sorun kullanılan ürünlerdedir büyük ihtimalle.