yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (2)
    • medya (0)

    1. Merhabalar! Biraz araştırma yaptıktan sonra az önce pcnet.com.tr de bulduğum bir yazıyı paylaşmak istiyorum sizlerle. Sağlığımızla oynamayalım, dikkatli olalım :)

    Aqua: Su. En iyi ihtimalle %50'si. Şampuanların içindeki diğer maddelerin seyreltilmesi ve şişeden akabilmesi için.

    Sodium Laureth Sulfate (SLES): Sülfaktan. Petrolden elde edilen sentetik bir kimyasal. Deterjan etkisi göstermesi ve köpürmesi için temizlik ürünlerine konuyor. Boru hatlarını temizlemek için bulunmuş. Vücuda teması halinde 1-2 dk içinde emilerek kana ve organlarımıza karışır. Saç derisini fazlaca kurutabilir. Beyin ve Sinir sistemimizi etkileyebilir. Üreme ve Endokrin sistemimizi bozabilir. Karsinojendir.

    Sodium Lauryl Sulfate (SLS): Sürfaktan. Anyonik Sürfaktan. Emilgatör etkisini arttırmak, deterjan ve köpürmenin etkisini arttırmak için kullanılır.Vücuda teması halinde 1-2 dk içinde emilerek kana ve iç organlarımıza karışır. Saç derisini fazlaca kurutarak ve saç köklerine zarar vererek saç dökülmesine yol açabilir. İç organlarda birikmeye yol açarak iltihaplanmasına yol açabilir. Çocuklarda göz gelişimini engeller.

    Karsinojendir.

    Cocamidopropyl Betain: Hindistan Cevizi Yağından elde edilir. Şampuan Köpüğünü ve Kalınlığını arttırmak için Kullanılır. Belli bir seviyeyi aşmazsa vücut için herhangi bir zararı yoktur. Organik şampuanlarda da bulunur.

    Citric Acid (E330): Zararsızdır. Halk arasında Limon Tuzu olarak bilinen Karboksilik asitlerdendir. Şampuanların PH derecesini ayarlamada kullanılır.

    Sodium Citrate (E331): Zararsızdır. Kişisel bakım ürünlerinde PH'ı tamponlamakta, metil parabenlerin aktivitesini arttırmaktadır. Sudaki kalsiyum iyonlarını tutarak onların deterjan ve sabunların faaliyetlerini engellemesini önlemektedir. Temizleyici ve deterjanlarda kullanılan fosfatların yerini almakta, diğer kimyasallarla reaksiyona girmektedir.

    Sodium Xylene Sulfonate: Kişisel Bakım ürünlerine Konan bir kimyasal katkı, Diğer Katkı maddelerinin suda çözünmelerini arttırmak için konulmaktadır. Zehirlidir. Üreme sistemini etkiler. Doğal çevreye çok zararlıdır.

    Parfum: Sülfaktanlar ve diğer katkı maddelerinin Kötü Kokularını gizlemek için kullanılır. Gizlediklerinden daha fazla probleme yol açarlar.

    sürfaktanların ve diğer maddelerin nahoş kokusunu maskelemek için kullanılıyor. Kendileri, ortadan kaldırdıkları problemden daha fazla probleme (alerjik tepkiler, astım atakları, baş ağrısı, vb.) yol açabiliyor.

    Cocomide MEA: Şampuanlarda köpüğün çok ve kalıcı olmasını sağlayan bu maddeler, trietanolamin (TEA), dietanolamin (DEA), monoetanolamin (MEA) özellikle SLS ve diğer sülfatlı hammaddelerle birleşince, vücuda teması halinde dahi zarar verebilecek olan “nitrozoamin”leri oluştururlar. Bu maddelerin laboratuvar hayvanlarında yapılan incelemelerde beyin hasarına neden olduğu tespit edilmiştir. ​İnsana zarar verdikten sonra atık sularla, nehirlere göllere karışıp, o bölgedeki canlılığı tehdit ediyorlar. Bizler derelerin çevresinde atık bırakan fabrika arayaduralım, aslında fabrika evlerimizin içinde, gün be gün atık sularla birlikte doğayı biz zehirliyoruz.

    Sodium Chloride: Zararsızdır. Kristal halinde suda eriyen Tuz.

    Sodium Benzoate (E211): Bir kimyasal koruyucudur. Hücrelerin “güç istasyonu” olarak tanımlanan mitokondrilerinde D.N.A hasarına yol açtığı tespit edildi. En son Coca Cola firması bu maddeyi kullandığı için özür dileyerek kullanımına son vereceklerini söyledi.

    -

    Peki Nasıl Korunacağız, Hangi Şampuan Türlerini Kullanmalıyız?

    Organik şampuanlar iyi bir tercih olabilir. Fakat uyarmak isterim, organik şampuanlar genelde fazla köpürmez. Çünkü aşırı köpük oluşumunu sağlayan kimyasallardan uzaktırlar. Yani bir şampuanın fazla köpürmesi onun iyi olduğunu göstermez!

    Organik Şampuanları Nasıl Anlayacağız?

    Bazı firmalar zararlı kimyasallardan kaçınarak organik şampuan üretiyorlar. İşte sorunda burada başlıyor. Bu firmalar hangisi? Ambalajlarındaki ''organik'' veya ''doğal'' kelimelerine kanmamak gerekiyor. Çünkü bu ibareler çoğu kez reklamdan öteye gitmiyor. Bir şampuanın organik olup olmadığını anlamak için mutlaka ''içindekiler'' bölümüne bakmamız gerekiyor.

    Fakat yukarıda sayılanlara ek olarak o kadar çok kimyasal madde var ki, bunların hepsini bilmeniz zor. Bu yüzden ürünlerin içindekiler bölümünde yer alan maddeleri not edip, bu maddelerin ne olduğu ve ne işe yaradığı konusunda İnternet'te ufak bir araştırma yapabilirsiniz. Ayrıca sadece organik ürün üreten firmaları araştırıp, kullanıcı yorumlarını inceleyebilirsiniz.

    Ya da Eczanelere gidin, size yardımcı olacaklardır. Tabii size tavsiye edilen ürünü incelemeyi unutmayın.

    Fakat organik şampuan konusunda dikkat etmeniz bir nokta daha var. Organik ürün kullanacağım diye, hiçbir güvenilirliği olmayan ne üdüğü belirsiz firmaların ürünlerine kanmayın. Zira etrafta gezen dolandırıcılar organik ürünlerin azlığının ve insanların kimyasal hayattan çıkıp, organik ürün arayışının farkındalar ve sizin bu arayışınızdan faydalanmak isteyeceklerdir. Herkese kanmayın!

    Peki Organik Şampuan Dışında Bir Alternatif Var mı?

    Elbette var! Biraz garip kaçacak ama, birçok kişi sadece suyla yıkamanın saça iyi gelebileceğini söylüyor. No-poo adlı bir akımın yolunda giden insanlar saçlarına asla şampuan sürmüyor.

    Peki, saçlarımızı şampuanlamadan nasıl temizleyeceğiz? No-pooer'ların birkaç yöntemi var. Birincisi sadece suyla yıkanmak. Saçlarınızın ilk başta çok yağlanması muhtemel; ama unutmayın, bunun sebebi yağ dengesini altüst eden şampuan kullanımı. Şampuan karşıtları, ilk 4 haftayı atlattıktan sonra rahatlayacağınızı söylüyor. Bu süre bazı saç tiplerinde 6 haftaya kadar uzayabiliyor. No-poo akımı takipçileri söz birliği etmişçesine, bu sürenin sonunda saçlarının hiç olmadığı kadar yumuşak, hoş kokulu ve sağlıklı olduğunu söylüyor.

    -

    Bir başka yöntem ise Defne Sabunu. Birçok insan Defne Sabunu kullandıktan sonra saçlarının daha yumuşak ve sağlıklı olduğunu iddia ediyor. Hatta birçok kişi saç dökülmelerinden de bu sabun sayesinde kurtulmuş. Şifaları saymakla bitmiyor.

    Fakat sabunun içinde bulunan sodyum hidroksit'te pek masum değil. Tabii Defne sabununa bu madde karışıyor mu bilemem, çünkü Defne Sabununda Sentetik ve kimyasal katkı Maddeleri içermediği söyleniyor. Yani tamamen doğal. Ayrıca Traş köpüğü yerine de kullanabileceği belirtilmiş.

    Tabii mutlaka gerçeğini ve kalitelisini bulmak lazım.

    -

    Yazımı noktalamadan önce; işin sadece şampuanla bitmeyeceğini belirtmek isterim! Sağlığımıza düşman zararlı kimyasallar her alanda hayatımıza girmeyi başarmış. Örneğin Sodium Lauryl Sulfate birçok sabunda, şampuanda, saç kremlerinde, temizlik ürünleri ve diş macunlarında bulunur. Bu yüzden sadece şampuanda değil, aklınıza gelebilecek her üründe içindekilere dikkat etmeli ve bu alanda bulunan kimyasalların görevini, bize zarar verip vermeyeceğini bilmemiz gerekmektedir. Unutmayın, dikkatli ve bilinçli yaşayarak sağlımızı koruyabiliriz!

    16 nisan 2017 12:47

    2. bununla ilgili çok fazla bilgi kirliliği mevcut ve buna üstümdeki girdi de dahil.

    bir ürünü alırken en önemli önceliğimiz ph olmalı. phımız 5.5 olarak doğarız zamanla cildimizde ph artar. bu yüzden öncelikle olarak buna bakmak gerekli.

    sabun için konuşursak eğer, sabun sabundur arkadaşlar..ister organik diye alın isterseniz gidip markette raftan alın. market rafından aldığınızın içinde güzel koksun diye ester var..

    sodyum ve potasyum sabunu en çok kullanılandır. kalıp sabunları ise sodyum hidroksitten yapılır ki kendisi reaksiyon sonrası ortamda kalmaz. sentetik sabun veya doğal sabun diye bir şey yoktur. her ne yaparsan yap reaksiyon, ürünler ve girenler belli. organik adı altında bizi iyi yiyorlar benden söylemesi.

    aslında vücut aldıklarını tolere ediyor. tolere edemediği noktada sorunlar başlıyor. böbreğin süzebileceğinden büyük olan her şey zehirdir. buna daha çok ağır metaller(gizlinot: kurşun) büyük molekül ağırlığına sahip polimerler giriyor.

    sls ve parabenden kaçacağımızı sağır sultan duydu zaten girmiyorum bile.. ha zaten paraben konulmaması gereken ürünlerin üzerinde bile paraben içermez yazar ki o ayrı bir konudur.

    çevre içinse gözardı edilen ama önemli olan fosfatsız deterjan kullanımını unutmayın...

    16 nisan 2017 16:42